AŞKTAN DA ÖTE (Tamamlandı)

TUTSAK

İYİ OKUMALAR💕

Tüm günümüz dans ederek, yüzerek ve güneşlenerek geçmişti. Bu durumdan da epeyce mutluyduk.

Son aylar, Burak şirket işlerinden dolayı yoğundu. Deniz ve Yiğit'te öyle. Hatta ikisinin ben ve Nil gibi kalan dersleri olduğu için ekstra yorgunlardı. Sonunda güzel bir tatil yapmak beşimizin de hakkıydı.

''Bugün dışarıda yemeğe gidelim.'' dedi Burak arabayı park ederken.

''Olur.'' dedi Yiğit. Üçümüz de bu fikri onayladıktan sonra, herkes kendi evine geçti.

İçeri girer girmez yine etrafı incelemeye başladım.

''Alışamadın mı hala?'' dedi Burak arkamdan belime sarılırken.

''Gün ışığında bir başka oluyormuş.'' dedim ona dönerek. Ama o dediğimi pek dinlemiyordu. Yaptığı sadece yüzümün her noktasına minik buseler kondurmaktı.

''Burak?'' dedim kıkırdayarak.

''Seni o kadar özledim ki hala doyamıyorum.''

''Daha buradayım. Sürekli yanında olacağım. Sonunda gitmem için yalvarabilirsin yani.'' dedim ellerimi yanaklarına koyarken.

''Sen sonsuza kadar benim yanımda olsan yine seni özlerim ben, kokuna doyamam.'' dedi ellerimi öperken.

Şöyle aniden gelen itirafları kalbimi kanatlandırıyordu sanki.

''Bende.'' dedim gülerek.

Allahım şu an çok mutluyum!

''Ben duşa gireceğim. Anca hazırlanırım.'' Bir yandan da kollarından ayrılmıştım.

''Bak sen tesadüfe. Bende duşa giricektim.'' dedi çapkınca göz kırparak.

''Maalesef ki beni beklemek zorundasın.'' dedim arkamı dönerek.

''Benim bir fikrim var.'' Hızla belime sarılıp sırtımı göğsüne yasladı. ''Bence duşu birlikte alabiliriz. Hem zaman kaybetmeyiz.'' dedi boynuma burnunu sürterek.

''Burak.'' Bir yandan da kıkırdamıştım.

''Bence mantıklı bir fikir. Sende farkındasın.'' Aynı anda şortumun açıkta bıraktığı bacağımı işaret parmağıyla okşamıştı.

Aniden nefesim kesildi. Sanki salonun sıcaklığı yirmi kat arttı.

Bu adam bana neler yapıyordu.

Yüzümü ona dönmemle koyu mavi gözleriyle karşılaştım. Dudaklarına yaklaştığım an hemen öne atıldı. Fakat kendimi gerçi çektim. Ellerimi göğüsüne koyup işaret parmağımı rast gele dolaştırdım.

''O işler...'' geri geri gidiyordum. ''Öyle kolay değil.'' dedim ve yavaşça üst kata çıktım.

Yüzümdeki sinsi gülüşü atamıyordum çünkü onu kazdığı kuyuya düşürmüştüm ve o öyle şoktaydı ki peşimden bile gelemezdi...

Hızlı bir banyodan sonra üstümü giyinmeden bornozumla makyaj masasına geçip saçlarımı kurutmaya başladım. O sırada Burak odaya girdi.

''Ben bir soğuk duşa gireyim. Ancak kendime gelirim.'' demesiyle kahkaha atmaya başladım.

''Gül sen. Kaçtıkça büyük sona yaklaştığının farkında değilsin.'' dedi sırıtarak. Ardından banyoya girdi. Benim gülüşüm ise sekteye uğradı.

*******

Saçlarıma hafif bir dalga yaptıktan sonra yüzümü de renklendirmiştim. Dolaba geçip ne giysem diye düşünürken Burak'ta kendine bir üst çıkarmıştı.