SARI PAPATYA| Aile

32.Bölüm: Vazgeçişler

Öncelikle hepinize merhaba canım okurlarımmmm uzun bir aradan sonra nihayett kavuşabildikkk ;)

Hikayemi de sizleri de çok özlediğimi bilmenizi isterim çünkü sizin her bir yorumumuz, isteğiniz, fikriniz benim için çok değerli ve önemli ♡♡

Oy ve Yorumlarınızı esirgemeyin lütfen çünkü onlar benim için önemli...

Bölüm şarkıları;

Sia-Snowman,Ed Sheeran- let her go,
Taylor Swift-Cardigan, Kalben-Sadece(son kısmı bunu dinleyerek yazdım.)

Öyleyse keyifli okumalar dilerim💜

Yatakta sol tarafa doğru dönüp elimi uzatınca hissettiğim boşlukla kaşlarım çatıldı, hiç yapmak istemesem de gözlerimi hafifçe aralayıp etrafa baktım, yeni uyandığım için görüş açım biraz bulanık gibiydi. Rüzgar burada değildi, nereye gitmişti? Saat kaçtı? Çok mu uyumuştum? Perdeler sonuna kadar çekilmişti ve oda bu yüzden hafif karanlıktı ama günün aydığı belliydi.

Şömine ise hiç durulmadan yanmıştı, bu etrafa yaydığı sıcacık havadan belliydi. Yatakta oturur pozisyona gelip ellerimle gözlerimi ovuşturduktan sonra kollarımı açıp genişçe esnedim. Üzerimdeki sweatshirtü fark etmem ile duraksadım, dün gece sadece sütyen ile uyuduğumu hatırlıyordum. Tek bir ihtimal vardı bunu bana Rüzgar giydirmişti, hem utanç hem de gülüşle ellerimi yanaklarıma yasladım, her hareketi hoşuma gidiyordu.

Düşüncelerimden arındığımda yataktan çıkmam gerektiği için istemeye istemeye bacaklarımı yataktan sarkıtıp yavaş hareketlerle ayağa kalktım, kendimi tekrar uykunun kollarına bırakmamak için perdeleri aralamam ve gün ışığını görmem lazımdı.

Perdeleri çektiğimde dışarıda gördüğüm manzaraya tebessüm ettim, o kadar güzel ve huzur verici bir manzara idi ki saatlerce izlenebilirdi.
Gün çoktan aymış hatta güneş kar bulutlarının arasından kendini göstermek için çabalamış gibi tüm ihtişamıyla parlıyordu.

"Bugün çok eğlenmek istiyorum." Dedim kendi kendime. Gözlerim evin önüne çevrildiğinde arabadan inen Rüzgar'ı gördüm,tüm dikkatim anında ona odaklandı. Kendi kapısını kapattıktan sonra arka kapıyı açıp içinden birkaç tane market poşeti aldı, ben uyurken o bu soğuk havada market alışverişi yapmaya gitmişti birazcık vicdan azabı çekmiş olabilirdim.

Beni fark etmemesi için hemen camın önünden çekilip banyoya yöneldim, artık yüzümü yıkamam, dişlerimi fırçalamam gerekiyordu daha sonra da hemen yanına gitmem gerekiyordu.
Banyo ışığını açıp içeriye ışık hızıyla girdim ve kısa sürede rutin işlerimi yapıp çıktım, üzerimde şortlu pijama altı vardı ama ev sıcacık olduğu için üşümüyordum, yerdeki terlikleri giyip hızlı adımlarla aşağıya inmek için kapıya yönelmiştim ki telefonumun melodisi bana kendisini hatırlatmak ister gibi odada yankılandı.

Adımlarım sekteye uğrayıp yatağa yöneldiğinde komodinin üzerindeki telefonu bir çırpıda aldım, arayan ismi görünce histerik bir kahkaha atmadan duramadım, çatlak Ayla ablam yine iş başındaydı. Israrla çalan telefonu cevapladığımda daha kulağıma götürmeden konuşmaya başlamıştı bile.