30.Bölüm: Yılbaşı Gecesi I

4K 283 64
                                    


Yeni bölümden herkese merhabalar arkadaşlar🤍

Fark ettiyseniz ikiye böleceğim bir bölüm oldu yani gelecek bölüm ikinci yarısı gibi olacak.

Oy ve Yorum atmayı unutmayın lütfen... Satır arası yorumlarınızı bekliyorum;)

Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar ♡












"Buse aşağıya gelmiyor musun?" Gözlerini telefondan bana kaldırıp başını olumsuz anlamda salladı. "Az sonra geleceğim daha üzerimi bile değişmedim." Üşengeç bir insandı bazen benimde üşengeçliğim tutuyordu. "Tamam ben iniyorum görüşürüz."

Üzerime son kez çeki düzen verip odadan çıktığımda aynı anda Canan abla da kendi odasından çıkmıştı, üstünü süzdüm. Sade bir tişört altına da rahat bir tayt giymişti, yüzünde ise tedirgin bir ifade vardı. Merdivenlerin başına yaklaşıp aşağıya baktığında sırıtıp yanına gittim. "Abla aşağıdaki o hâlin neydi öyle?"

Yerinde sıçrayıp yüzünü bana döndü. "Ya Papatya neden sessiz geliyorsun korktum." Kollarını beline yasladı.
"Hem ne varmış hâlimde?" Güldüm. "Bilmem stresli gibisin, abimi görünce uzaylı görmüş gibi tepki verdin."

Gözlerini devirdi. "Daha çok ayı görmüş gibi hissettim."Kıkırdayıp koluna girdim ve Merdiven basamaklarını inmeye başladık. "Öyle deme." Bana yandan kısa bir bakış gönderdi. "Hemen de abisini savunuyor." Diye homurdanmayı da ihmal etmedi. "O yontulmamış oduna az bile." Diye söylenirken çoktan oturma odasına ulaşmıştık.

İçeriye girdiğimizde abim ve annemin karşılıklı oturduğunu gördüm, sohbet ediyorlardı. "Gelin bakalım kızlar." Diye çağıran anneme ayak uydurup içeriye girdik, abimin yanına oturduğumda beni kolunun altına çekip sarıldı. Ablam da annemin yanına yani karşı koltuğa oturdu.

"Ee işler nasıl gidiyor?" Diye sordu annem. "Genellikle yorucu ama alıştık artık." Diye cevap verdi Kuzey abi. "Biz de öyle valla oradan oraya koşuşturuyoruz." Dedikten sonra koluyla Canan ablayı dürttü. "Kızım sen niye hiç konuşmuyorsun?" Ablam odaklandığı telefonunu bırakıp yerinde kıpırdandı. "Yorgunum biraz kusura bakmayın."

"Yorgunsun ama o parmaklar hep telefonda, basıp duruyorsun." Diye azarladı annem onu şakacı bir tavırla, ablam ise utandı. "Ne alakası var anne?" Diye çıkıştığında annem güldü. "Hadi kalk da bize yorgunluk kahvesi yap, bol köpüklü olsun."

Ablam bezgin bir tavırla ayağa kalktığında Kuzey abinin gözleri onun üzerindeydi "nereye gidiyorsun kızım?" Diye sordu annem."Nereye olacak mutfağa tabii." Annem başıyla abimi işaret etti. "Misafirimize kahveyi nasıl içer diye sordun mu?"

Ablamın gözleri Kuzey abiye döndü. "Kahveni nasıl istersin?" Diye sordu düz bir sesle. "Sade olsun." Diye karşılık verdi abim aynı tonda, ablam başını sallayıp kapıya yöneldiğinde annem o çıkmadan arkasından seslendi. "Kahve yanı ikramlıklar üçüncü bölmede haberin olsun."

"Annem nasıl abi? Gelirken onu aradım ama açmadı." Sorum üzerine gergin bir nefes verdi. "Dün evdekilere yargı dağıtmakla meşgüldü, bu sabah ise gördüğüm kadarıyla diğer günlere kıyasla daha da durgundu, yani siz gittiğinizden beri öyle." Yüzüm anında düştü, annemin üzgün olması istemeyeceğim bir şeydi ama elimden de bir şey gelmiyordu.

SARI PAPATYA| AileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin