31.Bölüm

10.8K 746 53
                                    

Keyifli okumalar dilerim💕
Oy vermeyi unutan kişiler çok. Lütfen bölümün başında veya sonunda mutlaka oy vermeyi unutmayın💕

Bölüm şarkısı; Tuğkan-Özledim.
**

***Kahveleri yapmaya mutfağa giderken, market poşetini de yanıma aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***
Kahveleri yapmaya mutfağa giderken, market poşetini de yanıma aldım.
Kahve makinesine malzemeleri ekleyip düğmesine bastım. O sırada poşetin içindekileri tezgaha döküyordum.
O kadar çeşitli şeyler vardı ki, gerçekten dudaklarım aralanmıştı. Bu adamdan birkaç kez daha istekte bulunsam, kesin batardı. Bu abartmayla olacağı oydu.

Hırkamın cebindeki telefonu alıp mesaj kısmına girdim.

Kime; Macit
-Getirdiğin poşete hâlâ hayretle bakıyorum. İnanılmazsın.

Ekranı kilitlemeden tezgaha bıraktım. Dolaptan bir tane tabak alarak paketleri açıp ona döktüm.
Hemen yanımdaki telefondan mesaj sesi gelince uzanıp baktım.

Kimden; Macit
-Biliyorum. Öyle olduğumu daha sık duymak istiyorum. Senden ama.

Yazmıştı. Nedense onunla yüz yüze konuşurken birbirimize karşı bu kadar açık olamıyorduk. Ama mesajdayken ondan tilkisi yoktu.

Siz;
-Mesajlarımızı Turan okumuyor. Bana kur yapmana gerek yoktu.

Damarına bastığımı biliyordum. Ama bu, hoşuma gidiyordu.
Bu sadece Turan'a gününü göstereceğimiz bir oyunken, kapılmış gidiyorduk. Bunun elbette farkındaydım. Eminim o da öyle düşünüyordu.
Parkta konuştuklarımız aklıma gelince dudağımı ısırdım.
Ondan cevap beklerken öyle dalmıştım ki, kahve makinesinin bittiği zaman ötmesine sıçramıştım.

Kimden; Macit
-Sen oyuna devam ediyorsun yani? Beni kullanıyorsun. Ama sana bunu zamanı gelince çok fena hatırlatırım. İster misin güzelim?

Onun damarına basayım derken, ben burda harlanmıştım.

Siz;
-Neyi hatırlatacakmışsın bana? Ayrıca seni falan kullanmıyorum, saçmalama! Sadece şakaydı...

Bir elimde telefon, diğer elime kahve makinesini alıp tezgaha hazırlanan fincanlara doldurdum. Gözlerim ara ara açık olan telefon ekranına kayıyordu.
Makineyi yerine koyup suları doldurdum.
Tek elle yapmak bileğimi ağrıtmıştı.

Kimden; Macit
-Bunu seni kollarıma aldığım zaman söyleyeceğim. Bak olanların hiçbiri oyun değildi, diyeceğim. Hepsini kulağına fısıldayarak anlamanı sağlayacağım. Şimdikinin aksine, o zaman anlayacaksın.

Elimi telefonla birlikte göğsüme bastırdım.
Ne yazacağımı bilmiyordum. Direkt görüldü yapmıştım.
Derince nefeslenerek telefonu cebime koyup tepsiyi alarak odaya, kızların yanına döndüm.

FERAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin