Sahra her zaman olduğu gibi evrak çantası ile gelip aylık muhasebe evraklarını Akın'a uzattı. Yüzünde düz bir ifade vardı. Bu halde duygularını anlamak mümkün değildi. Volkan başını eğerek kardeşine baktı.
"Kız muhasebeci, ne oldu?"
"Bir şey olmadı"
Akın'ı göstererek "Kesin bu senin canını sıktı" dedi. Sahra, Akın'a baktıktan sonra tekrar abisine dönerek "Yo..." dedi.
"Yalancının..."
"Ay Volkan çekil Allah aşkına, bir sürü işim var"
Sahra çantasını alıp arkası dönük el sallayarak giderken Volkan gözleri ile Akın'a Sahra'yı işaret etti. Sessizce "Ne yaptın lan?" dedi. Akın hızla yerinden kalkıp Sahra'nın peşine takıldığında odadan çıkarken son sözü "Vallahi bilmiyorum" oldu. Sahra'yı merdivenlerin başında yakaladı. Kolundan tutup kendine çekti.
"Dur bakalım. Ne yaptım ben sana?"
"Bir şey yapmadın Akın"
"Neden yüz vermiyorsun?"
"Canım benim... Ay sonu geldi ve benim bitirmem gereken milyon tane iş var. Aklım orada"
Akın sorunun iş ile ilgili olduğunu öğrenince hemen yok saydı. Ona kalan tek canım benim oldu. Kızın sırtını göğsüne yaslayarak sarıldı, yanağından öptü.
"Ben senin canın mıyım?"
Sahra hemen gülmeye başladı. Adamın kolları arasında sıkışmıştı ama yine de yüzünü görebilmek için başını yan çevirdi. Yüzündeki kocaman gülümsemeyi gören adamın içi hopladı. Zaten hop oturup hop kalkan bir hali vardı.
"Canımsın tabii"
Neredeyse Akın'ın yüreğine inecekti. Sevdiği kadın kollarının arasında, en sevdiği gülüşü ile duymayı istediği sözleri söylüyordu. Daha sıkı sarılarak "Seni seviyorum" dedi. Günlerdir bunu dile getirmek istiyordu ama Sahra'ya zaman tanımak ve az da olsa ondan gelecek ışığı beklemişti.
"Biliyorum... Söylemesen de belli ediyorsun"
"Olsun, ben yine de gözlerine bakıp seni sevdiğimi söylemek istiyorum"
"İstediğin kadar söyle. Bak artık utanmıyorum"
"O zaman..."
"Bende seni seviyorum"
Ve Akın iptal olur. "Sen" dedi ve kaldı. Bu kesinlikle duymayı beklediği cümle değildi. En azından şimdilik beklemiyordu. Sahra ise onun sudan çıkmış balık haline bakıp kıkırdadı. Adamı iki saniyede serseme çevirmişti.
"Oh! Allah muhabbetinizi arttırsın"
İkisi de merdivenin altından gelen sese döndü. Serap dilini bir silah gibi sivriltip soluğu burada almıştı. O an Sahra'nın gerginliği ile Akın'ın gerginliği kıyasıya yarışırdı.
"Sahra Hanım bu ne rahatlık, bu ne vurdumduymazlık?"
Sahra daha ilk basamakta nefret oklarını atmaya başladı. Her basamak bir öncekinden daha ağır geliyordu. Akın, Sahra'yı yanına çekip elini sıkıca tuttu.
"Serap! Önce buranın bir iş yeri olduğunu unutma"
Akın'ın sesi net ve sertti.
"İçimizde saygı sınırlarını aşan ilk ben değilim Akın"
"Sözlerine dikkat et!"
"Yanındaki hareketlerine dikkat etmedi ama... Onu da uyardın mı?"
Akın farkında olmadan Sahra'nın elini sıkmaya başladı. Kendini zor tutuyordu. Sahra, Akın'ın gerginleşen bedenini elindeki baskıdan hissediyordu. Tatsızlık çıkmaması için sessiz kalmayı tercih etti. Yoksa mahalle kavgasının içine düşmesi an meselesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİME PEMBE KATTIM (Tamamlandı)
RomanceDüz bir çizgide giden hayat sıkıcı olurdu. Bu söze istinaden Volkan hayatı boyunca sıkılacak zaman bulamadı çünkü ne çıktığı ne de indiği yokuş bitti. Omzundaki tozları silkeleyip önüne bakmayı tercih etti. Aşkın her halini sevdi ama bir gün karşısı...