Medyadaki şarkının bölümle hiç alakası yok. Sadece şu iki gündür dinlediğim tek şarkı olduğu için sizde dinleyin diye koydum. Çok hoş de mii *-*
~~
''Eray'ın bebeklik fotoğrafının sizin telefonunuzda ne işi var?''
Ortama bomba gibi düşen sesimle herkes bir anda susmuştu.
''Anlamadım.'' dedi Ali amca kaşlarını çatarak bana bakarken.
''Diyorum ki Eray'ın bebeklik fotoğrafının sizin telefonunuzda ne işi var?'' Sorumu yeniledim. Bunda anlamayacak bir şey yoktu. Gayet açık bir şekilde sormuştum.
''Ne diyorsun sen oğlum. O Ali amcanın oğlu, Erayla bir ilgisi yok.''
Babam dedikleriyle ona dönerek başımı iki yana salladım. Onun Eray olduğuna adımın Efe olduğu kadar emindim.
Daha bugün görmüştüm Eray'ın küçüklük fotoğraflarını ve o kadar incelemiştim ki yanılmam imkansızdı.
''O fotoğraftakinin Eray olduğuna eminim baba.''
Bakışlarımı odadaki herkesin yüzünde gezdirmiştim. Peri teyze eşinin elini sıkıca tutmuş ondan destek alıyor gibiydi.
Eray'ın bebeklik fotoğrafı Ali amcanın telefonunda olduğuna göre Ali amca Eray'ın nesi oluyordu. Acaba hiç tanımadığı babası olabilir miydi? Ali amcayı göz hapsime alarak yaşlı yüzünü incelemeye başladım. Dikkatli bakınca Erayla benzediklerini fark ettim. Eray'ınki gibi mavi gözleri ve kumrala kaçan saçları vardı.
''Efe!''
Babamın gergin çıkan sesiyle istemsizce yerimde kıpırdandım. Bir şeyler biliyordu bu konu hakkında ama ne?
''Dur Berat.'' Ali amca elini kaldırarak babamın konuşmasını engelledi ve bana döndü. Heyecanlı gibiydi.
Telefonunu sehpanın üstünden alarak bir şeyler yaptı. Telefonunu bana doğru uzattığında kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. Telefonu almamı işaret edince elime aldım.
Ekranda açık olan fotoğraf bu sabah Eray'ın evinde gördüğüm resmin aynısıydı. Kıyafeti, gülümsemesi, elindeki oyuncağı.. Her şeyi aynıydı..
''Bu Eray'ın resmi eminim, daha bugün aynı resmi gördüm.'' Başparmağımla ekrandaki bebeğin yüzünü okşadım. O kadar sevimliydi ki..
Dediğim şeyle Ali amca gülümsemişti. Aynı zamanda da gözünden yaşlar akmaya başlamıştı. Peri teyze eşine destek vermek için elini sıkıca tuttu. O da ağlıyordu ama eşine destek oluyordu.
Telefonu geri ona uzattığımda titreyen eliyle aldı ve yaşlı gözleriyle ekrandaki Eray'ın resmine baktı.
Hâlâ soruma cevap alamamıştım.
''Bu fotoğrafın sizin telefonunuzda ne işi var?''
''O benim oğlumun resmi.'' Bakışlarını telefonda çekmeden mırıldanmıştı. ''Demek adı Eraymış ha.''
Oğlum mu?
Ne yani yıllar önce Eray'ı ve annesini terk edip giden, Eray'a babasızlığı yaşatan, onun bir yanını eksik bırakan, onu baba sevgisinden mahrum bırakan Ali amca mıydı?
Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım.
''Efe emin misin?'' Yengemin konuşmasıyla ona kaydırdım bakışlarımı.
''Eminim, daha bu sabah gördüm fotoğrafları. Hatta çekmiştim resimlerini. Bir dakika..'' Elimi cebime atarak telefonumu çıkardım. Eray'ın evindeyken çektiğim resimlerini açıp yengeme gösterdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun bxb
Teen FictionEray: Selam Ece. Gelecekteki manit: Efe diyecektin galiba? Gelecekteki manit: Ayrıca sen kimsin amına koyayım?