2 gün sonra
Hoseok
Korsanlar Birliği'ne gelmiştik.Hava son geldiğimizdeki gibi soğuktu.Gemideki birkaç battaniyeye sarılarak indik.
Wooyoung San'la beraber yürümeye başladığında öylece duran sevgilime seslendim.
"Yoongi?"
Dalgınlıktan çıktığında bakışları beni buldu.Kafamla işaret ettim.
"Hadi gidelim."
Battaniyelere sarılarak yanıma adımladı.Geminin kaptanıyla göz göze geldiğimde tek kaşımı kaldırdım.
"Bizi görmedin ve buraya hiç gelmedin."
"Prensin yüklü miktardaki ödemesi bana her şeyi unutturdu,endişelenmeyin."
Görüş alanımdan çıktığında önüme döndüm.Yoongi yüzüme bakıyordu.Bir elini saçlarıma götürüp okşamaya başladı.
"Çok güzel saçların var."
Saçımdaki elini indirip avuç içini öptüm.
"Bunu neden yaptın?"
"Hatamı telafi etmek istedim."
"O zaman çocuktun."
"Hosok bayımı dinlemeliydim."
Gülümsediğimde gülümsedi.Dudaklarına bir öpücük bırakarak geri çekildim.
"Dileğini kendin için kullanmalıydın."
Elimi göğsüne koyduğumda kafasını iki yana salladı.
"Mühim değil,ben iyiyim."
Elimi çekiştirerek yürümeye başladı.İyiyim diyordu fakat değildi.Son zamanlarda nefes alması gittikçe zorlaşıyordu.Yorulması daha kısa sürede oluyor ve güçsüzleşiyordu.
Hızlı adımlar atıyordu.Elini çekip durdurdum ve kucağıma aldım.Düşmemek için kollarını boynuma sarıp yüzüme baktı.
"Ne yapıyorsun?"
"Sevgilimi taşıyorum."
"Yürüyebilirim."
"Canım bunu yapmak istiyor."
Önüme döndüğümde kafasını omzuma yaslayıp yüzünü boynuma koydu.Sıcak nefesleri boynuma değerken saçlarını öptüm.
Bir süre sonra hava kararmaya başladı.Kalacağımız hana gelmiştik.San kapıyı çaldığında o küçük bölme açıldı.
"Paro-"
"Pusula kuzeyi gösteriyor."
Bölme kapandıktan kısa süre sonra kapı açıldı.Yoongi kafasını omzumdan kaldırdı.
"Artık indirebilirsin."
Ayaklarının yere basmasını sağladığımda elini tuttum,parmaklarını geçirerek karşılık verdi.
Hana girdiğimizde etrafa bakınmaya başladım.Barbossa ve tayfadan birkaç kişiyi masanın etrafında gördüğümde yanlarına adımladım.
Hepsi şaşkın bakışlarıyla ayağa kalktığında üzerimdeki battaniyeleri bıraktım.
"K-kaptan."
Saçıma bakıyorlardı ve yanımdaki Yoongi'ye.
"Evlat" dediğinde Barbossa'ya döndüm.
"Bu nasıl oldu?"
"Gizemli Deniz'deyken Dilek Geçidi bizi seçti."
"Ne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fire and rose | Sope
FanfictionKralın emriyle ganimetlerine el konulan korsan red head öfkelenir ve anlaşma için prensi kaçırmaya karar verir. "İkimiz de kırmızıyız fakat farklı tonlarıyız.Ben yakıcı ve yıkıcı bir ateşim,sen ise gül kadar zarif ve narinsin."