Seçim

965 127 288
                                    

Chungha prensin yarasını temizleyip sardıktan sonra elimdeki ve kafamdaki yarayla ilgilenmeye başladı.

Yatağının üzerinde oturmuş öylece bekliyordum.Elindeki bez parçasına döktüğü kahverengi sıvıyı alnımdaki yaraya bastırdı.Yakmıştı ve hafif bir sızı bırakmıştı.Bir yandan üfleyip bir yandan temizlemeye başlamıştı.

"Prens çetin ceviz çıktı demek."

"Sorma."

Aklımda Seokjin'le yapacağım buluşma ve anlaşma vardı.Yine zorluk çıkarır mıydı ya da kardeşini tehlikeye atar mıydı?

Atmazdı sanırım.

Buna bile emin olamıyorum zira artık onu tanıyamıyorum.

Chungha alnımdaki yarayı sardığında uçlarını saç bandımın içine sıkıştırdım.Elimdeki o kadar mühim değildi,temizlemesi yetti.

Isırık izine bakılırsa prensi o kurtla yarıştırabilirdim.

Ona döndüm."Evinde 3 korsan,20 buruşuk,bir prens ve yaveri var.Özür dilerim."

Güldü."Mühim değil.İstediğiniz kadar kalabilirsiniz."

"Biliyorum."

Malzemeleri toplayıp ayağa kalktı. ve masaya koydu.Odanın kapısının önünde durup bana döndü.

"Gün aydı ve hiç kimse henüz uyumadı.Artık uyuyun."

Şapkamı çıkarıp kolundan tutup üzerime çektim ve kendimi geriye attım.

"O halde uyuyalım."

Kafasını göğsüme koyduğunda saçlarını okşadım.Gülümsediğini işittiğimde gülümseyip gözlerimi kapattım ve kendimi uykuya bıraktım.

---

Kapının açılma sesiyle uyandım.Chungha endişeli bir şekilde içeri girdi.Yarı açık gözlerimle yatakta doğruldum.

"Ne oldu?"

"Saray muhafızları her yerde geziyor."

"Ne?"

Yataktan kalkıp odanın penceresine gittim.Perdenin aralığından etrafa bakındım.Bazı evlere girip arama yapıyorlardı.

"Kahretsin!"

Şapkamı takıp odadan çıktım,içeri girdiğimde herkesin uyuduğunu gördüm.Yerde,kanepede,koltukta...Prens sandalyeye oturmuş,başını masanın üzerine koyduğu kollarına dayayarak uyumuştu.

Yaveri tam yanında onun kolunu tutmuştu.

San'ın gözleri yarı açıktı ve silahını doğrultmuş,onların başındaydı.

"Tayfa,uyan."

Sesimi duyduklarında herkes yavaş yavaş gözlerini açtı.Yerdekilere ufak tekmeler attım.

"Uyanın buruşuklar.Muhafızlar kapımızda."

Hepsi duyduğu şeyle gözlerini açarak ayağa kalktı.San gözlerini açar açmaz yanıma yürüdü ve silahı beline yerleştirdi.

"Biz olduğumuzu biliyorlar mı?"

"Bilselerdi şimdi zindandaydık."

Shamy ve Jisung da yanımıza adımlayıp konuşmaya katıldığında diğerleri geride kalmıştı.

"Ne yapacağız?"

"Krala bir mektup göndereceğiz."

"Kim iletecek?"

Shamy'e döndüğümde güldü."Zevkle kaptan."

Prense baktığımda yerinde yoktu.Pencereyi açıp dışarı baktığını gördüm.Bağırmaya yeltendi.

Fire and rose | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin