✨WATTPAD ROMANCE TR OKUMA LİSTESİNDE✨
Kelebek kuşun acılarını gören yeryüzündeki tek canlıydı...
Luna aşkın en can yakan kısmının aslında ayrıldığı gün değil de kavuştuğu gün olduğunu anladığında hayatı ellerinden kayıp gitmişti. Aşk onu ölümün kuca...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Daha küçücük bir kuşken bile kelebek onun yanındaymış aslında. Kuş bu gerçekle yıllar sonra kelebeğini bulduğu yere uçtuğunda hiç olmadığı kadar mutluymuş. Bir zamanlar acı çeken yüreği şimdi huzurla doluymuş. "Bu nasıl oluyor?" diye sormuş kuş.
"Nasıl onca yaşanana rağmen gülümseyebiliyorum?"
Kelebek kuşun ahu gözlerine bakmış. "Cevabı basit," demiş kelebek.
"Tüm yaraların iyileşmesi için tek bir ilaç yeter. Yürek yarasına ise aşk gerekir. Aşk olduktan sonra kapanmayan yara iyileşmeyen hastalık kalmaz. Kısacası her derdin devası küçücük bir parça aşk mayasında saklıdır."
Kuş kelebeğinin gözlerine bakıp gülümsemiş. Kelebek demiş gülümseyerek. Kelebek ise kuşun gözlerinden yansımasını izlemiş. Şimdi neyi fark ettim biliyor musun?
"Seni tanımadan önce sol yanım hep eksikmiş. Sonra sen geldin. Sol yanımdaki boşluğu doldurdun. Bir daha kanamasın diye çatlakları aşkınla yapıştırdın. Sen benim sol yanımsın."
Kuşun sözleri kelebeği gülümsetmiş.
"Sende bu kelebeğin yaşamasına vesilesin. Nasıl biliyor musun? Senin aşkın beni hayata bağlayan tek şey. Çünkü bir kelebeğin ömrü sanıldığı gibi yirmi dört saat değil sevildiği süreymiş."
_______
"Lu," diye fısıldadı Merih. Gözlerimi onun gözlerine diktiğimde istemsizce gülümsemiştim. "Birlikte küçük bir gezintiye çıkmaya ne dersin?"
"Çok isterim," diye mırıldandığımda gözlerindeki gökyüzünde kara bulutların dolandığını fark ettim. Sanki canını sıkan bir durum vardı. Bunun sebebinin belgeleri eksik olan üçlü olduğunu anlamam uzun sürmedi.
"Merih Ege," diyerek elimi yanağına koydum. Yüzünü gözlerime bakmadığı için kendime doğru çevirdim. Yanağını avucuma dayamış gözlerini yummuştu. Derin bir iç çekti.
Gözlerini tekrar araladığında maviliklerinde kaybolduğumu hissetmiştim. "Canını neyin sıktığını çok iyi biliyorum. Ama hiçbir şey olmayacak," dediğimde başını hafifçe sallamıştı.
"İçimde büyük bir sıkıntı var Lu. Sanki bir aksilik çıkacakmış gibi hissediyorum."
"Hayır. Her şey tam da bizim istediğimiz şekilde olacak. Çünkü masalların sonunda her zaman iyiler kazanır."
Bu sözlerim onun dudaklarının ince bir çizgi halini almasına neden olmuştu. "İnsanlar neden çocuklarına masal anlatır biliyor musun?" diye sorduğunda onun bana bir şeyler daha öğreteceğini anlamış oldum.
"Çocukları masallarla uyuturlar. Çünkü masalın sonunda hep iyiler kazanır kötüler cezalandırılır. Halbuki gerçek hayatta iyi olanların masallardaki gibi mükemmel hayatları yoktur. Çünkü kötü olanlar iyilerin kalplerini kelebek mezarlığına çevirirler. İşte bu yüzden iyilerin onları koruyacak daha iyi insanlara ihtiyaçları vardır Lu. İşte ancak o zaman iyiler gerçekten kazanmış olur. İşte o zaman kötüler cezalarını bulur. İyilerin bize ihtiyaçları var. Tıpkı benim de sana ihtiyacım olduğu gibi..."