8.Bölüm

23.5K 777 98
                                    

Yeni bölümden selam!
Aramıza yeni okuyucalar katılmış. Hepsini kucaklıyorumm💖

Bölümde bahsedilen  fotoğraf;

Keyifli okumalar~*Nihayet cumartesi günü geldiğinde,  sabahında mutlu uyanmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli okumalar~
*
Nihayet cumartesi günü geldiğinde, sabahında mutlu uyanmıştım.
Teyzem sağolsun, haftasonları  erken gelmemem için  izin veriyordu.
Bu da o haftalardan biriydi ancak kızlarla sözleştiğimiz pikniği bugüne ayarlamıştık.

İki gecedir Pelin tarafından mesaj yağmuruna tutuluyordum. Piknik diyor başka bir şey demiyordu resmen. Bazen onlara söyleyeceğim şeyler hakkında kırk kez düşünmem gerektiğini unutuyordum. Aksi halde sürekli akıllarında oluyor, ben unutuyorum onlar unutmuyordu.

İnce çarşafı üzerimden çekip yatağımdan kalktım.
Odanın camlarını açıp havalandırırken enseme yapışan saçlarımı tepemde topuz yaptım.
Bugün de oldukça sıcaktı. İnşallah pikniği güneş alan bir yerde yapmak istemezlerdi.
Banyodaki işlerimi halledip geceliklerimden kurtuldum. En sevdiğim kıyafet olan elbiselerimden birini üzerime geçirdim. Yaz kış elbise giymeye bayılıyordum. Pantolon fazla daraltıcıydı.

Mutfağa girdiğimde annem çoktan sofrayı kurmuştu.
Emir ve babam da sofradaki yerini almıştı.

"Günaydın! Teyzem yok mu?"
Az çok tahmin edebiliyordum aslında. Bugün fırına epey erken gitmişti anlaşılan.

"Günaydın güzel kızım. Sabah kalktığımda yoktu. Kim bilir kaçta gitti,"

Kaşlarım hafifçe yukarı kalkarken babamın yanındaki boşluğa oturdum.
Kesin teyzem yine sıkıntıya girmişti. Hiç anlatmasa da zaman zaman ani değişimleri olurdu teyzemin. Alışmıştık ama merak etmiyor değildik.

Kısa süren kahvaltının ardından annemle birlikte bulaşıkları yıkayıp mutfağı topladık.
Cumartesi günleri de çalıştığı için babam kahvaltıdan sonra gitmişti.

"Anne sana güzel bir kahve yapayım mı?"

Salonda oturduğumuz koltukta masumca gülümsedim. Aklımca rolümü iyi yapıyordum ama benim yirmi yıllık annem, bunu yemezdi.

"Yap tabi kızım. Pikniğe gitmeden önce iyi gelir,"

Onayladığını duyunca yerimden kalktım. Salondan mutfağa geçeceğim sırada kısa bir an durdum.
Annem piknik mi demişti?
Hızlıca arkamı dönüp az önce yürüdüğüm mesafeyi tekrar yürüdüm.

"Pikniğe izin veriyorsun yani, öyle mi?"
Ağzım kulaklarımdaydı tabiri cazise. Kaç gündür nasıl izin alsam diye kıvranıyordum.

"Neye şaşırıyorsun, anlamadım?"

Kaşlarını hayretle kaldırıp alttan alttan baktı bana.
Haklıydı aslında. Günlerdir izin vermeyeceğini düşünerek sürekli ertelemiştim. Kızlarla telefonda o kadar sık görüşmüştük ki annemin bundan haberdar olmaması için kör olması lazımdı.

FERAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin