Medya:Papatya
Yüzüme atılan bir cisimle homurdanarak gözlerimi araladım ve umursamayarak tekrardan yumdum. "Noluyor ya?" Diye söylenirken bir tane daha darbeyle sinirle bir soluk verdim. "Hadi kızım seni mi bekleyeceğiz iki saat. Kış uykusuna yatmış ayılar gibi uyanmak bilmedin." Ayla ablamın cırtlak sesiyle yüzümü buruşturdum. Bu kızın en büyük hobisi benimle uğraşmaktı. "İnsan gibi uyandırsan olmuyor mu abla ya?" Dedim sitemle yatakta oturur pozisyona gelirken. " İki saattir bağırıyorum sana tık yok. Ben de kaba kuvvete başvurdum bak demek ki sen bundan anlıyorsun tatlım." Dedi gıcık bir şekilde göz kırparak.
Uykudan uyandırılmanın siniri üzerimdeyken bu hareketiyle öfkem daha da harlandı. "Sen şimdi görürsün kaba kuvvet neymiş." Diyerek yataktan kalkıp ona doğru koşmaya başladım. Bu hareketimle beraber çığlık attı ve hemen ışık hızında odadan koşarak kaçtı ve merdivenlere doğru koştu. Aynı zamanda bağırarak beni anneme şikayet ediyordu."Anne şu bücüre bir şey söyleyin. İnsan gibi uyandırmaya çalışıyorum bana kötü sözler söyleyip tehditler savuruyor."
Ben de peşinden gittim. " Yalan söylüyor anne resmen yüzüme yastık fırlattı, insan böyle mi uyandırılır?" Annem kaşlarını çatarak bize aşağıdan bakmaya başladı. " Yeter artık kızlar her sabah aynı olaylar. Karı koca gibi didişip duruyorsunuz bir daha böyle şeyler görmek istemiyorum." Dedi ve soluk olarak bana hitaben konuştu. "Papatya hatırlarsan benimle bugün kuaföre gelecektin kızım unuttun mu? Ama bakıyorum da pek istekli görünmüyorsun." Bunu söyleyince hemen lafa atladım. "Hayır anneciğim unutur muyum hiç. Hemen kısa bir duş alıp hazırlanıyorum." Dedim tatlı bir şekilde. O da bana gülümsedi ve git dercesine ellerini salladı. " Hadi hadi o zaman on beş dakika sonra masada oluyorsun." Deyip arkasına döndü ve mutfağa adımladı.
O gidince fırsattan istifade Ayla ablamın saçını çektim ve hemen odama doğru koşmaya başladım. "Bittin kızım sen!" Diye bağırıp arkamdan koşmaya başladı ama o gelmeden odaya girdim ve yüzüne bakıp orta parmak çekerek kapıyı kilitledim. O kızgın surat ifadesini görünce hemen ardından kahkaha atmayı da ihmal etmedim.
Kombinimi belirlemek için camı açarak havanın soğukluğunu kontrol ettim. Sabahın erken saatleriydi ve güneş ufukta kendini belli ederek bana göz kırpıyordu ama yine de kış mevsiminde olduğumuz için kalın şeyler giysem iyi olacaktı. Bugün günlerden cumartesiydi ve yapılacaklar listem bir hayli kabarıktı. Önce annemle kuaför salonuna gidecek ve öğleye kadar ona yardım edecektim. Annemin mesleği kuaförlüktü ve bu işte de bir hayli başarılıydı. Ben de boş bulunduğum zamanlarda onunla işe gider bir şeyler öğrenmeye çalışırdım. Yani yanında çırak gibi çalışıyordum ve o da bu durumdan gayet memnundu.
Onun gibi yetenekli değildim ama uzun süre gittiğim için kendimi büyük oranda geliştirmiştim. Saç konusunda hala eksiklerim olsa da makyaj yapmakta bayağı bir ustalaşmıştım. Annem benim olduğum günlerde müşterilerin makyajını çoğunlukla bana yaptırıyordu ve daimi müşteriler de bundan bir hayli hoşnuttu. Hatta ablamların makyajını bile ben yapıyordum hem de para karşılığında. Bu konuda bana muhtaç oldukları için benimle aralarını iyi tutmaya çalışıyorlardı ve bu beni çok keyiflendiriyordu.
Düşüncelerimden sıyrılarak son kez durulanıp bornozumu giydim. Saç kurutma makinesini alarak saçlarımı kuruttum ve banyodan çıktım. Hemen kurulanarak iç çamaşırlarımı giydim tabii bu sırada "çok soğuk, dondum" diye söylenmeyi de ihmal etmiyordum. Daha sonra hızlıca üzerime siyah boğazlı kazağımı, uzun çoraplarımı ve ardından siyah şortumu geçirdim ve giyinme faslını bitirdim. Günlük makyajımı da yapınca işim bitmişti.
Hızlı adımlarla merdivenleri ikişer, üçer atlayarak indim ve kolidordan geçerek mutfağa adımladım. Annem de tam o sırada çayları dolduruyordu. Herkez masadaydı. Ablamlar telefonlarına gömülmüş hayattan kopmuşlardı. Kafamı babama çevirince onun da farksız olduğunu gördüm. Sessiz adımlarla babamın yanına adımladım. Telefonuna odaklanmış ciddi bir ifadeyle maç izliyordu. Bu hâline gülüp hemen arkasından ellerimi boynuna sardım ve ıslak bir öpücük bahşettim. "Günaydın babacığım." Babam bu hareketim üzerine kafasını bana çevirerek gülümsedi. "Günüm asıl şimdi aydınlandı çiçeğim. Banyo mu yaptın sen? Mis gibi kokmuşsun."diyerek saçlarımı öptü. Ona kocaman gülümseyerek başımla onayladım ve sol yanına oturdum. O sırada annem de yanıma oturdu ve hep beraber sohbet ederek kahvaltı yaptık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARI PAPATYA| Aile
Teen FictionOldukça narin ve ürkek olan Papatya bir gün onca yıllık ailesinin öz olmadığını öğrenirse ne olur? Yeni ailesine alışabilecek mi? Peki yeni ailesi onu nasıl karşılayacak? Bir de üstüne uzun zamandır kalbinde sakladığı aşkı karşısına hiç tahmin edem...