Eraydan
''Günaydın kocacığım.'' Daha ne olduğunu anlamadan sırtıma atlayan bedenle ileriye doğru sendeledim. Senin ben ağzına sıçayım Uygar.
''Ne yapıyorsun salak, düşüyorduk az daha.'' Kıyamayıp düşmesin diye ellerimi bacaklarına koydum.
''Direk gibi adamsın sen kocacığım devrilmezsin kolay kolay.'' gülerek dediği şeyle bende güldüm.
''Salak.'' diye mırıldandım.
''Ayıp oluyor ama aşkım.'' dedi üzgün çıkarmaya çalıştığı sesiyle. Şuan eşek gibi sırıttığına adımın Eray olduğu kadar eminim.
''Ben sana şu çocuğu sal demedim mi lan? Öküz kadarsın birde, çocuğun belini kıracaksın.'' Ne ara yanımıza geldiğini anlamadığım İlker'in konuşmasıyla Uygar sırtımdan inmişti.
O kadarda ağır değildi aslında.
''Ne kızıyorsun be, al indik.'' dedi Uygar trip atarak önden önden giderken.
''Tamam lan küsme.'' dedi İlker Uygar'ı kolundan tutup yanımıza çekerken. Uygar hiç İlker'den tarafa bakmadan bana döndü. ''Eray ben öküz gibi miyim?'' dedi dudaklarını büzerek.
''Hayır aşkım kuğu gibisin sen.'' dedim öpücük atarak. Anında gülümsemiş ve o da bana öpücük atmıştı.
''Bende buradayım hani.'' dedi İlker kendini göstererek.
''Kıskanma İlker, ileride senin de Eray gibi yakışıklı, kaslı ve mükemmel bir kocan olur.'' Uygar'ın dediği şeyle gülmüştüm. İlker gözlerini devirmişti.
''Kıskanıyor ilişkimizi aşkım.'' dedi Uygar İlker'i sinir etmek için. Tabi başarılı olmuştu da.
''Ne kıskanacağım seni yavşak.''
''Sen hayırdır İlker kocama yavşak falan diyorsun.'' dedim dayılanarak. Uygar anında ''Errkek yiaaa.'' diye bağırmıştı.
İkimiz hönkürerek gülmeye başlarken İlker bize göz devirmişti.
Sokaktan geçen herkes bize 'mal mı bunlar aq' bakışı atıyordu. Tabi ki hiçbiri sikimde bile değildi. Gülmemi zar zor durdurdum.
''Yürüyün hadi, boş yapmaya başladınız yine.''
''Bu da hep bir ciddi.'' Uygar'ın kulağıma sanki çok gizli bir şey söylüyormuş gibi söylediği şeyle gülümsedim. ''Sen boş ver onu aşkım.'' dedim bende onun kulağına.
Bizden ileride olan İlker arkasını dönüp yanımıza gelerek aramıza girdi. ''Ders matematik, bilmiyorsunuz sanki Sinan hocayı. Derse girer girmez yoklamayı alıyor ve dersin başlamasına on dakika var.''
''Siktir, koşun lan.'' dedim önden koşmaya başlarken. Efeler bugün okula gelecektiler ve Sinan hocanın dün demesine göre bugün içlerinden biri anlatacaktı konuyu. Umarım o kişi Efe olur..
Okulun önüne geldiğimde nefes nefese kalmıştım. Bakışlarımı bahçede dolaştırdım. Geç kalmamıştık..
İlker ve Uygarda yanıma gelince okulun bahçesine girdik. Acaba Efe gelmiş miydi?
Bakışlarımı bahçede gezdirdim arabasını görme ümidi ile. Ama yoktu arabası. Yürüyerek mi gelmişti acaba.
Okulun bahçesine giren lüks araçla bakışlarım o tarafa döndü. İçinden iki tane genç adam ve Efe inmişti. Müdür anında yanlarına gelmiş ve adamla el sıkışmıştılar. Efe yanındaki adamın kulağına bir şey söyleyip okuldan içeri girdi.
''Kim ki bu adam?'' dedi Uygar.
''Çağlayan holdingin sahibinin oğlu Kaan Çağlayan. Ve bilin bakalım Efe hocanın neyi oluyor?'' Ne ara yanımıza geldiğini anlamadığım Kiraz'ın konuşmasıyla ona döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun bxb
Teen FictionEray: Selam Ece. Gelecekteki manit: Efe diyecektin galiba? Gelecekteki manit: Ayrıca sen kimsin amına koyayım?