22.BÖLÜM

8.4K 310 20
                                    

Sabah yüzüme vuran güneş ışıklarıyla gözlerimi araladım. Burnumun dibinde Anılın yüzünü görünce irkildim. Başını kedi yavrusu gibi boynuma sokmasıyla yüzümde küçük bir tebessüm oluşmuştu. Sanırım birlikte yattığımız sürece bu duruma alışmam gerekecek. Beyefendi benden önce geceleri sürekli birileriyle yatıyordu heralde.

Kollarını belimden çözüp yavaşça yatakta kaydım. Ayağa kalkıp bavulumdan dar paça kot pantolon, bol bir tişört ve çamaşırlarımı alıp banyoya girdim. Eşyalarımı çıkarıp çamaşır şepetine attıktan sonra hızlıca bir duş aldım. Havluyu bedenime sarıp küçük havluyla saçlarımın suyunu aldım. Taradıktan sonra kurutmayla hafifçe kurutup biraz nemli bıraktım. Hava zaten sıcaktı biraz serinlememe yardımcı olur. Dağınık bir topuz yapıp eşyalarımı giyip banyodan çıktım.

Anıl hala daha uyuyordu. Telefonumdan saate baktığımda daha yedi buçuk olduğunu görünce sessizce odadan çıktım. Avluda oturanlarla şaşkınca onlara baktım. Bir de birkaç saat önce kalkmış gibi hararetle sohbet ediyorlardı.

"Günaydın" dedim en sevecen sesimle.

"Günaydın canım" dedi Elifte benim kadar sevecen bir sesle.

"Günaydın yenge." Burak sinir olduğumu sezmiş gibi sürekli bana yenge diyordu. Ama bende inadına sesimi çıkarmayıp geçip Elifin yanına oturdum.

"Yavrum. Günaydın uyuyamadın mı?" Songül teyze odasından çıkıp yanımıza doğru geldi.

"Yok Songül teyze çok güzel uyudum" dedim ona gülümseyerek.

"Kocanın koynunda tabi uyursun" dedi Burak gene fısıltıyla. Ona anlamsızca baktım ama başını kaldırıp bana bakmamakta ısrarcıydı.

"Anıl uyanmadı mı kızım?"

"Uyanmadı. Bende daha erken diye uyandırmadım."

"İyi yaptın kızım. Uykusu ağırdır Anılımın. Uyusun" dedi Songül teyze. "Elif hadi yavrum Ayşeye söyle de kahvaltıyı hazırlasın yavaş yavaş."

"Tamam anne" deyip yanımdan kalktı. O sırada Anıl gülümseyerek odadan çıktı.

"Günaydın teyzelerin en güzeli" deyip yanağına kocaman öpücük kondurdu Songül teyzenin.

"Günaydın yavrum."

"Günaydın kuzenlerin en gıcığı" deyip Burağı es geçerek yanıma geldi. "Günaydın meleğim" deyip alnıma uzunca bir öpücük kondurdu.

"Günaydın hayatım" dediğimde kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. Az önce ağzımdan çıkan kelimeye ben bile şaşırırken Anılın hiçbir tepki vermemesine daha çok şaşırmıştım. "Teyzem biz bugün dışarda kahvaltı yapsak ayıp olur mu sana?"

"Yok oğlum ne ayıbı. Gezdir karını tanıt memleketimizi" dedi gülümseyerek.

"O zaman biz kalkalım" deyip elimi tutup ayağa kaldırdı beni de.

"Elifle Burakta gelse ya bizimle" dedim Anılın duyabileceği şekilde.

"Elif gelebilir ama Burağa gerek yok."

"Bende sizinle gezmeye meraklı değilim zaten" dedi Burak arkadan atlayarak.

"Oğlum." Songül teyze her zamanki gibi uyarısını yapınca Burak başka bir şey söylemedi.

"Elifim bizimle gelmek ister misin?" Diye sordu mutfaktan çıkan Elife.

"Nereye?"

"Kahvaltı yapacağız dışarda sonra da gezeceğiz biraz."

"Olur. Çantamı alıp geliyorum hemen" dedi ve koşarak odasına girdi.

"Sen almayacak mısın çanta falan?"

Adını Sen KoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin