10

20.1K 1.3K 592
                                    

Efeden

Telefonumdan konumu son kez kontrol ederek doğru yerde olduğumu teyit ettim. Arabadan inerek etrafına dikkatlice bakmayı başladım. Neredeydi acaba bu salak çocuk?

En önemlisi hangi Eraydı bunların?

Direğe yaşlanmış kıpırdamamaya çalışan çocuğu gördüğümde gelen gülme isteğimi bastırarak yanına doğru ilerlemeye başladım. 

Elindeki telefona bakarken hiç kıpırdamamaya çalışıyordu. Tabi sarhoş olduğu için arada dengesini sağlayamıyor ve sendeliyordu. Yaşın kaç senin de içiyorsun acaba? Daha 18 yaşındasın sen oğlum neyin derdi bu?

Dengesini korumaya çalışırken başaramamıştı. Hızlıca yanına adımlayarak elimi beline dolayarak düşmesine izin vermedim. Gözlerini sıkıca yummuş düşmeyi bekliyor olacaktı ki düşmeyince gözlerini aralayarak saf saf yüzüme bakmaya başladı.

İçtiği için al al olmuş yanaklarıyla tam bir elmaya benziyordu. 

Gözlerimi yüzünde dolandırmaya başladım. Yüzünde herhangi bir yara izi göremeyince ondan biraz uzaklaşarak bedenini kendime yasladım. Sonuçta tek başına dışarıdaydı ve başına bir şey gelmiş olabilirdi.

''Bıraksana beni yaa! Senin yüzünden Efeden dayak yiyeceğim!'' Bu salak çocuk beni kim sanıyordu acaba? Kahkaha atma isteğimi elimden kurtulmaya çalışan çocukla bastırdım.

''Eray rahat dur!'' Dedim duyması için bağırarak. 

''Ya bıraksana yaa! Hem sen kimsin de beni tutuyorsun? Efeye söyleyeceğim seni!'' Sarhoş olduğundan dolayı kelimeleri yayarak söylüyordu. Beni bana şikayet edecekti.

''Lan salak çocuk sinirlendirme beni! Yürü gidiyoruz.'' Belindeki elimi sıklaştırarak bedenini bedenime yasladım ve yürütmeye başladım. Zorluk çıkarmadan ilerlerken bir şeyler mırıldanıyordu kendi kendine.

Dikkat kesilerek ne dediğini duymaya çalıştım. ''Efe çok kızacak.'' diyordu. Bu çocuk bende bu kadar mı korkuyordu? Sinirle gözlerimi devirdim.

Eray inleyerek ''Acıyor!'' dedi belindeki elime bakarak. Belini sıktığımı fark edince tutuşumu biraz gevşettim. 

''Efe kızar mı sence bana?'' dedi kelimeleri yayarak. ''Neden kızacakmış sana Efe?'' omuz silkti.

''Hani şimdi ben seninle geliyorum ya ondan. Efe bana demişti ki direk gibi hiç kımıldamadan dur yoksa..'' hıçkırdı ve ''Yoksa dayağımın tadına bakarsın dedi. Sence beni döver mi?'' dedi saf saf sorusuna cevap beklerken. 

Hâlâ benim olduğumu anlamamıştı salak çocuk. ''Ben gelene kadar kımıldamadan ve usluca beni beklediğin için dövmeyeceğim seni Eray.'' 

Arabanın önüne geldiğimizde kapıyı açarak onu oturttum ve emniyet kemerini taktım. Arabanın önünü dolaşıp bende arabaya bindiğim zaman kemerimi taktım. 

Eray'a baktığım zaman dikkatlice beni izlediğini gördüm. Göz kırptım 'hayırdır' anlamında. Beni hiç takmayarak incelemeye devam ediyordu. Önüme döndüm ve elimi tam kontağa atmıştım ki konuşmuştu. 

''Efe.'' Dedi ismimi uzatarak. Mesajlardan Eray'ın evinin adresini bularak navigasyonu Eray'ın evinin konumuna göre ayarladım. 

İşim bittikten sonra ''Efendim.''  dedim ona dönerken. 

''Sen şimdi gerçekten Efe misin?'' dedi gözlerini büyülterek. Hâlâ inanamıyordu salak çocuğum benim. 

''Evet ben gerçekten Efeyim.'' dedim gülerek. Gözlerini daha da büyülterek ''Ama sen Efe'nin attığı resimdeki çocuğa çok benziyorsun.'' dedi yüzümü daha dikkatli incelerken.

Oyun bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin