23.Bölüm: Tartışma

2.9K 275 51
                                    

Öncelikle yepyeni bir bölümle hepinize merhaba arkadaşlarrr

Güzel ve soluksuz okuyacağınız bir bölüm oldu, umarım beğenerek okursunuz <3

Bu arada artık bölümlere oy ve yorum sınırı getirmeye karar verdim, bu zaten birçok kişinin uyguladığı bir yöntem. Her ne kadar hoşuma gitmese de durumlar beni bunu yapmaya itti malesef...

Neyse gelecek bölüm için bu bölümün sınırı 400 OY ve 150 YORUM

Bol bol Oy ve Yorumlarınızı bekliyorum, rica ediyorum hayalet okuyucu olmayın...

Öyleyse keyifli okumalar dilerim🌼🤍


Başımı hafifçe cama çarpmamla irkilerek gözlerimi araladım. Kendimde olmadığım için görüş açım pek de iyi bir durumda değildi. Yaslandığım camdan doğrulup başımı sol tarafa çevirince uyuklayan bedenlerle olduğumuzun durumun farkına varmıştım.

Bu sefer gerçekten de faka basmıştık! Şimdi ne olacaktı?Hapise mi atılacaktık?Annemler düştüğüm durumu öğrenince bana çok kızar mıydı?

Araba aniden durduğu sırada öndeki polis başını arkaya çevirip bizi inceledi ve gür sesiyle bağırdı. "Hadi uyanın!" Yüzümü buruşturmadan edemedim.

"Ne oluyor ya?" Diye söylenerek doğruldu Buse.

"Pardon hanımefendi uykunuzu mu böldük?" Dedi sürücü koltuğundaki polis dikiz aynasından Buse'yi süzerek, sonra bir anda arabanın kornasına bastı. Bunu yapmasıyla Nesrin irkilerek yaslandığı omzumdan doğruldu. "Papatya?" Endişeli sesini duyunca elini tutup güven verircesine sıktım.

Bu sırada ön tarafta hareketlilik oldu. Polisler arabadan indikleri gibi iki yandan arka kapıları açtılar. İçeriye sızan soğuk hava ile ürperdim. "Arkadaşınız kış uykusunda galiba." Dedi diğer polis kaşlarıyla hâlâ uyumakta olan Eray'ı işaret ederek.

Hiçbirimizden ses çıkmayınca birbirlerine bakıp sanki bakışlarıyla anlaştılar. Az önce konuşan polis Buse'yi kolundan tutup dışarıya çıkardığı sırada aynı baskıyı kendi kolumda da hissettim. "İnin bakalım." Soğuk havanın etkisiyle üşüyen bacaklarımı birbirine kenetleyip bir elimi arabaya yasladım çünkü ayakta durmakta zorlanıyordum.

Polis Nesrin'i arabadan çıkardı ve kollarını serbest bıraktı ama bunu yapmasıyla Nesrin'in sendelemesi bir oldu. "Hop hop!" Belini kavrayıp bedenini arabaya yasladı. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp kendime gelmeye çalıştım ve Nesrin'e yaklaşıp kolunu sımsıkı tuttum.

"Uyansana genç! İlla zor mu kullanalım istiyorsunuz?"

Diğer polisin sert sesiyle hafif arabanın içine eğildim. Polis başını hafif içeriye sokmuş koltuğa yayılmış şekilde uyuyan Eray'a sesleniyordu.

"Anne beş dakika daha!" Dedi Eray uykulu sesiyle.

"Lan ne annesi alo!" Dedi polis Eray'ın omzunu sarsarak. Eray gözleri kapalı vaziyette polisin elini tutup dudaklarına götürdü ve öptü. "Babacığım azıcık daha lütfen!"

Eray'ın tepkisiyle gözlerim şaşkınlıktan irileşti. Polis bir küfür savurup elini Eray'ın sıkı tutuşundan kurtarıp üniformasına sürttü. "Böyle işi sikeyim!"

"Ne yaptı o lan!" Kulağımın dibinde bir kahkaha patladı."Kes sesini de su ver bana şurdan Bilal!"

"Tamam devrem kızma!" Diyerek ona kapağını açtığı suyu uzattı ve polis aldığı şişeyi anında Eray'ın yüzüne boca etti. "Noluyor be!"Eray yerinden fırlayıp etrafa bakındı. "Nezarethanede bağırırsın koçum şimdi arabadan inme vakti!"

SARI PAPATYA| AileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin