Bazen birine çok ihtiyacınız olduğu anlar olur ya şimdi tamda o andaydım. Birine sarılmaya o kadar çok ihtiyacım vardı ki.
Bugün Efe, Cihan ve Dilara okula gelmiştiler yine staj için.
Efe geçen hafta gördüğüm haline nazaran biraz daha iyiydi ama yine de solgun görünüyordu.
Sınıfa girdiği an gözleri direkt beni bulmuştu. Arkada ki yerine geçene kadar gözlerini gözlerimden ayırmamıştı.
Çenemden tutulup çekilmemle gözlerimiz ayrılmıştı.
"Eray. Çok belli ediyorsun. Hani unutacaktın."
İlker çenemdeki elini çekmeden konuşmuştu. Bakışlarım istemsizce arkadaki Efeye kaydı. Kaşlarını çatmış bize bakıyordu.
Cevap vermeden çenemdeki elinden kurtularak önüme dönmemle Sinan hoca girmişti sınıfa. Yoklamayı alarak dersi anlatmaya başladı. Bir nefes al be adam.
"Kim çekecek şimdi matematiği. Hoff." Uygar'ın arkasını dönerek söylediği şeyle gülmüştüm.
Biraz fazla sesli gülmüş olacağım ki Sinan hoca bana dönerek kaşlarını çatmıştı.
"Komik olan ne Eray?"
"Kusura bakmayın hocam." dedim ayağımla Uygar'ın ayağına tekme atarken.
Uygardan acı dolu bir inleme çıkmıştı. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Ama dayanamamış ve kahkahayı basmıştım.
Benim gülmemle birkaç kişi daha gülmeye başlamıştı.
Sinan hoca daha da sinirlenerek "Eray geç arkaya."
Zar zor gülmemi bastırmıştım. Sıranın üstündeki kitabımı ve kalemlerini elime alarak sıradan kalktım.
Arkada tek bir yer boştu. O da Efe'nin yanı. Az önce burada Cihan'ın oturduğuna yenin edebilirdim. Mecburen gidip yanına oturdum. Hiç ondan tarafa bakmadan kitabımı açarak dersi dinlemeye başladım.
Arada yüzümde hissettiğim bakışlarıyla ona dönmemek için içimde büyük bir savaş veriyordum. Kitabımı önüne çekmesiyle kaşlarımı çattım. Ne yapıyordu bu be.
Seninle konuşmama izin ver.. Sana söylemem gereken bir şey var..
Kitabıma yazdığı yazıyla kaşlarımı çattım. En son bunu söylediğinde kalbimin anası sikilmişti.
Seninle konuşmak istemiyorum..
Yüzüne baktığımda üzgün görünüyordu.
Lütfen..
Yazdığı şeyi defalarca kez okudum. Ama olmazdı, eğer onunla konuşursam yumuşardım. Ve ben yumuşamak istemiyordum.
Hayır dedim. Seninle konuşacak bir şeyim yok..
Buruk bir şekilde gülümsemiş ve kafasını sallamıştı. Bu kadar kolay kabullenmesi sinirlerimi bozarken çalan zille hemen yanından kalkarak İlker'in yanına gittim.
Üzerimde hissettiğim delici bakışları umursamadan Uygar'ın sırasına oturdum.
"Hoş geldin kocacığım."
"Hoş buldum aşkım." dedim yüksek sesle.
Uygar kafasını sıranın üstündeki bacaklarıma koydu ve gözlerini kapattı. Her zamanki gibi uykusu vardı. Bu hareketine şaşmamak lazımdı.
Bakışlarım istemsizce arkada oturan bedene kaydı. Ona bakmamla bakışlarını kaçırarak Cihan'a bir şey söyledi. Kaşları çatıktı.
Telefonumu elime alarak uğraşmaya başladım. Arada gözlerim benden bağımsız olarak arkaya kayıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun bxb
Teen FictionEray: Selam Ece. Gelecekteki manit: Efe diyecektin galiba? Gelecekteki manit: Ayrıca sen kimsin amına koyayım?