Keyifli okumalar ✨
Bolca tartışma ve laf dalaşıyla geçen yolculuğumuz nihayet bitip piknik alanına geldiğimizde arabadan inerek derin bir nefes aldım. Efe ve Uygar yol boyunca birbirlerine laf atıp durmuştular.
"Nerede acaba bizimkiler?" Yanıma gelip kolunu omzuma atan sevgilime yönelik konuşmamla omuz silkerek bilmediğini söylemişti.
"Ben arayıp öğrenirim şimdi." İlker'in konuşmasıyla başımı sallayarak onu onayladım.
"Geçti mi ağrıların güzelim." Saçımın üstüne kondurduğu ufak öpücüklerine ara verip sorduğu soruyla başımı kaldırarak gülümsedim. Ne olursa olsun beni düşünmesi aşırı hoşuma gidiyordu.
"Geçti sevgilim, senin sayende." İçten bir şekilde gülümseyerek şakağımı öptü.
"Ne doyumsuz bir çift oldunuz sizde böyle he." Uygar'ın Efeyi sinir etmek için söylediği şeyle ona orta parmağımı kaldırdım. Efe kıkırdayarak "Cevabını aldığını düşünüyorum yılışık." diyerek dudaklarını saçıma bastırdı.
Uygar göz devirerek telefonla konuşan İlker'in yanına gitti. Onunla uğraşmaya başladığı zaman İlker sinirle telefon konuştuğunu söyleyerek yanından kovmuştu.
Uygar İlker'e yandan bir bakış atarak dudağını büzdü. Küskünce yanımıza geldiğinde Efe gülerek dudaklarını araladı. "Ne o İlker sana yüz vermedi mi?"
Uygar ona göz devirerek bakışlarını bana çevirdi.
"Sana da aşk olsun be yavrum. Sevgili yaptın bizi unuttun."
Dediği şeyle dudaklarımı büzdüm. Gerçekten de öyle yapmıştım. Efeyle sevgili olduğumuzdan beri onlarla yeteri kadar vakit geçirmiyordum, Aslı'yla da öyle. Çok boşlamıştım onları.
"Elimde kalacak bu çocuk bak." Efe'nin mırıltı şeklinde çıkan sesiyle dirseğimi karnına geçirdim. "Abartmasan mı sevgilim."
"Öğrendim yerlerini hadi gidelim." İlker'in bize doğru yaklaşırken söylediği şeyle Efe elini omzumdan çekerek arabanın yanına gitti. Ne ara yanına aldığını anlamadığım çantasını koluna takarak bagajın kapağını kapattı ve yanıma gelerek kolunu omzuma atarak önden tartışarak giden ikiliyi takip etmeye başladı.
"Efe."
"Efendim güzelim."
"Sence annemi aramalı mıyım?" Böyle bir soru beklemiyor olacak ki adımları duraksadı. Elini yanağıma yaslayarak delisi olduğum dolgun iki et parçasını aralayarak konuştu. "Nereden çıktı bu şimdi güzelim."
"Hiç öyle aklıma geldi."
Bir süredir bunu düşünüyordum. Annemi aramalıydım ama buna kendimi hiç hazır hissetmiyordum ya da ölesiye korkuyordum, bilmiyorum. Peri anneye bunu açtığımda kendime biraz zaman vermemi ve ne zaman hazır hissedersem o zaman konuşmam gerektiğini söylemişti.
"Korkuyorsun biliyorum güzelim ama bunu yapmak zorundasın. Ha şimdi yapma ne zaman kendini hazır hissediyorsan o zaman ara ve konuş olur mu?"
Başımı sallayarak onayladım onu. Peri annemin dediğini söylemişti o da.
Boşta olan elini de yanağıma koyarak sıkmasıyla dudaklarım büzülmüştü. Büzülü dudaklarıma sıkı bir öpücük kondurarak geri çekildi. Elimi avucunun arasına alarak sıkı sıkı tuttu.
Piknik alanı ormanlık olduğu ve çevrede hiç kimse olmadığı için bu kadar rahat davranıyorduk.
"Efe, Uygar ve İlker'i kaybettik." Mırıldanarak söylediğim şeyle koca bir siktir çekerek etrafına bakındı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun bxb
Ficção AdolescenteEray: Selam Ece. Gelecekteki manit: Efe diyecektin galiba? Gelecekteki manit: Ayrıca sen kimsin amına koyayım?