Bölüm 24:
Sudan çıkıp kurulanan ateşin başına geldiler. Pervin onlar giyinirken kahvelerini yaptı. Korhan ateşi biraz daha alevlendirip büyüttü. Akşam yemeği için de hazır olacaktı. Oltalarını hazırlayıp suya gönderdiler. Benal ve Pervin sohbete dalmıştı. Geldiklerinden beri hep bir hareket olduğu için Pervin sıkılmadan ayak uydurabildi. Ortak konularda yabancı kalsa da önemsemedi çünkü konular hızlı değişiyordu.
Güneş battıktan sonra hava soğumaya başladı. Yemeklerini de yedikten sonra iki adamın dikkati oltalarında sanki hayatlarında o oltanın ucundan daha önemli bir şey yokmuş gibi soyutlanmışlardı. Etraf kararmış, ışıldaktan çıkan cılız ışık ile aydınlanıyorlardı. Yaprakların arasından geçen rüzgârın sesi tedirgin ediciydi. En yakın mesafe bile zifiri karanlıktı. Pervin huzursuz olup sandalyesini Korhan'a yanaştırdı. Korhan tebessümle bakıp göz kırptı.
"Sıkıldın mı?"
"Sıkılmadım da biraz tedirgin oldum"
Kolunu kadına dolayıp kendine çektikten sonra kolunu sıvazladı.
"Bir şey olmaz merak etme, alışırsın"
Her biri sandalyeye yayılmış sessizce oturuyordu. Saat epey geç olmuş yorgunluk çökmüştü. Benal esneyip "Ben biraz uyuyacağım" dedi. Sonra kocasına göz kırpıp "Geliyor musun?" diye sordu.
"Gelirim belki, sen içeriyi ısıt"
Karı koca kıkırdaşınca Korhan "Terbiyesizler" dedi.
"Aa... Kocam ayol o benim. İyi günde, kötü günde, dağda, bayırda, çayırda diye söz verdik biz"
Benal çadıra giderken diğerleri de arkasından kahkaha attı. Korhan, Pervin'e dönüp "Sende uyu istesen" dediğinde kadın ikiletmeden kalktı ve çadıra girdi. Murat kaşlarını kaldırarak ardından baktı ve Korhan'a döndü.
"Ee... Terbiyesizlik yok mu?"
"Biz söz vermedik"
"Bu gidişle de verecek gibi değilsiniz"
Korhan burnundan derin bir nefes alıp gölün karşı kıyısına baktı. Orada da cılız bir ışık vardı. Başka kampçıların olduğunu belli ediyordu.
"Haftaya Sahra'nın düğünü var. Davetli olduğunuzu söylememe gerek yok dimi?"
"Sizin düğünleri kaçırmayız. Çok eğlenceli oluyor. Benal bayıldı kardeşlerine. Pervin davetli mi bu defa?"
"Söylemedim. Ben daha emin değilim aileme sokamam"
"Peki, bu çaba niye?"
"Belki dediğimden... Keşke dememek için... Olabilirliğini ölçmek..." dedikten sonra güldü ve arkadaşına baktı.
"Aynı Doruk gibi konuştum. O da bir şeyi söyleyemediğinde bir sürü saçma cümle kurar"
"Söyleyemediğini bir an önce söyle bence, boşuna oyalama"
Korhan bacaklarını uzatıp ayak ayak üzerine attı. Kollarını da göğsünde bağladı. Canı düşünmek istemiyordu. Akışına bırakmak ve geleceği kabullenmek istiyordu. Murat omzunu sıkıp "Karıma gideyim biraz" dedi ve onu yalnız bıraktı. Korhan her ne kadar düşünmek istemese de seçilen bir eylem değildi. Uyumadığı sürece düşünüyordu. Önce kendini sorguladı. Ailesi ile çok mutluydu. İstediği işte, iyi bir konumda çalışıyordu ve geliri oldukça yeterliydi. İstediği her şeye sahipti ki gözü hiçbir zaman çok yükseklerde olmamıştı. Her zaman huzurlu olmayı ön planda tuttuğu için maddiyat sadece araç olarak hayatında yer ediniyordu. Şu an bulunduğu yer onun için dünyanın en güzel yeriydi ve önemli olan istediği için buradaydı. Bir yandan Pervin'i düşündü. Pervin istediği için değil kendini burada olmaya zorladığı için yanındaydı. Murat ve Benal her an paylaşan, gülüşen, gözleri ile anlaşan bir çiftti ama onlar yanlarında soğuk kalıyordu. Hep bir mesafe vardı. Tereddüt ya da çekince kol geziyordu. Restoranda kendini bulan konuşkan kadın burada eğreti kalmıştı. Ayak uydurmaya çalışsa bile içten durmuyordu. İster istemez tanıdığı kadınları karşılaştırmaya girdi. Benal kendileri gibiydi. Arada huysuzluk yapar ardından kahkaha ve esprileri ile kaynardı. Hayal de sakin görünümünün ardında fırlamalıkları vardı. Volkan'a ayak uydurmakta geri kalmıyordu. Tanıdığı en sakin kadın kardeşi olmasına rağmen Sahra'nın ortama uyum sağlaması inanılmaz derece de hızlı olurdu. Sevdiği tüm kadınlara artılar eklerken Pervin hep yarım artıda kaldı. Biraz daha devam ederse kadını tutup kolundan evine götürecekti. Hal bu ki o denemeye karar vermişti. Çok iyi tanımıyorlardı birbirlerini. Bu nedenle tüm olumsuz duyguları bir kenara atıp karar verdiği yoldan yani bu ilişkiye şans vererek devam edecekti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİME PEMBE KATTIM (Tamamlandı)
RomanceDüz bir çizgide giden hayat sıkıcı olurdu. Bu söze istinaden Volkan hayatı boyunca sıkılacak zaman bulamadı çünkü ne çıktığı ne de indiği yokuş bitti. Omzundaki tozları silkeleyip önüne bakmayı tercih etti. Aşkın her halini sevdi ama bir gün karşısı...