6 ay sonra...
Korhan ayaklarını sehpaya uzatmış tatil gününün tadını çıkartıyordu. Emre salonu tavaf eder gibi dolanıp duruyordu. Gözleri kadını izledi. Aklında her ne varsa belli ki kafasına takmış ve çözmeye çalışıyordu. Emre genelde aklındaki dilinde bir kadındı. Korhan bu huyunu severdi. İçinde tutmadan dökülürdü fakat bu defa kafasına her ne takıldıysa belli ki çözümü kolay bulamamıştı. Sabırla bekledi.
Emre usulca Korhan'ın yanına geldi. Şaşkın bakışları ve dudağını kemirmesinden bir sorun olduğu kesinleşti. Korhan elini beline atıp sevdiği kadını kucağına çekti. Emre bacaklarını iki yana açıp Korhan'ın kucağına oturdu. Korhan tebessümle yüzünü inceledi. Yanağını okşayıp çenesini hafifçe sıkıp göz kırptı. Emre derin bir nefes aldı. Korhan'ın elini tutup parmaklarıyla oynamaya başladı.
"Bir şey diyeceğim"
"Belli bebeğim... Gönder bakalım nedir bu kadar sıkılmanın nedeni"
Önce derin nefes alıp sevdiğinin gözlerinin içine baktı. Arka cebinden beş adet beyaz çubuk çıkartıp krupiye edası ile Korhan'ın önünde açtı. Korhan önünde sıralanmış çubukları inceledi. Her biri diğerinin aynısı çubuklara baktı. Üzerlerinde iki kırmızı çizgi belirmişti. Kalbinin atışları o kadar kuvvetlenmişti ki kulaklarında çınlıyordu. Emre'ye bakıp kocaman gülümsedi.
"Ben... Hamileyim..."
Ortadaki çubuğu eline alan Korhan elinde sallayarak "Bir tanesi benim için yeterliydi ama sana yetmemiş anlaşılan" dedi.
"Ben emin olmak istedim. Her birinde aynı heyecanla bekledim ve her birinde ayrı şaşırdım"
"Bu... Bu çok güzel Emre'm"
Coşkuyla sevinmek istiyordu, ortalığı birbirine katmak için can atıyordu fakat Emre'nin korku dolu bakışları karşısında bir süre kendini tutmak zorunda kaldı.
"Nasıl olacak Korhan? Biz bunu hiç konuşmadık. Hatta evlilik bile aramızda konu olmamıştı. Ne olacak şimdi?"
İki elini kadının yanaklarına yerleştirdi. Uzanıp dudaklarını öptü.
"Sen olabileceğin en iyi anne, ben olabileceğim en iyi baba olacağım sevgilim. Sen ona bir sürü dil öğreteceksin bende bu çocuğu anlamıyorum diye sana kızacağım"
Emre ufak bir kız çocuğu gibi kıkırtı ile gülmeye başladı.
"Olcay dayısı ona yüzmeyi, dalmayı öğretecek. Volkan amcası sayesinde hayvan sevgisini öğrenecek. Kuzenlerinin arasında çok mutlu bir çocuğumuz olacak"
"Başarabilir miyiz?"
"Tabii ki başarırız. Hem etrafımızda bize yardımcı olacak birçok insan var. Emin ol elimizden almak için sıraya girecekler"
Emre başını Korhan'ın göğsüne yasladı. Derin bir nefes alıp verdi. Korhan da ona sıkıca sarıldı. Söyleyebileceği daha birçok kelime varken her biri boğazında düğüm olmuş konuşamıyordu. Mutluluğunun tarifi yoktu. Emre'nin korkularını anlayabiliyordu. Evlilik ve çocuk onların hayatında hiç konu edilmemişti fakat şu andan itibaren bambaşka bir hayata geçtiklerinin farkına vardılar. Bu hayat onlara pek çok zorluk getirebileceği gibi güzellikleri ile de havalara uçuracaktı.
"Ne zaman söyleyeceğiz?"
"Önce evleneceğimizi söylememiz gerekiyor"
"Ah annen kafayı yiyecek Korhan"
Korhan gülerek "evet" dedi. Annesinin bu haberi beklediğini biliyordu. Beraber yaşamaya başladıklarından beri sesini çıkartmamıştı o da alışmıştı bu duruma ama her anne gibi son bir mürüvvet görmeyi bekliyordu. Özellikle bu haber kafayı taktığı Korhan'dan gelince gerçekten de delirecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİME PEMBE KATTIM (Tamamlandı)
Roman d'amourDüz bir çizgide giden hayat sıkıcı olurdu. Bu söze istinaden Volkan hayatı boyunca sıkılacak zaman bulamadı çünkü ne çıktığı ne de indiği yokuş bitti. Omzundaki tozları silkeleyip önüne bakmayı tercih etti. Aşkın her halini sevdi ama bir gün karşısı...