Bölüm 41 (Özel Bölüm)

3.7K 524 203
                                    

ÖZEL BÖLÜM:

Doğumhanenin kapısı oldukça kalabalıktı. Hayal'in doğuruyorum feryadından sonra buraya geldikleri an sanki ışık hızı ile geçmişti. Volkan plastik bankta oturmuş topukları yere değmeden iki bacağını hızlı bir şekilde sallıyordu. Hani motor bağlasalar hastanenin tüm enerjisine yetecek hıza sahipti. Derin nefes almaktan ortamdaki oksijeni hunharca kullanıyordu.

"Hayır, anlamıyorum, ben onca kedi köpek doğurttum, tavuk bile yumurtlattım, iguanaya pezevenk bile oldum ama karımın doğumuna giremiyorum"

Etrafta endişeli ve heyecanlı bekleyen kalabalığın başları Volkan'a döndü. Bir de anlamsız bir merak eklenmişti duygu yoğunluğuna. İguanaya nereden geldiklerini bilmeyen aile sormaya bile yeltenmedi. Daha bilmedikleri neler duyacakları vardı kim bilir. Bir tek babası Tevfik Bey'in gözleri kısıldı iki yanında oturan oğluna. Veteriner değil miydi bu? Ek işe mi başlamıştı? Kafalar bir dünya olmuşken neler de düşünüyorlardı. Aklındaki sorulara cevap verecek bir kişi vardı ki o da hastane kapısının önündeki bankta sadece hayati fonksiyonları çalışarak oturuyordu. Akın hastanenin kapısından bile girememişti. Haklıydı tabii ilk karısını bu doğumhanede kaybetmişti. Atamadığı korkular üzerine çökünce o da kapıda kalmıştı. Sahra bir aşağı bir yukarı gidip gelmekten helak oldu. Ne kocasını dağılmış psikolojisi ile bırakabiliyordu ne de Hayal ve bebeğini merak etmekten geri durabiliyordu.

Doruk dolanmaktan yorulunca babasının yanına attı kendini. Şimdi dört bacak aynı ritimle sallanıyordu. Enerji ağına jeneratör de eklendi. Doruk karşı boş duvara bakarken bir an yüzü buruştu. Gören az sonra kusacağını düşünebilirdi.

"Baba..."

"Hı?"

"Şimdi bebek oradan mı çıkacak?"

"Yürüyerek çıkmayacak herhalde oğlum, hemşire kucağında getirecek"

"Onu demiyorum. İlk çıkış yeri..."

Volkan safça Doruk'a baktı. Gerçekten bu soruyu kendisinin baba olduğu yaşa gelmiş oğlu soruyor olamazdı ki bu çocuk veterinerlik okuyordu. Bebeğin nereden girip nereden çıktığını biliyor olmalıydı.

"Çocuğum üreme derslerine girmedin mi sen?"

"Girdim de... Gerçeği ile yüzleşince bir içim kalktı. Girerken iyi de çıkarken öğğ..."

Volkan doğumhaneye girememişti ama şimdi Doruk'a kafa göz girecekti. Bu defa babasından izin de almayacaktı. Zaten izin de vermiyordu babası. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.

"Doruk, Akın amcanın yanına git, bebek doğmadan da gelme"

"Niye ya... Ben kardeşimi göremeyecek miyim?"

Volkan sinirle burnunun dibine kadar girdi.

"Şimdi ben sana çıktığın yeri göstereceğim Doruk!"

Doruk saniyesinde ayağa kalkıp koridoru neredeyse koşarak geçti. Karşı duvara yaslanmış Korhan ikilinin konuşmalarını sonuna kadar izlemiş ve gülmüştü. Kardeşinin sinirinin oğluna değil de karısının yanında olamamasından olduğunu biliyordu. Hayal'den de bir türlü haber gelmiyordu. Ne kadar bekleyecekleri belli değildi. Gidip kardeşinin yanına oturdu, bacağına hafifçe iki defa vurdu.

"Köri, ipek böceğim neden doğmadı hala?"

"Bunu bende daha iyi bilirsin"

Başını abisinin omzuna yasladı. Hayattaki en büyük dayanağıydı o.

"Hadi bana o işe yaramayan rahatlatıcı cümlelerini kur"

"Birazdan hemşire gelecek ve ikisinin de iyi olduğunu doğumun başarılı geçtiğini söyleyecek. Önce bebeğimizi kucağımıza alacağız sonra Hayal'in kapıdan çıkmasını bekleyeceğiz. O da yüzü gülerek gelecek"

MAVİME PEMBE KATTIM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin