15. Bölüm: Engellenemeyen Hisler

5.8K 379 72
                                    


Evet sonunda yeni bir bölümle geldim, bu aralar yoğun bir tempo içindeyim arkadaşlar, üniversite için yaşadığım kentten uzakta bir yere geldim dolayısıyla ilk günler ortama adapte olmakta oldukça zorlandım.

Şuan Kocaeli'nden sizi selamlıyorum, kimler buralı? :)

Bu güzel hikayeye ilk defa evimden başka bir yerde bölüm atıyorum, KYK yurdundan eşgögçrşfögçfş

Neyse kısacası hayatım bu aralar hareketli ve yorucu geçiyor ama burası benim dinlenme alanım, kafamın içindeki sesleri susturduğum, hayallerimi konuşturduğum bir platform. Kısacası burası huzur bulduğum bir yer, bırakmaya da niyetim yok...

Aslında duygusal bir bölüm yapmayı istiyordum ama daha çok romantik çıtırlık, bol Rüzgarlı Papatyalı bir bölüm oldu. Ben de beklemiyordum o sahneleri yazmayı ama oldu işte bir şekilde:)
Umarım beğenerek, severek okursunuzzz

Bu arada oy ve yorumlarınızı da bekliyor olacağım, keyifli okumalarrr💜💜






"Sen ne şerefsiz bir adamsın!" Gözlerim kocaman oldu, Canan abla Kuzey'in üstüne çıkmış, bir yandan saçlarını çekiştiriyor bir yandan da söyleniyordu. Kuzey de onu engellemeye çalışıyordu, aynı şekilde diğerleri de...

Bir an karşımda yaşanan manzaraya dalıp gittim, her an her dakika bir şeyler oluyordu ve ben artık bu aksiyona yetişemiyordum. "Abla ne yapıyorsun kendine gel!" Diye seslendim ama kimse beni duymadı bile, herkes birbirine girmiş durumdaydı.

Kuzey acıyla inledi."Alın şu deliyi üzerimden yoksa elimden bir kaza çıkacak!" Diye kükredi, Rüzgar yanımdan geçti ve odanın kapısını kapattı, yaptığı oldukça mantıklı bir hareketti. Tüm evin başımıza toplanmasını istemezdim.

"Abi seni kurtaracağım diye ben de dayak yedim!" Diye yakındı Kerem abi ve pes ederek koltuğa oturdu.

"Valla ben hiç karışmıyorum, kız bu kadar çıldırdığına göre belli ki Kuzey bir şerefsizlik yapmış! " Dedi Enes abi.

"Abla dur artık, annemler duyacak!" Dedi Ayla abla endişeli bir sesle, bir yandan da Canan ablayı çekiştirmeye çalışıyordu.

"Abla sen kafayı mı yedin bıraksana adamı!" Kübra abla bağırsa da Canan ablanın onu taktığı söylenemezdi.
"Seni elimden kimse alamaz, bittin oğlum sen!" Diye bağırdı Canan abla, bir anda Kuzey Canan ablanın ellerini sıkıca kavradı, gözlerinden adeta ateş çıkıyordu. Ablam ellerini hareket dahi ettiremiyordu, "bırak ellerimi hayvan herif!"

"Neden bırakayım beni biraz daha döv diye mi?" Dedi Kuzey alaycı bir sesle, ardından Canan ablayı üzerinden itti, ablam bir an düşecek gibi oldu ama hemen toparlanıp ayaklandı. Tekrar Kuzey'e doğru atılacaktı ki Kuzey ayağa kalkıp ellerini tuttu ve onu engelledi.

"Sırf kadınsın diye sana sabrettim, sırf benden daha savunmasızsın diye bir şey yapmadım ama bir kere daha bu seviyesizliği gösterirsen canını yakarım!" Diye tısladı.

"Sen kimsin de benim canımı yakıyorsun şerefsiz herif!" Kuzey gözlerini yumdu sanırım kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. "O ağzını topla, terbiyeli konuş!"

"Konuşmazsan nolur? Naparsın! Yoksa Papatya'ya yaptığını mı yaparsın bana he!" Ortamda büyük bir sessizlik hakim oldu.

Dudaklarım aralandı, şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım, o bunu nereden öğrenmişti? Gözlerim karşıda dikilen Buse'yi buldu, o da bana bakıyordu ve bunu beklemediği yüz ifadesinden açıkça görünüyordu. Kafasını usulca iki yana salladı, ben söylemedim demeye çalışıyordu.

SARI PAPATYA| AileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin