Aşağıya bıraktığım kanalın linki şahsıma aittir. 👇🏻
https://youtube.com/@One_midnightŞartlar değişince insanlarda değişir.
Gözlerimi açtığımda acıyla yutkundum. Gözlerimi hemen televizyonun üst hizasında takılı olan saate çevirdim. Kalkmak için doğrulduğum sırada üzerimdeki ağırlığı fark etmem ile duraksadım. Şaşkınlıkla üzerimdeki battaniyeyi avuç içime hapsettim. Ben yattıktan sonra bunu üzerime Ilgaz örtmüş olmalıydı. Çünkü ben üzerimi örttüğümü hatırlamıyordum.
Battaniyeyi kenara atarak koltuktan indim. Gözümün önüne gelen saçlardan kurtulmak için önce saçıma takılı olan tokadan kurtuldum. Hemen ardından saçlarımı tepeden topuz yaptım. Saçlarımı toplamanın verdiği rahatlıkla salondan çıkarak mutfağa adımladım.
Tuhaf bir şekilde burada olmaktan rahatsızlık duymuyordum. Normalde kendi yatağımdan başka bir yerde de pek yapabildiğim söylenemezdi. Ancak bu gece rahat ve deliksiz bir uyku çekmiştim. Bana evimi aratmamıştı. Kaşlarım çatılırken mutfağa yaklaştığım an kulaklarıma bazı sesler gelmeye başladı.
Mutfağa girdiğim anda bana arkası dönük bir şekilde Ilgaz'ı gördüm. Bulunduğu tezgahın önünde bir şeylerler uğraşmakla meşguldü. "Günaydın." Konuşmasıyla bir anda irkildim. Kapıda durmaktan vazgeçerek mutfağa girdim. Tezgahın üzerinde bulunan sürahi ile bardağı aşarak masaya geçtim. Sessiz ve yavaşça suyumu içtin. Ilgaz arkası dönük durmaya devam ederken arkama yaslandım, kollarımı göğsümde bağladım. "Dün eve gittiğim de Semih ile karşılaştım."
Konuşmam ile hareket etmeyi kesti. "Bir şekilde evime girmeyi başarmış.""Sana bir şey yapmaya kalkıştı mı?" Sorduğu soruyla aklıma ilk gelen şey kafamdaki şişlik oldu. Yüzümü buruşturdum. "İcabına baktım."
Yavaşça bana doğru döndü. "Sana bir şey yapıp yapmadığını sordum İzgi." Tok sesiyle kaşlarım havalandı. Söyleyip söylememek arasında gidip geliyordum. Ancak onun yaptığı gibi ben yalan söyleyemezdim. Sadece geliştirebilirdim. Evet, bu daha makul gözüküyordu. "Önemli bir şey yok Ilgazcım." İsmine özellikle vurgu yapmıştım.Bir şey demezsen sert adımlarla mutfaktan çıktı. Şaşkınlıkla arkasından baka kalırken omuz silktim. Gene neye sinirlenmişti acaba? Her şeye sinirleniyordu. Duvar!
Kollarımı göğsümde bağlayarak kaşlarımı çattım. Bu adam benim sinirlerimle oynuyordu. Çok fena canımı sıkıyordu. Mutfağa geri döndüğünde elindeki şeyi bana uzattı. "Al bunu." Uzattığı şeyi alarak incelemeye koyuldum. Bana verdiği şey bir akıllı saatti. "Ne yapacağım bunu?"
"Bunu takmalısın. Herhangi tehlikeli bir anda açma-kapatma düğmesine üç kere bastığında polis merkezine ve bana haber gönderiyor." Saate bakarken söyledikleriyle gözlerim irileşti. "Hadi be! Çok iyiymiş!" Saati sol bileğime taktım.
"Çıkarma kolundan." Başımı saatten kaldırarak çoktan bana döndüğü sırtına baktım. Yüzümü buruşturarak görmeyeceğini bile bile ona dil çıkarttım. Bu sefer geçiren görmemişti. "Birisinin arkasından dil çıkarmak çok ayıp bir davranış. Hele de senin gibi yetişkin birisinin yapması." Duyduklarımla şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. Yine görmüştü. "Arkanda da mı gözün var senin?"
Sırtı bana dönük olacak şekilde önündeki şeyle uğraşırken omuz silkti. "Sadece tahmindi."
Umursamadan bir kez daha dil çıkarttım. Onu mutfakta uğraştığı şeyle bir başına bırakarak salona geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanımdaki Yalancı
ChickLit(Eski adı: Mafya ve Savcı) Sabahları Savcı, geceleri Mafya olan bir adam; Ilgaz Yargıç. Dürüst, güvenilir, başarılı bir Savcı; İzgi Erçin. "Beni daha ne kadar kandırabilirsin diye düşünürken her seferinde yere çakılıyorum. Sana güvenmemi istiyorsu...