AŞKTAN DA ÖTE (Tamamlandı)

BİLİNMEZLİK

Yorum yapıp, oylamayı unutmayın canlarım✨

İYİ OKUMALAR💕

Annemin nidası kulaklarımı doldururken, ben sadece Burak'a bakıyordum. O da babamlara. Kalbim öyle hızla atmaya başladı ki arkamdaki sandalyeye yığıldım. Nil panikle elimi tuttu.

''İyi misin?'' Masadaki suyu bana uzattı.

''Sen ve Yiğit, Su ile Burak birlikte yani.'' dedi Melek teyze hepimize bakarak.

''Yoksa sen de Deniz'le mi birliktesin?'' Annemin bakışları Eda'yı buldu.

''Ne?''

''Evet.'' Deniz'in konuşmasıyla bu sefer Nil ayaklandı.

''Ne?'' Cidden ne diyordu bu çocuk.

''Şaka. Herkes sevgili ne yapayım?'' Başka zaman bu salaklığına gülerdim ama şu an yeterince gergin bir andı.

''Kıza kal geldi." diye fısıldadı Nil. Eda cidden şoktaydı.

''Ay ilahi! Çok komik adamsın kardeşim!'' Yiğit alttan Deniz'e tekme attı.

''Ya siz neden bir şey demiyorsunuz?'' dedi Nil babalarımıza bakarken. İkisi de tepkisizdi.

''Çünkü...'' Ümit amca babamla birbirine baktı. ''Biz en başından beri farkındaydık.''

''Ne?'' Sekizimiz de aynı anda konuştuk.

''Kızlarımızı tanımayacak kadar ahmak değiliz herhalde.'' Bu sefer babam konuşmuştu.

********

''Ben bu işin kolayca kapanacağını hiç düşünmemiştim.'' dedi Nil. Aile toplantısından sonra hep beraber ormanlık bir kafede kahve içmeye gitmiştik.

''Bende.''

''Oldu bitti işte.'' Bu sefer konuşan Deniz'di.

''Babalarınızdan değil de teyzem ve Melek teyzeden beklerdim anlamalarını.'' dedi Eda.

''Benim esprilerim sayesinde daha da yumuşadılar. Bu ayrıntıyı unutmamak lazım.''

''Aynen Deniz. Harika bir espriydi.''

''Peki sen ne düşünüyordun? Bana söylemeden ilişkimizi açıklamak ne?'' Burak'a doğru döndüm.

''Ne var? Bizimkisi de aradan çıksın dedim. Boşuna da strese girmemiş oldun.''

''Çok mantıklı-'' diye araya girdi Deniz. Ama ona öyle bir baktım ki hızla sustu.

''Tam terside olabilirdi.''

''Ama olmadı güzelim. Sen neden hala gerginsin?'' Yanağıma öpücük kondurmasıyla gevşedim. Sonunda masaya tatlılarımız geldiğinde, hızla yemeğe başladım. Lise yıllarımızda kızlarla buraya çok gelirdik ve en az iki tatlı yemeden dönmezdik.

Üçüncü çatalı ağzıma atmamla, midemin kasıldığını fark ettim. Bu yüzden dönen sohbeti kaçırdım. Birkaç saniye geçmesini bekledim. Fakat daha kötü olunca ayakladım. Burak'ın bakışlara bana döndü.

''Lavaboya gitmem lazım.''

''İyi misin sen?'' Yüzümü görünce o da masadan kalktı. Cevap vermeden yürümeye başladığımda Burak'ta peşimdeydi.

''Neyin var güzelim?'' Cümlesi biter bitmez midem ağzıma geldi. Bu yüzden elimle ağzımı tutarak koşmaya başladım. Kızlar tuvaletini görür görmez içeri girip musluğa eğildim.

''Su?'' Burak'ta peşimden girip kapıyı kilitledi. Sanırım kimse yoktu.

Öğürmeye başladığımda, elimle ona gitmesi için işaret yaptım ama o yanıma gelerek saçlarımı arkamda topladı ve belimi tutarak midemi boşaltmamı bekledi.