İYİ OKUMALAR💕
O an kalbimin nasıl attığını anlatmak istesem... anlatamam.
Hissettiklerimi anlatmak istesem... anlatamam.
Neydi bu? Bir sözle bu kadar kalbimi hızlandıran. Neydi o bakış? Nefes almamı unutturan.
Sözünün ardından ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama kendime geldiğimde elimi elinden çektim.
"Ben lavaboya gideyim." dedim kelimeleri zar zor toparlayarak ve hemen ardından kalktım.
Aklım o kadar karışıktı ki nerede olduğunu sormayı unutmuştum.
Arkamı hızla dönmemle Burak'a çarptım. Düşmekten son anda yine Burak sayesinde kurtuldum.
"İyi misin?" dedi beni tutarak.
"Evet. Lavabonun nerde olduğunu soracaktım."
"Bende nerde olduğunu gösterecektim." dedi ve önüme geçti.
Koridordaki ikinci kapıyı açtı ve geri salona geçti. Bende yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım.
İçeri girdiğimde Burak yine telefonla konuşuyordu.
"Tamam bende onu dedim işte... Hayır... Beni dinlemiyorsun..." hemen sonra ise sert bir ses geldi. Sanki elini duvara vurmuştu.
Bir süre sonra içeri girdiğimde kafasını eğmiş, iki eliyle yanından sıkıca tutuyordu.
Konuyu değiştirmek için, "İstersen kahve yapabilirim? Zaten ben döktüm." dedim. Beni duyunca başını kaldırdı.
Çok sinirli olduğunu kızaran gözlerinden anladım. Cevap olarak yalnızca omuz silkti.
Bende mutfağa girip, kahveleri yaptım. Mutfak çok düzenliydi. Gerçi her yer öyleydi.
İki dakika sonra yanına gittiğimde. Hala o şekilde oturuyordu. Kahveyi uzattığımda kafasını kaldırdı.
"Sağol." dedi elimden alırken. Acı bir şekilde güldüm. Birkaç dakika sessizce oturduk.
"Anlatmak ister misin?" dedim sonunda yüzüne bakarak. O da bakışlarını bana çevirdi.
"Sen bana anlatmazken neden ben sana anlatayım?" dedi. Neyi ima ettiğini anlamıştım. Eski sevgilimin nişanlandığını öğrendiğim günden bahsediyordu.
"Çünkü...anlattığımda, atlattığım o acının tekrar gelmesinden korkuyorum-" dedim başka yere bakarak.
"Yine o duyguyu yaşamaktan." dedi sözümü keserek. Hızla ona baktım.
Doğru söylemişti ve en önemlisi beni anlamıştı.
"Evet." dedim şaşkınlıkla.
Bakışlarımı çekerek kahvemden bir yudum aldım.
Ardından kapı çalınca Burak hemen ayağa kalkıp kapıyı açtı.
''Merhaba.'' dedi Nil ve Yiğit. Nil bana sarılmaya yeltendiğinde kendimi geri çektim.
''Noldu?'' dedi.
''Ne mi oldu? O kadar korktum ki senden haber alamayınca.''
''Güzelim, telefonun şarjı bitmiş.''
''Olabilir Nil. Bana Yiğit'in telefonundan yazabilirdin. Kendini benim yerime koyar mısın?" dedim koltuğa geri oturarak.
''O kadar korkmuştu ki gecenin bir vakti kendini bilmediği sokaklara atarak beni aradı.'' dedi Burak. Göz göze geldiğimizde sırıttığını gördüm.
![](https://img.wattpad.com/cover/190636319-288-k961539.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKTAN DA ÖTE (Tamamlandı)
ChickLitBeni kucağına alarak yine dudakları dudaklarıma mühürlendi. Birkaç saniye sonra sırtım ipek çarşafla buluştu. "Hayatımda senden başka bir kadın olmayacak. Olamaz da." Tekrar dudaklarımızı buluşturduktan sonra öpücükleri boynuma kaydı. Küçük küçük...