10. Bölüm: Sana Sığındım

23 11 0
                                    

Işık kelebeğin kanatlarından kuşun kalbine yansıyan bir ayna gibiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Işık kelebeğin kanatlarından kuşun kalbine yansıyan bir ayna gibiydi. Beyaz kuşun kalbindeki zifiri karanlığı aydınlatıyor içini huzurla dolduruyormuş. Sadece kalbindeki değil kuşun etrafındaki karanlıkta kelebeğin ışığıyla dağılmış. Kuş ile kelebek dağılan karanlıkla birlikte kendilerini yemyeşil yaprakları yere doğru uzanan bir söğüt ağacının altında bulmuş.

Kelebek ağacın yapraklarına dokunmuş. "Neden buraya geldik?" diye sormuş. Kuş gülümsemiş. "Kapat gözlerini," demiş kelebeğe. "Seninle büyülü bir yolculuğa çıkacağız." Kelebek kuşun dediğini yapmış. Gözlerini yavaşça kapatmış kuşun hülyalı sesiyle.

Beyaz kuşun kanadı kelebeğin kanadına dokunmuş. "Bir zamanlar gözü yaşlı küçük bir kuş varmış," diyerek başlamış geçmişin masalına.

"Bu kuş kalabalıkların arasında bile kendini yalnız hissediyormuş. Çünkü o kuş kendisine en çok değer vermesi gereken kişiler tarafından dışlanmış. Diğerlerinin onu görüp görmemesini umursamamaya başlamış. Ama bu durum onu içten içe de üzmekten öteye gitmiyormuş."

Kelebek bu hikayeyle düşüncelere dalmış. Kuşun gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamış.

Kuş, "O küçük kuş kanatlarının gücünün tükendiği noktaya kadar uçmuş. En sonunda bir söğüt ağacının altına konmuş. Onu o yalnızlığının altında bulan beyaz küçük bir kelebekmiş," dediğinde kelebek gözlerini aralamış. Gözü yaşlı kuşuna bakmış. Kuş gülümsemiş. Birlikte geçmişin hülyasından uyanmışlar. Kelebek kuşu kanatlarının altına almış.

"Senin bir mucize olduğunu biliyordum,"  demiş kelebek beyaz kuşa. "Bunu seni uçurumun dibinde gördüğüm ilk an anladım. Yüzündeki gülümseme yaşama tutunmak istediğinin kanatlarınla gökyüzünde süzülmek istediğinin en büyük göstergesiydi. Sadece birinin seni o dipsiz çukurdan çıkarmaya ihtiyacın vardı," dediğinde kuş gözlerinde kaybolmuş kelebeğin.

"Belki de o düştüğüm uçurum senin gözlerindir demiş içinden. Kim bilir?"

Kelebek kuşun gözlerinin içindeki sıcaklığı yüreğinde hissediyormuş. Kalbi bu sıcaklıkla kavruluyormuş. Kanatlarının altındaki beyaz kar tanesi onu üşütmüyor aksine yakıyormuş. Kelebek kül olacağını hissediyormuş. Her an kanatlarının kuşunun dokunuşuyla toz zerresine döneceğini hissediyormuş. Ama buna rağmen ondan ayrılmak istemiyormuş.

"Sen benim kanatlarımın altındasın,"demiş kuşa.

"Fakat sen sandığın gibi benim kanatlarıma sığınmadın. Burada sığınan biri varsa o da benim. Ben senin yüreğine sığındım beyaz kuş. Beni orada saklar mısın?"

_______

Gözler kalbin yansımasıdır. Dil yalan söyler. Fakat gözler yalan söylemezmiş. Çünkü gözler kalpte geçen niyeti içinde barındırırmış. Bunu profesörün gözlerinde de görebiliyordum. Onun mavi gözlerindeki deniz kederle dalgalanıyordu sanki. Her an gözlerinde gezinen küçük kayık alabora olabilirdi.

Kelebek Mezarlığı (Seri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin