''Uçak geliyor aç bakayım ağzını.''
Kaşığı zorla Efe'nin ağzına sokarak yutmasını bekledim.
Efe iki hafta boyunca hastanede gözetim altında kaldıktan sonra dün taburcu olmuştu. Şükürler olsun ki şuan iyiydi. Bu iki hafta boyunca yanından hiç ayrılmak istemesem de beni zorla okula göndermişti. Okul dağıldığı an soluğu Efe'nin yanında alıyordum. O da sağ olsun bana hiç nefes aldırmadan hep ders çalıştırtıyordu zorla.
Efe'nin isteği üzerine İlker'in yanından kalkarak en arkadaki boş masaya oturmuştum. İlker başta çok bozulsa da alışmıştı. Tek başına oturmayı sevmediği içinde Uygar yanına oturmuştu.
Efe'nin taburcu olduğu zaman ayrı kalacağız diye üzülmüştüm. Çünkü bu iki hafta boyunca her şeyi beraber yapmıştık. Tuvalet ve duş hariç tabii..
Sadece bir kere Efeyi üstünü değişirken basmıştım o kadar..
Beni bir sıcak bastı..
Kaseden bir kaşık çorba daha alarak ağzına uzattım. ''Doydum, yeter.''
''İçersen öperim.''
Kaşığa uzanarak çorbayı içti. Dudaklarını öne uzatarak ''Öp hadi içtim.'' dedi. Gülerek dudaklarımı dudaklarına bastırarak geri çekildim. Bu kadar yeterdi.
''Sen buna öpücük mü diyorsun?''
''Kasedeki çorbanın hepsini içersin asıl öpücük o zaman.'' Elimdeki kaşığı alarak hızlı hızlı çorbayı içmeye başladı. O kadar hızlı içmişti ki her tarafı çorba olmuştu. Bu haline gülerek tepsideki peçeteyi alarak ağzını sildim.
''Üstün başın hep çorba olmuş.'' dedim beyaz tişörtüne bakarak.
Peçeteyi ağzından çeker çekmez ensemden tutarak yüzümü yüzüne yaklaştırdı. Dudakları hiç vakit kaybetmeden dudaklarımı örtmüştü. Dudaklarımı aralayarak öpüşüne izin verdim. Alt dudağımı dudaklarının arasına çekerek diliyle üstünden geçti. Daha sonra emerek öpmeye başladı. Sanki öpmüyor yiyordu.
Üst dudağını dudaklarımın arasına alarak hafifçe ısırdım. Boğazından gelen inleme sesiyle bende inlemiştim.
Nefesimin yetmeyeceğine emin olduktan sonra dudaklarımızı ayırdım. Efe hiç beklemeden dudaklarını çeneme bastırmış oradan da boynuma ilerletmişti.
Bir nefes al be çocuk.
''Mis gibi kokuyorsun.'' Dudaklarını boynuma bastırdı.
Kafamı eğerek ona daha çok alan açtım. ''İz bırakma sakın babanlar aşağıda.'' Isırdığı yeri öperken inlememek için zor tutmuştum kendimi.
Köprücük kemiğimin üzerinden diliyle geçerek ısırdı. Ağzımdan kaçan inlemeye engel olamamıştım. Elimi saçlarına atarak yüzünü daha çok boynuma gömdüm.
Kapının tıklanmasıyla Efeyi boynumdan kaldırmaya çalıştım. ''Mmh..Efe dur, kapı çalıyor.''
Son kez boynuma sert bir öpücük kondurdu ve geri çekildi.
Allahım sen benim libidoma sahip çık.
Amin..
''Gel.'' dedi Efe kapıdakinin duyması için.
İçeri giren küçük bedenle gözlerimi irileştirdim. Ne saygılı çocuk lan bu. Kapıyı çalarak içeri giriyor.
''Amca!'' dedi küçük boyuyla yatağa tırmanmaya çalışırken. Yatak yüksek olduğu için çıkamamıştı. Kollarından tutarak küçük bedenini yatağa çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun bxb
Teen FictionEray: Selam Ece. Gelecekteki manit: Efe diyecektin galiba? Gelecekteki manit: Ayrıca sen kimsin amına koyayım?