AŞKTAN DA ÖTE (Tamamlandı)

SONSUZ SONSUZLUK

Tam bugün üç yıl önce ilk bölümü attım Aşktan da öte'ye. Şimdi ise son bölümü...

Final konuşmasını en son yazacağım. Bilgi de vereceğim. Lütfen okuyun.

Son kez...

İYİ OKUMALAR CANLARIM💕

Sen benim şarkılarımsın - Cem Adrian
Ho Hey - The Luminneers

Hayat, sürprizlerle doluydu. Bazen iyi, bazen ise kötü.

Hayatım hep kolay değildi. Ama aşık olduktan sonra, dünyanın en şanslı insanı oluvermiştim. Diğer yarımı bulmuş, onunla bütünleşmiştim. İyi ki çıkmıştı karşıma Burak. Onsuz bir hayatı düşünemiyordum. Beni bütünüyle değiştirmiş- iyi ki de değiştirmişti.

Kızlarla tüm gece eğlendikten sonra, hazırlandığımız otele geri döndük.

''Çok güzel bir geceydi. Hayallerimden de öteydi.'' İkisine de sarıldım sıkıca.

''Seni çok seviyoruz.''

''Bende sizi kız kardeşlerim.'' Arkamı döndüğümde lobide oturan, Deniz'i, Yiğit'i ve Burak'ı dördüm.

Bakışlarımız buluştuğunda gülüşüm dudaklarımdan uçtu. Hala kızgındım çünkü ona.

''Neden gelmişler ki?'' dedim onlara doğru yürürken.

''Bilmem? Yiğit ne zaman döneceğimizi sormuştu bana. Bu yüzdenmiş.''

''Güzellikler? Nasıl geçti gününüz?'' dedi Deniz yanlarına ulaştığımızda.

''Çok güzel.'' dedim içtenlikle.

''Belli oluyor. Bensiz sarıldınız orada. Görmedim sanmayın.''

''Sende iki taraflı oynuyorsun be kardeşim! Karar ver. Kız tarafı mısın yoksa erkek tarafı mı?'' dedi Yiğit sahte bir kızgınlıkla.

''Otursanıza.'' dedi Burak sonunda konuşarak. Kızlar geçince, bende el mecbur dediğini yaptım. Ama hala Burak'a bakmıyordum.

''Ben iki taraftanım tamam mı?''

''Öyle bir şey yok.'' dedi Nil.

''Var. İlki de benim.''

''Tam beklediğimiz bir cevap.'' dedi Eda.

''Anlamadım?''

''O da senin sorunun.'' dedi Eda tek kaşını kaldırarak. Yiğit ve Nil kendini tutamadan gülmüşlerdi.

''Bir şey söylüyorsun. Devamını getirmiyorsun. Bu da tam senlik bir hareket.'' Bu sefer şaşırma sırası bendeydi.

''Benlik bir hareket? Sen benlik bir hareket olup olmadığını bilecek kadar tanıyor musun ki beni?'' İkisi de aşırı gergindi. Ama bu bana aşırı tanıdıktı.

O sırada aklımızdan aynı şey geçmiş gibi, Burak'la göz göze geldim.

''Sen gelsene bir?'' diyerek ayağa kalktı Deniz. Ardından Eda'yı da peşinden sürükleyerek otelden dışarı çıktılar.

''Tutkulu bir aşk daha.'' dedi Nil kahkaha atarak. Ben de istemsizce gülmüştüm.

''Konuşabilir miyiz?'' Burak'ın sesiyle yüzümdeki gülüş uçtu.

''Biz kalkalım-''

''Yok. Siz oturun.'' diye sözünü kesti Yiğit'in Burak. Ardından ayağa kalktı ve elini uzattı bana. Bende birkaç saniye bekleyip elini tuttum.

Sessizce onu takip ediyor, düşüncelerimi toparlıyordum.

Havuz başındaki masalara geldiğimizde ikimizde oturduk. Garson hızla yanımıza geldi. Ben su isterken Burak bir şey istememişti.