Hoseok
Ne zamandır zindandaydım bilmiyordum.Meşalelerin loş ışıklarıyla aydınlatılmış karanlık duvarlara bakıyordum yine.
San hala kilidi inceliyor ve ne yapabileceğini düşünüyordu.Kafamı duvara yaslayıp gözlerimi kapattım.
Yoongi iyi midir?Seokjin onu götürürken çok öfkeliydi.Ona bir şey yapmamıştır değil mi?
Kafamı ellerimin arasına alıp gözlerimi açtım.
Minik siyah gözlerindeki hüzün canımı acıtmıştı.Onu üzgün görmek bile kalbimde bir şeylerin yerle bir olmasına sebep olmuştu.
O hep gülmeliydi,üzülmemeliydi.Dünyanın en güzel gülümsemesini benden esirgememeliydi.
San parmaklıkları tekmelediğinde ona baktım.Kısa bir süre daha uğraştı ve yanıma oturdu.Sırtını duvara yasladığında ona döndüm.
"Derdi benimle."
"Ben de zaten senin için uğraşıyorum."
"San-"
"Seni buradan çıkaracağım tamam mı?"
Adım seslerini duyduğumuzda parmaklıklara dönüp beklemeye başladık.Parmaklıkların ardına baktığımda gördüğüm gölgeden o olduğunu anladım.Yerimden kalkıp yanına adımladım ve karşı karşıya geldiğimizde ona baktım.
"Yoongi'ye bir şey yaptıysan-"
"O normal bir çocuktu.Seninleyken neler yaşadı bilmiyorum.Hastalıklı düşüncelerini kardeşimden uzak tut."
"Seokjin-"
"İkinizi de bırakacağım."
"Ne?"
"Tek şartla,bir daha Yoongi'ye yaklaşmayacaksın."
"Buna engel olamazsın."
"Olmayacağım zira kendi isteğinle yapacaksın."
"O pis düşüncelerinde neler var?"
"Ona yaklaştığın her an asıl zindana o hapsolur."
Sakin kalmaya çalışıyordum fakat bu pek mümkün olmuyordu.Parmaklıkları tutup yüzümü ona yaklaştırdım.
"Yapma."
"Onun hayatını cehenneme çevirebileceğimi biliyorsun,istersem yapabilirim."
"Kardeşin o senin.Bana olan öfkeni ondan çıkarma."
"Onu düşündüğüm için bunları yapıyorum."
"Asıl hastalıklı düşünceler senin kafanda."
Ona vurmamak için parmaklıkları tutan ellerimi sıktım.Böyle bir şey yaparsam onun da acısını Yoongi'den çıkarabilirdi.
"Hala aklını böyle pis şeylerle doldurmaya devam edeceksen onun hayatını mahvetmiş olacaksın.Seçimi sana bırakıyorum."
Gözlerimi kapattım.
Onun iyi olması istediğim ilk şeydi.Benim yüzümden zor hayatının daha fazla zorlaşmasını istemezdim.Bu bencilliği yapamazdım.Ondan uzak durmayı istemesem de yapmak zorundaydım.
"Tamam."
Kafamı sallayıp gözlerimi açtım.
"Ondan uzak duracağım."
"Güzel."
Eliyle işaret verdiğinde iki tane muhafız geldi ve parmaklıklardaki kilidi açtı.
"Senin sözünü tutacağını biliyorum bu yüzden endişeli değilim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fire and rose | Sope
FanfictionKralın emriyle ganimetlerine el konulan korsan red head öfkelenir ve anlaşma için prensi kaçırmaya karar verir. "İkimiz de kırmızıyız fakat farklı tonlarıyız.Ben yakıcı ve yıkıcı bir ateşim,sen ise gül kadar zarif ve narinsin."