7.BÖLÜM

9.3K 391 3
                                    

Ödev yapmaya devam ederken birden elektriklerin gitmesiyle irkildim. Her yer çok karanlıktı. Önümü bile göremiyordum. Birazdan jeneratör çalışır diye bekledim ama çalışmadı. Korkum giderek artarken telefonumu aradım ama bulamadım. Bu sırada kütüphanenin kapısından tıkırtılar geldi.

"Hey! Kim var orada?" diye seslendim ama cevap gelmedi. "Hey! Sen misin?" "Anıl?" dedim ve kalkıp yürümeye başladım. Bir şeye çarptığımda dudaklarımdan bir çığlık kaçtı ve ardından büyük bir el ağzımı kapattı.

"Şşt benim. Sakin ol" dedi. Anıldı. Elini ağzımdan çekip ona bağırmaya başladım.

"Gerizekalı mısın? Neden ses vermiyorsun? Ödümü kopardın" derken çoktan ağlamaya başlamıştım. O sırada dışarıdan gelen gök gürültüsüyle çığlık atıp Anıla sarıldım. Bir an donup kalsa da tepki vermedi. Gök gürültüsü bitince geri çekilip yere oturdum. Ayaklarımı kendime çekerek Pamiri beklemeye başladım. O beni bırakmazdı. Mutlaka gelirdi. Tekrardan bir gök gürlemesiyle çığlık atıp daha fazla ağlamaya başladım.

"Korkuyor musun?" dedi alay sezdiğim sesiyle. Cevap vermeden sessizce ağlamaya devam ettim. Gök hala gürlüyordu. Şimşek hala çakıyordu. "Gerçekten korkuyorsun" dedi yanıma oturup. Kısa bir süre sonra beni kendisine çekip başımı göğsüne yasladı. Dudaklarımdan bir hıçkırık kaçmasına engel olamadım. Pamir nerede kalmıştı? "Şşt. Sakin ol. Korkacak bir şey yok" dedi saçlarımla oynarken.

Biz öyle otururken kütüphanenin kapısı neredeyse kırılacakmış gibi açıldı. "Maya" diye bağırdı Pamir.

"Pamir" dedim fısıltıyla. Bir süre sonra bizim bulunduğumuz tarafa geldi ve bizi öyle görünce kaşlarını çattı. Anılın kollarından ayrılıp Pamirin yanına gittim ve sıkıca sarıldım.

"Götür beni buradan. Lütfen" dedim ağlayarak.

"Tamam güzelim, gidiyoruz" dedi ve beni kucağına aldı.

Arabanın yanına geldiğimizde beni kucağından indirmek zorunda kaldı. Kolunu belime sarıp bana destek olurken bir yandan da kapıyı açıyordu. Kapıyı açtıktan sonra oturmam için yardım etti. Benim kapımı kapatıp sürücü tarafına geçti ve kendisi de yerleştikten sonra arabayı çalıştırdı.

Fazlasıyla sıkılmıştım bu korku olayından. Her yağmurda birilerine muhtaç olmak canımı fazlasıyla sıkmaya başlamıştı. On sekiz yaşında genç bir kızdım ama hala daha çocuk gibi gök gürültüsünden korkuyordum. Bu fazlasıyla can sıkıcıydı. En kısa zamanda bir psikiyatriste gidip yardım almam gerekiyor.

Tamam Pamir benim kardeşim ama sürekli yanımda olamaz. Sonuçta onunda bir özel hayatı var ve benim bunu mahvetmeye hakkım yok.

Araba durduğunda geldiğimizi anladım ve Pamire baktım. Endişeli gözlerle bana bakıyordu. Onu rahatlatmak adına gülümsemeye çalıştım.

"Daha iyiyim. Merak etme" dedim. Arabadan çıkıp yanıma geldi ve benim kapımı açtı. Bende indikten sonra tekrardan belime sarılıp bana destek oldu. Evin kapısını açıp içeri geçmem için yol verince içeri girip ceketimi çıkardım. Bir an önce odama gidip yatmak istiyordum. Ayakkabılarımı da çıkarıp odama girdim.

Elimi pantolonumun cebine soktuğumda telefonumun orada olduğunu fark ettim. Kahretsin çantamı almamıştım. Kütüphanede kaldı ve tabi ödevlerim de. Kafama takmayıp üzerimi değiştirdim ve yatağıma girdim.

"Yanında kalmamı ister misin?" Pamirin sesini duyunca kapıya döndüm.

"Daha iyiyim. Ama istersen yanımda kalabilirsin" dedim gülümseyerek. İyi olduğuma inanmış olmalı ki gülümsedi.

"Aman gerek yok. Her tarafımın tutulmasına meraklı değilim."

"Uyuz" dedim o arkasını dönüp giderken. Yağmurun dinmesinin verdiği rahatlıkla bende gözlerimi kapadım ve uykuya dalmayı bekledim.

Adını Sen KoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin