Bölüm 15

3.7K 568 154
                                    

Bölüm 15:

Korhan, babaannesini garajdan alıp yazlık eve getirdi. Yaşlı kadın bahçeye adım atması ile Doruk ona doğru koşmaya başladı. Doksanına merdiven dayamış kadın, koca çocuğun üzerine geldiğini görünce hemen elini kaldırdı.

"Dur! İpi çözülmüş boğa gibi gelme üzerime"

"Özledim ama büyük babaanne"

"Altında ezilirsem daha uzun süre özleyerek kalırsın torun yavrusu"

Korhan bir koluna girmiş destek verdiği yaşlı kadına gülerek terasa kadar geldi. Yaşına rağmen evinde kendi işini yapabilen bir kadındı. O kadar çok okurdu ki onun bilgisine hayran olmamak elde değildi. Bazen takılsa da hafızası da yerindeydi. Sandalyede rahat edemez diye koltuklardan biri masanın yanına çekilerek onun için hazırlanmıştı. Her biri elini, yanaklarını öptü. Akın'ın kucağındaki Can'a bakıp "Ver şu tosunu kucağıma bakayım" dedi.

"Ağır babaanne"

"Bir şey olmaz ver dedim. Dünkü damat olmuş bana akıl veriyor birde"

Akın kıpkırmızı suratı ile Can'ı kadının kucağına bıraktı. Akın hemen yanında kıkırdayan Korhan'a dirsek atıp oturdu. Şimdi bunu unutmayıp dünkü damat demeye başlayacaklardı. Hal hatır sormalar bitince babaanne Volkan'a döndü.

"Nerede yenisi?"

"Ailesi ile beraber"

"Hayret, koluna yapışır getirirsin sanıyordum"

Volkan göz devirdi. Korhan bu defa kardeşine gülüyordu. Babaannenin dikkatinden kaçmadı. Bir laf da ona etmeliydi.

"Sen ne kıkırdayıp duruyorsun orada? Bir yenilik de senden bekliyoruz ama tıs. Bıktık Volkan'a kız istemekten"

"Hayatımdan memnunun babaanne"

"O belli de biz değiliz çocuğum. Bütün altınlarım Volkan'a gitti. Düğünde tak, doğumda tak, nişanda tak şimdi yine tak. Kuruttu çocuk bizi"

Volkan hayretle babaannesine baktı.

"Ya sen hesap mı tutuyorsun?"

"Tutuyorum tabii... Sende gönül bol olduğu gibi para da bol galiba. Dünkü damat sana çok maaş veriyor anlaşılan"

"Aşk olsun babaanne ya... Sen buraya mutluluğuma ortak olmaya mı geldin mafyalık yapmaya mı?"

Yaşlı kadın gülerek vura vura sevdi ortanca torununu. Kucağındaki Can da ondan görüp Volkan'a vurmaya başladı. Eğlendiği de ortadaydı çünkü vurma huyunu bir türlü bırakmıyordu. Volkan, Can'ı kucağına alıp sıkıştırıp güldürdü. Sıranın Sahra'ya gelmesi bekleniyordu. Tek kız torununa dönüp en içten sevgisi ile uzun uzun yüzüne baktı. Onun yeri bam başkaydı.

"Küçük kuzum benim... İyi misin yavrum?"

"Çok iyiyim babaanne. Seni de iyi gördüm"

"Yanınıza geldim ya benden mutlusu yok. Her çocuğumun yüzü gülüyor. Dünyada bundan daha güzel ne olur. Dünkü damat iyi davranıyor mu sana?"

Sahra gülerek "Evet" dedi ama Akın yeni sıfatından hiç memnun değildi.

"Babaanne hep torunum diyordun şimdi niye dünkü damat oldum?"

"Kızıma göz koymuşsun o da gözün çıksın dememiş" dedikten sonra Volkan'a dönüp "Öyleydi dimi?" diyerek teyit aldıktan sonra gülmeye başladı. Buradan bile Volkan çıkmıştı. Akın görürsün sen der gibi başını salladı.

Doruk'un telefonu en yüksek tondan çalmaya başladığında her biri ona baktı. Sırıtarak açtı ve "Aşkovskim..." diyerek masadan hızla kalktı. Her biri sıfatın garipliğine dudak bükmüştü. Bir tek babaanne tam duyamamıştı.

MAVİME PEMBE KATTIM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin