Arayı fazla açmadığımıza inanıyorum.
Diğer kitabıma odaklıydım ondan bu bölüm bir tık geç geldi. Birde bu kitabımı bitirince kurgusunun hazır olduğu bir kitabım daha var onun girişini yapıyordum.
Sezon finaline son 29 bölüm var :D
Oy vermeyi ve satırlar arası yorum yapmayı unutmayın please.
Keyifli okumalar dilerim...♡
-----------------------------------------------------------------------------------
YAĞMUR'DAN
Bana vurmak üzere havaya kalkan eli görmemle refleks olarak ellerimi önüme siper etmiştim. Az sonra hissetmem gereken acıyı bedenimi algılayamayınca gözlerimi açıp yavaşça kollarımı aşağıya indirdim. Bana vurmak yerine yumruğunu hemen kulağımın yanımda duvara geçirmişti. Yüzlerimiz birbirine çok yakındı. Sinirden titreyen sıcak nefesini dudaklarımın üzerinde hissedebiliyordum. Gözleri kan çanağına dönmüştü.
"Yemin ederim bilerek yapmadım." dedim fısıldayarak. Gerçekten suçsuzdum. Bunu tekrar etmekten dilimde tüy bitmişti artık. Konu ne olursa olsun Toprak'ın gözünde ben daima suçlu konumunda yer alıyordum.
"Bilerek yaptın!" dedi iğneleyici ses tonuyla. "Huyumu bildiğin halde, seni bin defa uyardığım halde bilerek yapıyorsun!" Bilerek yapmıyordum! Neden anlamak istemiyordu? Sabahtan beri işlemediğim bir günahın bedelini ödüyordum. Ne uğruna? Kocaman bir hiç!
"Toprak-"
"Odaya çık ve yatakta beni bekle." Üzerimdeki baskısına son verip doğrulduğunda bende hızla oturduğum sandalyeden ayağa kalktım. Düşündüğüm şey olmayacaktı öyle değil mi? Saat akşam dokuza geliyordu. Herhalde uyumaktan bahsediyor olamazdı?
"N-ne-den?" diye sordum panikle. Zihnimde canlanan görüntüler pek iç açıcı değildi.
"Yağmur! Odaya çık ve bekle dedim. Üzerindekiler kalsın, özellikle o kıçını bile örtmeyen siktiğimin eteği kalsın!" Göz yaşlarım anında akmak için hücuma geçmişti. Her şey kıyafetlerim yüzündendi zaten! Bana normal gelen kıyafetler Toprak'ın gözünde kumaş parçasından ibaret oluyordu. Yetiştiriliş tarzım bu yöndeydi, ailem giyimime karışmazdı ve her konuda bana destek olurlardı. Toprak öyle değildi, hala alışamamıştım. İşin kötü yanı bunları o dolaba kendisi aldırtmıştı! Yusuf'un şirkette olduğunu bildiğim için bunları giydiğimi düşünüyordu. Üstelik ben şirkete gideceğimizi bile bilmiyorken!
"Toprak yalvarıyorum yapma! Lütfen-"
"ODAYA ÇIK!" Birden bağırması ile irkilmiştim. Bana zarar verebileceği düşünesi içimi kemirmeye başlamıştı. Daha fazla sinirlenmemesi için yavaşça merdivenlere yöneldim. İlk basamağa adımımı attığımda kararlı olup olmadığını anlamak için arkamı döndüğümde masanın üzerinde bulunan bardağını eline alarak son yudum viskisini de kafasına diktiğini görmüştüm. Işık yoktu.
Hızla odaya çıktığımda kaçmak için odanın içini tarıyordu gözlerim. Bahsettiğim kaçış ev değildi. Az sonra başıma geleceklerden söz ediyordum. Eteği gördükçe daha da sinirleneceği düşüncesi yerleşti aklıma. Koşarak kıyafet odasına girdim ve altıma uzun gri bir eşofman giydim. Üzerimde açık mavi, ince askılı bir crop vardı, o kalabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE'NİN VAVEYLA'SI
Literatura Feminina《Sevda kuşun kanadında, ürkütürsen tutamazsın.》 "Ve sen Berceste'm, ya bu fırtınada batıp kaybolacaksın ya da limanına sığınacaksın." "Sen benim limanım değilsin! Yeter artık kes zırvalamayı! Lütfen gitmeme izin ver, izin ver ki kendi fırtınamda kay...