Selamlar! Bayrama bölüm yetiştirmemi kutlayalım bence :)
Kısalığına laf etmeden okuyalım.. İyi eğlenceler♥️ OY ve YORUM~ unutulmasın~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
* Eve çıktığımda annemlere kısaca görünüp direkt olarak odama geçtim. Duş aldıktan sonra pijamalarımı giyip yatağa girdim.
Odadaki cılız gece lambasının ışığında bir kitap alarak okumaya başladım. Aslında oldukça yorgundum ama uykum henüz gelmemişti.
Dakikalardır daldığım kitaptan beni ayıran şey telefonuma gelen bildirim sesiydi. Bu saatte hayrolmasını dileyerek komidinin üstündeki telefonu elime aldım.
Ekranda yazan 'Macit' kişisinden bir yeni mesaj* yazısıyla üstümdeki pikeyi aceleyle itip doğruldum. Saat gecenin bilmem kaçı olmuştu, bu adam bana ne mesajı atıyordu?
Hemen ekran kilidini açıp mesaja tıkladım. Bir fotoğraftı. İndirme süresini beklerken tırnaklarımı kemirmeye başlamıştım. Aklımda en ufak bir fikir yoktu, neyle alakalı bir fotoğraftı, bilmiyordum.
Bir anda inen fotoğrafla heyecanla büyüttüm. Bugün asansörde çektiği fotoğrafları atmıştı.
Fotoğrafta benim arkam dönüktü. Kızlar aynaya poz vermiş, o ise aynaya değil başımın üzerine doğru bakmıştı. Belki de bana bakıyordu. Fotoğraf karşıdan çekildiği için bu anlaşılmıyordu.
Diğer fotoğrafta yönümü aynaya dönmüştüm. Burda o da aynaya bakıyordu. İkimizin arasındaki farksa ben öylece dururken o kameraya doğru kocaman gülmüştü. İster istemez yüzüme yayılan sırıtmayı fark edip toparlandım. Gülen birini görünce ben de gülebilen biriydim.
Mesaj kısmına girip cevap yazdım.
*Siz; -Teşekkür ederim. Ama bu saatte atmasan iyi olurdu. (00.00)
Anında cevap geldi,
*Macit; -Uyumadığını bildiğim için şimdi attım. Nasıl çıkmış? Ben beğendim. (00.00)
Uyumadığımı bildiği için yani. Bu nasıl olsun, saçmalık.
Pikeyi ayaklarımdan kurtarıp ayaklandım. Telefonu elimde sıkı sıkı tutuyordum. Perdeyi sıyırıp dışarıya baktım. Daha doğrusu karşıdaki eve.
Amacım odasının ışığının yanıp yanmadığına bakmaktı. Ama daha perdeyi açar açmaz balkondaki bedeniyle karşılaştım.
Elimdeki telefonun titremesiyle başımı ona çevirdim.
*Macit; -Ne oldu? Senin de mi hava alasın geldi? (00.09)
