Beni kucağına alarak yine dudakları dudaklarıma mühürlendi. Birkaç saniye sonra sırtım ipek çarşafla buluştu.
"Hayatımda senden başka bir kadın olmayacak. Olamaz da."
Tekrar dudaklarımızı buluşturduktan sonra öpücükleri boynuma kaydı. Küçük küçük...
Merhaba. Bu bölüm biraz farklı olacak:) Bu sefer Burak anlatacak olayları ve sizde merak ettiklerinizi gidericeksiniz.
İYİ OKUMALAR💕
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BURAK ANLATIM
Elimden tuttuğunda, yüzümden belli olmasa da şaşkındım. Bu yüzden gözlerim gözlerine tutundu.
''Gitme...Yaralarını temizleyelim. En azından bunu yapayım.'' dedi acıyla bakarak.
Sadece bir hareketi bile beni kediye dönüştürebiliyordu.
Kafamı 'tamam' anlamında salladım.
Elini çekti ve yürümeye başladı. Anahtarıyla kapıyı açtı, içeri geçtik. Nil ve Yiğit koltukta oturup kahve içiyorlardı.
''Heh sonunda geldiniz. Size de kahve yaptım. İçerde.'' dedi Nil.
''Ben getiriyim.'' diyerek mutfağa yöneldi Su. Bende peşinden gittim. Ama bunun farkında olmayacak kadar dalgındı.
Bir yandan kahveyi kupaya koyarken, bir yandan da, şarkı mırıldanıyordu.
Arkasını döndüğünde beni görmeyi beklemediği için korkudan sıçradı. Bende elindeki kahveleri dökmeden son anda kurtardım.
''Sağol... Burada olduğunu bilmiyordum.'' dedi ve içeri geçti. Sonra tekrar bana dönüp, "Balkon da oturalım mı? Hem orada yaralarını temizlerim.'' dedi.
