19 yıl önce
Ormanın derinliklerinde yürürken babamın evden kaçtığımı fark etmemesini umarak ilerledim.
Duyduğum çıtırtı sesiyle belime sıkıştırdığım orta uzunluktaki kılıcı çekerek arkamı döndüm.Aynı anda silahını çekmişti ve gülümsedi.
"Her zaman aynı anda."
"Korktum Jimin."
"Hala alışamadın mı?"
"Bir gün bu hızını geçeceğim."
Arkamızdaki mağarayı gösterdim.
"Orada bekleyelim.Muhafızlar bazen ormanı geziyor."
Kafasını salladığında kılıcımı belime yerleştirdim,o da silahını kemerine sıkıştırdı.Mağaraya girip beklemeye başladık.
"Kral Min sürekli Seokjin'in saraydan kaçtığını fark ederse görüşmemize engel olabilir."
Bakışlarımı mağaranın girişinden ona çevirdim.
"Katı biri gibi duruyor fakat güzel bir kalbi var onun."
"Nereden biliyorsun?"
Gülümsedim.
"7 yaşındaydım.Pazarda öylesine bakınıyordum.Bir tezgahta duran elmayı canım o kadar istedi ki ağzımın suyu akıyordu.Tezgahta duran kıpkırmızı ve güneşin altında parlayan bir elma..."
"Sonra?"
"Ceplerimi yokladım,hiç param yoktu.Tezgaha yaklaştığımda etrafa bakındım.Herkes işiyle meşguldü."
Jimin beni ilgiyle dinlerken elimi o günkü gibi uzattım.
"Tezgahın sahibi arkasını döndüğünde elimi uzattım.Tam elmayı alacaktım ki biri beni durdurdu."
"Kral Min."
"Evet" elimi geri çektim.
"Hemen yukarı baktım.Pelerinin altından çatık kaşlarını gördüğümde korkmuştum."
"Sana kızdı mı?"
"Hayır,bana o elmayı aldı."
"İnanamıyorum."
"Elmayı satın alıp bana uzattı.Hemen yemeye başladım.Gülerek beni seyretti.Bitirdiğimde gülümseyerek ona baktım ve teşekkür ettim."
"Ve sonra sana kızdı."
"Bu hikayede kızmak yok."
"Birkaç defa onu görmüştüm,kesinlikle anlattığın gibi görünmüyordu."
"O kral Jimin,elbette ciddi duracak."
"Bana abi demelisin,senden oldukça büyüğüm."
(Hoseok 11,Jimin 21 yaşında)
"Hah!Davranışların aksini söylüyor!"
Gülerek mağaranın girişine döndüğünde ben de güldüm.
---
Adım seslerini duyduğumuzda ayağa kalktık.Muhafızlar olabilirdi.Sessizce kafamızı dışarı uzattık.Kafamıza gelen taşlarla elimizi kafamıza götürdüğümüzde güldü.
"Demek buradaydınız."
Elindeki sapanı beline sarılı kumaş parçasına sıkıştırdı.Mağaradan çıktığımızda Jimin kafasına yavaşça vurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fire and rose | Sope
FanfictionKralın emriyle ganimetlerine el konulan korsan red head öfkelenir ve anlaşma için prensi kaçırmaya karar verir. "İkimiz de kırmızıyız fakat farklı tonlarıyız.Ben yakıcı ve yıkıcı bir ateşim,sen ise gül kadar zarif ve narinsin."