🌼
Hepinize merhaba arkadaşlar yepyeni bir bölümle karşınızdayım
°
Oldukça uzun soluklu bir bölüm oldu, yeni sahneler eklediğim için de bölüm biraz gecikti bu yüzden mazur görün lütfenn♡
°
Bol bol Oy ve Yorumlarınızı bekliyorumm
Öyleyse keyifli okumalar dilerim💜
Göz kapaklarımı ağırca araladım, yüzüme vuran gün ışığı ile yüzümü buruşturup buna pişman oldum. Hissettiğim rahatsızlık hissiyle yorganı kafama çektim, yataktan hiç kalkasım yoktu ve tatilden önceki son hafta olduğundan okula gitmediğim için seviniyordum.
Elimi komodine uzatıp telefonumu aldım ve saate baktım, biraz erken bir saatti ama bugün duş alıp bakım yapmak istediğimden ayaklandım.
Annemin çoktan gitmiş olmasını ise yeni kavrıyordum. Sütlaç'ın yatağına baktığımda orada olmadığını gördüm anlaşılan annem onu da yanında getirmişti.Dolabımın kapağını açıp sadece toz pembe bir iç çamaşırı takımı çıkardım, havlum zaten banyodaydı, çıkınca üzerime bir şeyler geçirirdim. Duşa girmeden önce odamın kapısını da kitledikten sonra kendimi ılık suyun altına bırakmak için koşar adımlarla banyoya girdim.
İşlerimi bitirdikten sonra ilk işim Rüzgar'ı aramak ve onu olanlardan haberdar etmek olacaktı. Bunun için geç bile kalmıştım, kendimi fazlasıyla suçlu hissediyordum çünkü bilmeye hakkı vardı.
****
Saçlarımı son kez tarayıp banyodan nihayet çıkmayı başardım, odada kimse olmadığından ve kapım kilitli olduğundan rahatça iç çamasırlarım ile dolaşabiliyordum. Duştan sonra kendimi ferahlamış ve enerjim yerine gelmiş gibi hissediyordum, kısacası ayılmıştım.
Dolabı açtığımda birkaç dakika ne giysem diye düşündüm ve en son siyah bir tayt ile göbeğimi hafif açıkta bırakan kapşonlu hırkada karar kıldım. Kıyafetleri hızlıca üzerime geçirip ayaklarıma da rastgele seçtiğim çorapları giydikten sonra sıcak tutması için panduflarımıda giymeyi ihmal etmedim.
"Artık kahvaltıya inebilirim." Telefonumu yatağın üzerinden alıp kapımı açtım ve alt katın yolunu tuttum, bir yandan da ne yesem diye düşünüyordum.
Asansörden inip mutfağa yürürken bir yandan da etrafı dinliyordum, pek ses yoktu. Şuan kahvaltı saatiydi yani muhtemelen evde olan herkes yemek salonundaydı.
Mutfağa gireceğim sırada içeriden çıkan Emine abla ile karşılaştım. "Ay Papatya kızım bende tam seni çağırmaya geliyordum." Gülümsedim. "Neyse ki buna gerek kalmadı." Beraber içeriye girdik, ilk iş olarak sürahiden bardağa su doldurdum ve oturup yudum yudum içtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARI PAPATYA| Aile
Teen FictionOldukça narin ve ürkek olan Papatya bir gün onca yıllık ailesinin öz olmadığını öğrenirse ne olur? Yeni ailesine alışabilecek mi? Peki yeni ailesi onu nasıl karşılayacak? Bir de üstüne uzun zamandır kalbinde sakladığı aşkı karşısına hiç tahmin edem...