21. Bölüm: Kaybettim

6 0 0
                                    

Kuş ailesi için ölümlerden dönmüş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kuş ailesi için ölümlerden dönmüş. Yaşama sıkı sıkı tutunmuş. Onlar için tüm yaşadıklarını ardında bırakmış kuş. Beyaz kanatlarında acılar varmış. Yüreğinde ise korku varmış. Ama tüm bunlara rağmen kuşun aşkı galip gelmiş. Aşkı için ailesi için acılarını kanatlarını kaybetmek pahasına ardında bırakmış.

Kelebek kuşuna, "Gidelim," demiş.

"Nereye gideceğiz kelebek? Biz nereye gidersek gidelim yaşadıklarımız da bizimle birlikte gelmez mi?"

"Gelir," demiş kelebek. "Gelir..."

"Bu yüzden yaşadıklarımızı ardımızda bırakmaya değil. Kabullenmeye ihtiyacımız var."

"Ya kabullenirken daha çok acı çekersem?"

"Kabullenmek zordur beyaz kuş. Hatta yaşamaktan bile daha zor."

"Korkuyorum. Kabullenirken daha da yaralanmaktan korkuyorum," demiş beyaz kuş. Kelebek gülümsemiş.

"Korkma," demiş kelebek ve eklemiş.

"Benim koparılmış kanatlarım sana siper olur. Sen yeter ki uçmaktan hiç vazgeçme olur mu?"

_______

Merih'in gidişinin üzerinden neredeyse iki saat geçti. Fakat ne o ne de Turan'dan bir haber yoktu. Üstelik ormandan gelen üç el silah sesinin üzerine elim yüreğimde Kerim'i aramaya çalışıyordum. Tabii ben her aradığımda telefonu meşgule düşüyordu. Korkudan kalbim boğazımda atıyordu. Ege'yi evde tek de bırakamıyordum. Bulunduğumuz yer pek de tekin bir yer değildi ve silah seslerinin üzerinden epey bir vakit geçmişti. Aklıma binbir türlü ihtimal gelirken Kerim nihayet telefonunu açtı. "Kerim," dedim titreyen sesimle.

"Luna sen iyi misin?"

"Merih gitti Kerim. Telefonuma da cevap vermiyor. Ormanda Turan ile buluşmaya diye çıktı ve hala geri dönmedi."

"Ne zaman gitti?"

"İki saat oldu. Ormandan silah sesleri geldi. Başına bir şey gelmiş olabilir," dedim endişeyle. Kerim kısa bir anlığına tek bir kelime etmedi. Sonrasında öyle bir şey söyledi ki başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüş gibi hissettim.

"Yılın bu zamanı oralarda ördek avlanır. Başına bir şey gelmiş olabilir. Ben hemen oraya geliyorum," dedi Kerim ve telefonu bir şey dememe kalmadan kapattı. Elimdeki telefon pat diye yere düştü. Kafamın içinde yankılanan tek kelime avlanmak kelimesiydi.

Merih ormanda kör kurşunların hedefi olmuş olabilirdi. Bunun ihtimali bile aklımı kaçıracak gibi olmama yetmişti. Salona geçtim. Ayakta duracak gücüm yoktu. Ege koltukta uyuyordu ve benim elimden hiçbir şey gelmiyordu. "Merih," diye fısıldadım kendi kendime. Onun iyi olması için dualar ediyordum. En sonunda kendimi daha fazla tutamayarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Kelebek Mezarlığı (Seri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin