I-) 11. Bölüm⚜️

634 45 12
                                    


Ben kaybettiklerim arasında en çok çocukluğumu özledim...

Ayağımla ritim tutarken sertçe yüzümü sıvazladım. Yarım saattir herhangi bir haber bekliyordum. Yakaladığım minik bir ipucundan hemen işe koyulacağım ancak daha neden içeriye alındığını bile bilmiyorum. Oturduğum yerden ayağımı şiddetle sallamaya başladım. Elimden bir şey gelemiyor olması beni çılgına çeviriyordu. Ellerimi çenemin altına koyarak kendime destek oluşturdum. Bir yandan ayağımı sallamaya devam ederken diğer yandan da önümden geçen insanlara bakınmaya başladım.  "Savcım?" Ekin'in sesini duymamla oturduğum yerden adeta fırlarcasına kalktım. "Ekin? Bir gelişme mi var? Bir şey bulabildin mi? Ne dediler? Neden içeriye almışlar?" Ellerini havaya kaldırarak gülümsedi. Dudaklarındaki gülümsemeden bile ne kadar yorgun olduğunu kolaylıkla anlayabilmiştim. Havaya kaldırdığı ellerini her iki yanına doğru indirirken omuzlarını da düşürdü.  "Sakin olun Savcım, beni takip edin lütfen."

Eliyle koridoru işaret ettiğinde anlık olarak bir duraksadım. Ekin harekete geçmediğimi fark edince beklemekten vazgeçerek önüme geçti. Aralıklı olan dudaklarımın arasından tuttuğum nefesimi dışarıya doğru üfledim ve Ekin'in peşine takıldım. Bacaklarıma çarpan soğuklukla titredim. Evden aceleyle çıkınca üzerime bir ceket bile alma şansım olmamıştı. Ekin bir kapıyı açarak girmem için yol verdi.
İçerye girdiğimde bir sürü ekranla karşılaştım. Ah, doğru burası kamera kayıtlarının incelendiği oda. O kadar tuhaf bir durumdayım ki kapının üzerindeki yazıyı bile okumamıştım. Neden bu kadar endişeleniyorum onu da bilmiyorum.

Ben odaya girdikten sonra Ekin'de girerek ardımızdan kapıyı kapattı. Yığınla ekranın karşısında oturan polis memuruna el işareti yaptıktan sonra ekranda bir video oynamaya başladı. Olabildiğince ekranlara yaklaşarak oynatılan kayıtlara dikkat kesildim.

Atlas bir eve geliyor. Üzerinde bugünkü kıyafetleri vardı. Oldukça genç bir kadın kapıyı açıyor. Karşısında Atlas'ı görünce boynuna atlıyor ve koala gibi sarılıyor. İstem dışı kaşlarım çatışırken izlemeye devam ettim. Beraber içeriye giriyorlar. Polis memuru videoyu sadece on dakika ileriye sardı. Video kaldığı yerden devam ederken evin kapısı açılıyor önce Atlas çıkıyor ancak kadın görünürlerde yok.  Atlas arkasına dönüyor evin içerisine bakıyor sonra arkasını dönerek orayı terk ediyor. Video durduğunda anlamaz gözlerle Ekin'e baktım. Derin bir nefes alarak başıyla ekranı işaret etti. "Kadın evinde ölü bulundu. Kamera kayıtlarına göre en son görüştüğü kişi Atlas Savcım."

Kafamda birçok ihtimal vardı ancak hiçbirisinin arasında Ekin'in ağzından dökülen o cümleye yer yoktu. Aklıma böyle bir şey gelmemişti bile. Taş gibi olan bedenimle zor bela Ekin'e doğru döndüm. Birbirine bastırdığım dişlerimin arasından konuştum. "Atlas ile görüşmem lazım." Ekin başını salladıktan sonra bize yardımcı olan polis memuruna dönerek yavaşça omzuna vurdu ardından kapıyı açarak dışarıya çıktı. Ben de polis memuruna teşekkür ettikten sonra peşinden bende çıktım. Nezarethanenin olduğu kısma gelince yanımda yürüyen Ekin'in durmasıyla durdum. "Ne oldu?"

"Buradan sonrasına ben gelmeyeyim. Siz yalnız konuşun." Kaşlarım yavaş yavaş çatılırken başımı hafifçe salladım. "Peki." Ekin yanımdan ayrılırken ben onun tam tersi istikametine yürüdüm. Girişte oturan polis memuruna baş selamı verdikten sonra içeriye girerek gözlerim Atlas'ı aramaya başladı. En sondan bir önceki demirliklerin arkasındaydı. Başını önüne eğmiş, kollarını göğsünde bağlamış bir şekilde gözleri kapalıydı. Demirliklerin önünde durdum, beni fark etmesi için tırnaklarımla demirliklere vurdum.
"Uyanın Savcım, kurtarıcınız geldi." İrkilerek gözlerini açtı. Sırıtmaya çalışarak yüzünü inceledim. Gözleri hafif kızarmıştı. Yüzü yorgun duruyordu, uykusuz gibiydi. Gözlerini ovcalarken olduğu yerde dikelerek bana baktı.

Yanımdaki YalancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin