Yazın sona ermesi ile birlikte kış düzenine geçiş başladı. Yazlıklar yerini sonbahar kıyafetlerine bırakıyordu. Neyse ki kışın sert geçmediği yumuşak iklimli bir şehirdi. İlkbahar anlamadan geçip giderken sonbahar uzun süre etkisini gösteriyordu. Buna rağmen yazlık yerler kapanmaya başlamıştı. Okulların açılması ile tüm düzen değişiyordu.
Doruk artık ikinci sınıf öğrencisiydi. Alttan gelen öğrenciler olunca bir kademe büyümenin gururu hatta ukalalığı ile başlamıştı yeni senesine. Tecrübeleri onu farklı yerlere götürecekti. Okuldaki hocalarının haricinde sahip olduğu veteriner anne ve babası sayesinde eksiği kalmadan kendini geliştirebiliyordu. Elinde kitap ile kime gitse konu baştan aşağı ele alınıyor, örneklemelerle anlatılıyordu. Yazın çok söylense de Veterinerde geçirdiği zamanlar büyük bir artıydı onun için. Bazen babasına asistanlık yapıyor bazen de Akın'a yardım ediyordu. Arada kaçıp Devran'ın yanına giderek eğitimleri ile ilgilenmişti. Tam donanımlı olarak yetişiyordu.
Arya da artık birinci sınıf öğrencisi olarak kendini ve ailesini 'ela lale el ele' çukuruna düşürmüştü. Her çocuğu yeni okula başlayan velinin makûs kaderini Hayal ve Volkan da yaşayacaktı. Yeni sisteme ayak uydurmak onlar için de kolay değildi.
Hayal yeni dönem öğrencilerini tanıma aşamasında sıkı çalışmaya başlamıştı. Her biri farklı kişilik özelliğine, farklı aile yapısına sahip çocukları anlayabilmek, verimli olabilmek için akşamları tek tek hazırladığı dosyaları inceliyordu.
Bir tek Volkan'ın düzeni değişmemişti. Evcilleri ile aynı şekilde ilgilenmeye devam ediyordu. Tabii yazın yazlığına gittiği için büyük eksikliğini hissettiği Kokoş Hanım ve Tintin geri dönmüş, soluğu da Volkan'ın yanında almışlardı. Kokoş Hanımın kırmızı ruju pembeye dönmüştü. Volkan'ın gözünden kaçmadı bu ayrıntı.
"Bu ruj size ne kadar yakışmış"
"Ah çok incesiniz Volkan beyciğim. Hemen de fark ettiniz"
"Çingene pembesi fark edilmeyecek bir renk değil"
Volkan sevimlice sırıtınca yaşlı kadın genç kız edası ile kıkırdadı.
"Gençleşmenin vakti geldi. Bundan sonra canı renkler hayatımda olacak"
Kadın öyle konuşuyordu ki sanki yıllardır matemde siyah giyiyordu da şimdi renkleri hayatına almıştı. Her zaman renkliydi fakat leoparlardan kurtulmuş olması göz sağlığı için olumlu bir gelişmeydi. Tintin ise hiç tarzını bozmadan Volkan'a hırlayarak ısırma girişimlerine devam ediyordu. Tecrübeli Volkan, onu eline aldığı ilk an çenesini kenetleyip olası ısırıklara karşı koruyordu kendini. Yazın yapamadıkları rutin muayenelerini tamamlayıp gönderdi. Başka odadan çıkan Akın ile karşılaştı.
"Senin ki dönmüş"
"Ya sorma... Bu kadın bize boş yere para vermeyi seviyor"
"O seni seviyor"
Volkan yüzünü buruşturunca Akın kocaman bir kahkaha attı. Aslında yalnız bir kadın olduğunu burada koşulsuzca kendisine ilgi gösterildiği için geldiğini ikisi de biliyordu. Bir de şu köpeğin ısırma huyu olmasa daha bir sevilesi olacaktı.
"Korhan gözükmüyor bu ara. Eskiden ne güzel sık sık geliyordu. İş değiştirince zor görür olduk"
"Yoğun çalışıyor. Seyahatleri de başladı. Bende aynı şekilde şikâyetçiyim de ne diyeyim. Adam iş kolik oldu"
"Şu ev toplantılarını düzene bağlayalım. Kış geliyor dışarı çok çıkamayız soğukta"
"Altın günü mü yapacağız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİME PEMBE KATTIM (Tamamlandı)
RomanceDüz bir çizgide giden hayat sıkıcı olurdu. Bu söze istinaden Volkan hayatı boyunca sıkılacak zaman bulamadı çünkü ne çıktığı ne de indiği yokuş bitti. Omzundaki tozları silkeleyip önüne bakmayı tercih etti. Aşkın her halini sevdi ama bir gün karşısı...