Hayal'in hamilelik haberi şehirden taşıp annelerine kadar uzanması sadece beş dakika sürmüştü. Volkan herkesi sırayla arayıp konuyu uzatmadan "Hayal hamile" diyerek kapatmıştı. Telefonu sürekli meşgul olduğu için ona bir daha ulaşamayan aile birbirini aramaya başladı. Gecenin bir vakti hızlı telefon trafiği saatlerce sürdü. Hayal ve Volkan sonunda yatabildiler ama uyuyamıyorlardı. Volkan karısının bacaklarının yatırmış, karnını karşısına almış dikkatle bakıyordu.
"Aşkım bu nasıl oldu?"
"Leylek göç etmeden bırakmış canım"
"Aşkım biz kısmeti beklerken o bizimle dalga geçiyormuş meğerse. Hangi kapı acaba?"
"Ne?"
"Diyorum ki hangi kapı arkasına sıkıştırdığımda oldu acaba? Malum yatağımızda pek yalnız kalamıyoruz"
Hayal eli karnında ki iki kırmızı çizgiyi gördüğünden beri eli karnına yapışmış gibi duruyordu, gülerken Volkan başını karısının bacağına yaslamış elini de Hayal'in elinin tam üzerine yerleştirmişti.
"Demek ki illa yatağa gerek yokmuş"
"Yani... Çok heyecanlıyım. Gün be gün büyümesini izlemek, her ay doktora giderken heyecanlanmak... Yarın hemen doktora gideceğiz. Hayal'im kız mı olacak yoksa erkek mi? Gerçi fark etmez, ikisini de deneyimledik. Sen benden daha şanslısın, beraber kreşe gidebileceksiniz. Arada bana da bırakırsın dimi? Yavru köpeklerin arasında oyun oynar. Can da öyle büyüdü sonuçta. Şimdiden bez stoku yapmaya başlasak mı Hayal'im? Doruk'un temiz bezi kapatmadan sıçmak gibi iğrenç bir huyu vardı. Bu da abisine çekerse bolca beze ihtiyacımız olacak. Kendimi yeni bir hayata başlıyormuş gibi hissediyorum. Sanki bebeğimizden önce ben doğdum, onunla yürümeyi koşmayı öğreneceğim. Biraz şımartmama izin verirsin dimi aşkım? Sonuçta olgunluk eserim olacak. Söz abartmam. Yani denerim... Hayal bu dokuz ay nasıl geçecek?"
Başını kaldırdığında karısının başı yana düşmüş olarak uyuduğunu gördü. Gülümseyerek yukarı çıkıp yanına yattı. Bir süre gözünü ayırmadan onu izledi. Ne güzel girmişti hayatına. Ürkek adımlarla kliniğe ilk girdiği günü bugün gibi hatırlıyordu. Barınağa giderken korkudan arabanın diğer ucuna yapışmış kadın şimdi kollarının arasında yatıyor, karnında bebeğini taşıyordu. Mavi hayatına katılan pembeler ile daha da mutlu bir adam olmuştu. Gözünden bir damla yaş yastığına usulca süzüldü. Ardından birkaç tane daha takip etti. Uzanıp yanağını koklayarak öptü. Mis gibi kokusunu içine çekti. Hayal uyku arasında hemen dönüp göğsüne sığındı. Sarmalandığı kollarda huzurlu uykusuna devam etti. Volkan biraz ağlamalı biraz gülmeli ama bolca hayalli bir gece geçirdi. Bir damla uyku girmedi gözüne.
***
Korhan, Murat'ın odasına öyle bir girdi ki karı koca adeta yerinden havalandı. Yüzünde kocaman gülümseme vardı. Kollarını iki yana açıp "Amca oluyorum!" dedi. Akşam öğrendiğinden beri içi içine sığmıyordu. Sanki kendi baba oluyormuş gibi mutluydu. Hatta annesi ile konuşurken kadının acındırıcı sesi ile "Bak kardeşin ne güzel baba oluyor" dediğinde bile çok gülmüştü. Annesi resmen imrendirmeye çalışıyordu. Sıkıca tutunduğu tuzlu kahve büyüsünü bırakmıyordu. Doruk'un muhteşem tespiti kadına resmen umut aşılamıştı.
Volkan ona sen amcasın, baba yarısısın dediğinde aslında kelimelerin tam anlamı ile söylerdi. Gerçekten de Doruk da Arya da öz evlattan farklı değildi. Doruk'a Volkan kadar çok bakmıştı. Bebekken kardeşi ders çalışabilsin diye ayağında sallamış, yedirmiş, altını değiştirmişti. Arya bile sonradan hayatlarına dâhil olsa da arada ufaklığı kaçırıp beraber zaman geçirmekten keyif alıyorlardı. Fırfırlı elbiselere, pembelere, morlara onun sayesinde alışmıştı. Kilotlu çoraplarda hala zorlanıyordu gerçi. Onları giydirmek kolay değildi. Yukarı çekerken Arya her zıpladığında minik kahkahalar atıp amcasının kalp sağlığı ile oynuyordu. Bir gün bu işkenceye son vermek için çocuk mağazasına gidip Arya'ya gri bir eşofman altı aldı. Eve döndüklerinde Volkan hayretle baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİME PEMBE KATTIM (Tamamlandı)
RomanceDüz bir çizgide giden hayat sıkıcı olurdu. Bu söze istinaden Volkan hayatı boyunca sıkılacak zaman bulamadı çünkü ne çıktığı ne de indiği yokuş bitti. Omzundaki tozları silkeleyip önüne bakmayı tercih etti. Aşkın her halini sevdi ama bir gün karşısı...