9.Bölüm

22.5K 849 112
                                    

Selamlar
Nasılsınız?

Bölüme geçmeden oy vermeyi unutmayınız! 💞

*Eve yaklaştığımızda akşam saat yedi buçuğa geliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*
Eve yaklaştığımızda akşam saat yedi buçuğa geliyordu. Yaz ayında olduğumuz için hava çok geç kararıyordu. Şimdi de akşam saati olmasına rağmen gökyüzü oldukça aydınlıktı.
Sabah piknikten sonra eve geçerim diye planlamıştım ancak bu güzel havada hazır yorgun da hissetmiyorken teyzeme yardıma gitsem daha iyi olurdu.

Haftasonu fırın her zaman daha kalabalık oluyordu. Bunun nedenini henüz çözememiştik.

Macit abi mahalleye girdiğinde yanımda oturan, aynı zamanda uyuklayan Buket'i dürttüm. Uyanması lazımdı yoksa onu taşımak bize kalacaktı.

"Abla bir dur ya,"

Ona dokunan elimi itip başını daha rahat edeceği bir pozisyona ayarladı.

"Niye durayım ya, uyansana kızım!"
Yüzüne doğru eğilip hafif yüksek fısıltıyla konuştum.
Homurdanmanın ardından gözlerini ovuşturup doğruldu. Nazlı kapıyı açıp indiğinde diğer tarafa gelerek Buket'e yardımcı oldu. En azından kendisi adım atacak kadar uyanıktı. Yoksa ölü gibi oluyor, üçümüz zor taşıyorduk.

Pelin de inip yanımıza geldi. Çantalarını verdikten sonra Nazlılar gitmişti. Arabada unuttuğumuz bir şey var mı diye kontrol edip açık olan kapının önünde beni bekleyen Pelin'e baktım. Gülerek bana bakıyordu.
Ne yapayım? Bu kadar evhamlı olmayı ben seçmemiştim. İstemeden şöyle bir bakmıştım. Aslında kızların arkasını topladığımdan sürekli şikayet ediyordum ancak bunu yapmadığım zamanlarda içim rahat etmiyordu.

"Arabayı karşıya yanaştırayım öyle in Ferah,"

İneceğim esnada Macit abinin sesiyle ona baktım. Daha doğrusu şuan tam ensesiyle bakışıyordum. Şoför tarafının arkasından indiğimiz için bu taraftaydım. Başımı hafifçe sağa uzatıp dikiz aynasından göz göze gelmemizi sağladım.
Bizim ev karşı kaldırımdaydı ancak boşuna oraya yanaşmasına gerek yoktu. Eve gitmeyecektim.

"Gerek yok. Eve değil fırına gideceğim,"
Gülümseyip tekrar inmek için hamle yapacağım esnada yine konuşmuştu.

"İnme o zaman, direkt fırına bırakayım."

Yine itiraz edeceğim esnada sol tarafımdaki kapının aniden kapanmasıyla olduğum yerde sıçradım. Filmli camdan dışarıya baktığımda Pelin'in el salladığını gördüm. Ne diye kapıyı çarpmıştı bu kız?

"Peki madem."

Başka bir şey diyemeden onaylamıştım onu. Arabayı çalıştırdığında çıt ses çıkmıyordu.
İçerisi o kadar sessizdi ki kendi yutkunma sesim kulağıma geldiğinde utanmıştım.

FERAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin