Aşk

1K 133 491
                                        

Hoseok

Gemiden iner inmez derin bir nefes aldım.Burası korsanların sık sık uğradığı,korsanlar konseyinin toplandığı duraktı.Oylama yapılacaktı ve benim de katılmam gerekliydi.

Tayfamıza yeni katılan prens ve yaveri için de güvenli bir yerdi.Büyücü bozuntusu zaten başının çaresine bakabiliyordu.

Karların içinde yürümeye başladığımda arkamda kalan bedene baktım.Prens ellerini karla doldurup havaya atıyordu ve gözlerini kapatarak üzerine düşerken gülmeye başlıyordu.

Çok mutlu görünüyordu.Gülümseyerek onu izlemeye başladım.Böyle küçük şeyler onu mutlu etmeye yetiyordu.

Ona bakarken içimde yine o his oluşmuştu.Kalp atışlarım hızlanıyor ve midem kasılıyordu.Gülümsemesi bana çok değişik şeyler hissettiriyordu.

Kafamı sallayarak dalgınlıktan çıktım.Yaveri yanına yürüyüp ellerini karla dolduracağı sırada onu durdurdu.

"Prens Min hava çok soğuk.Üşüyeceksiniz."

"İyiyim ben Wooyoung."

Yaver bana döndüğünde kafamı salladım.Prensin yanından ayrılıp yürümeye başladığında yanına adımladım.

"Yaver haklı hanım evladı.Hava soğuk."

"Kar var bayım.Nicheon'da en son ne zaman gördüm hatırlamıyorum."

"Önce gidelim ve kalacağımız yere yerleşelim."

"Pekala."

Yürümeye başladığımda adım seslerini işitmedim.Arkamı döndüğümde attığı her adımda ayaklarının kara zorlukla girip çıktığını gördüm.Gözlerimi devirerek yanına yürüdüm ve kolumu uzattım.

"Tut başımın belası,tut."

Gülümseyerek ellerini koluma sardı.Neden bu kadar güzel hissettirdiğini düşündüm.Jisung da kolumu hep böyle tutardı fakat hiç böyle hissettirmezdi.

Bakışlarımı önüme çevirdim.Birkaç adım attıktan sonra sesini işittim.

"Sanırım artık benden nefret etmiyorsunuz bayım."

Ona dönmeden cevap verdim."Hiç etmemiştim."

Adımları durduğunda yürümeyi bırakıp ona baktım.Öylece yüzüme bakıyordu.Elleri titremeye başladığında kaşlarımı çattım.

"Yine ellerin titriyor.Üşüdün değil mi?"

"B-ben sanırım..."

Düşmek üzere olan battaniyeleri sıkı sıkı üzerine sardım ve uçlarını ellerine tutuşturdum.

---

Karlardan çıkıp tayfayı yakaladığımızda hana ilerledik.

İçeri girmeden önce beni beklediler zira anahtar bendim.Onları biraz geride bırakarak kapıya ilerledim ve tıkladım.Küçük bölme açıldığında adam önce beni süzdü.

"Parola?"

"Pusula kuzeyi gösteriyor."

Kafasını sallayıp küçük bölmeyi kapattı.Kısa bir süre sonra kapı açıldığında içeri adımladım.Peşimden herkes içeri girdiğinde yüzümüze vuran sıcaklık iyi hissettirmişti.Adam elime 6 tane anahtar sıkıştırdığında tayfaya döndüm.

"Pekala-"

Shamy sözümü kesti ve elimdeki 4 anahtarı aldı.

"Prens ve yaveri bir odada,San,Jisung ve sen bir odada,buruşuklar kalan odalarda üst üste yatmaya.Anlaşıldı kaptan."

Fire and rose | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin