3. Bölüm: Kaybettiklerim

77 19 0
                                    

Beyaz kuş bir şeyin doğruluğundan kesinlikle eminmiş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beyaz kuş bir şeyin doğruluğundan kesinlikle eminmiş. O da karanlığın sonunu aydınlatan bir ışığın her zaman var olduğuymuş. Karanlığını aydınlatan beyaz kanatlar ona çıkış yolunu gösterdiğinde bunu daha da iyi anlamış. Işık yoldaşı beyaz kanatlar koruyucusu olmuş. Onu zalimlerin elinde esir olduğu karanlıktan alıp özgürlüğüne kavuşturmuş. Bir çift gri renkli yağmur bulutunun ortasına bırakmış kuşu beyaz kanatların sahibi. Ona, "Uç," demiş. "Kaç bu zalim dünyadan."

Kuş gidememiş. "Kalbimi söküp çıkaran aşka sormam gerek tüm bu olanları," demiş. Beyaz kanatlar havalanmış. Esen ilk rüzgara bırakmış kendini. Süzülerek uzaklaşmış beyaz kuşun yanından. Kuş beyaz kanatların gidişini izlemiş. Ya haklıysa ya kaçmam gerekiyorsa diye düşünmüş. Ama içindeki acı onu kartala doğru uçması gerektiğini söylemiş. Kuş yavaşça havalanmış. Kanatları bulutlara kadar uzanmış. Çırpmış kanatlarını esen rüzgara doğru. O kanat çırptıkça kana bulanmış tüyleri yeryüzüne saçılmaya başlamış. Ama yine de pes etmemiş beyaz kuş.

Rüzgarın onu etkilemesine acılarının onu durdurmasına izin vermemiş. Kanatlarındaki ala boyanmış tüylerini kaybetmek pahasına konmuş kara kartalın yuvasına. Bir zamanlar birlikte yaptıkları yuva artık ona o kadar yabancı o kadar soğuk gelmiş ki...

İşte o an anlamış kuş artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını. Verilmesi gereken hesapların açılması gereken eski defterlerin olduğunu bilerek beklemiş kara kartalın yuvaya dönmesini. Bir süre sonra kartal yuvaya konmuş. Kuş ona gözyaşlarıyla bakmış. Ama kartal ne gözyaşlarını görmüş ne de kanayan yüreğini. Öylece kuşun gözleri önünde acı çekişini seyretmiş.

Beyaz kuş yüreğini delip geçen ihanetin hesabını sormuş. Ona bu acıyı yaşatmaya nasıl yüreğinin el verdiğini sormuş. İşte o an kartal pençelerini kuşun göğsüne geçirmiş. Kalbini pençelerinin arasına almış. Kuş acıyla bağırmış. Ama kartal durmamış. Tüm yaşananların suçlusunun o olduğunu söylemiş. Tırnakları kuşun kalbine batmış. Kuş gözyaşları içinde yuvadan uçup gitmek istemiş. Ama yapamamış.

Kartalın onda açtığı yaranın acısıyla kendinden geçmiş beyaz kuş. Karşı koyamamış. Gözlerini yavaşça kapatmış. Kartal onu alıp sonu bilinmezliklerle dolu bir yolculuğa çıkmış. Devasa kanatlarını çırptıkça gökyüzü kanatları gibi siyaha boyanmış. Bulutlar yağmur yerine ihanetle dolup kararmış. Kartal en sonunda bırakmış beyaz kuşu boşluğa doğru. Kuş savrulmuş. Metrelerce yüksekten çakılmış bir uçurumun dibine.

Kuş acıyla kıvranmış. Ne uçabilirmiş göğe doğru ne de kaçabilirmiş bu acıdan. Öylece beklemiş kurtarılmayı. Ona doğru uzanacak bir yardım eli beklemiş beyaz kuş. Tam ümitlerinin tükendiği yerde bir ışık görmüş. Bembeyaz ışık ona doğru yaklaşmış. Kuş gülümsemiş. "Beni kurtarmaya mı geldin?" diye sormuş. Beyaz kelebek gülümsemiş. "Hayır," demiş.

Kelebek Mezarlığı (Seri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin