Hayat bana resmen oyun oynuyordu. Her şey bitti, hayatım düzene girdi derken şimdi de bunca yılın ardından bu kızın karşıma çıkması ve bana hala aynı nefretle bakmasının başka bir açıklaması olamazdı. Gerçekten hayat benimle dalga geçiyordu.
"Geç bakalım." Erhan hocanın sesiyle kendime gelip gözlerimi geri ona diktim.
Gözlerini gözlerimden ayırmadan yan tarafımdaki boş sıraya oturdu. Onun ismini duyduğumda bile tüylerim diken diken oluyordu ve o şuan yanımda oturuyordu.
"Bir şey mi oldu?" Anılın sesiyle gözlerimi yanımdakinden ayırıp Anıla döndüm.
"O kız..."
"Yoksa sevgili kuzenim beni tanımadı mı?" Alay dolu sesi kulağıma geldiğinde gözlerimi sıkıca yumdum.
"Rahat bırak beni" diye mırıldandım.
"Hey hey. Ne oluyor? Maya iyi misin hayatım?"
"Aaa demek ku..."
"Evet gençler. Birazdan hep birlikte tanışmış olacağız. Evet. Gönüllü olarak şarkı söylemek isteyen ya da bir şey çalmak isteyen var mı?" Hocanın sorusuna yan sıralardan bir kız el kaldırıp sahneye çıktı.
Kız şarkısını söylerken bir türlü ona odaklanamıyordum. Yanımdaki varlığını hissettikçe huzursuzlanıyordum.
"İyi misin?" Anılın gözlerindeki endişeye gülümserken başımla onayladım. Masanın altından elini tutup sıktım.
Kızın şarkısına odaklandığımda ingilizce söylediğini fark ettim. Şarkının sonuna geldiğinde tüm sınıfın alkışları eşliğinde sahneden indi.
"Eveeet. Maya Güngör" dedi hoca gözlerini listeden kaldırıp sınıfta gezdirirken. Gözlerimi dehşetle açıp Anıla baktım. Gülümseyerek bana bakıyordu.
"Bir yeteneğin var mı?" dedi Anıl. Sesindeki alay bariz belli oluyordu. Sen şimdi görürsün. Başımı sallayıp yerimden kalktım.
"Evet Maya. Şarkı mı söyleyeceksin, müzik aleti mi çalacaksın?"
"Şarkı söyleyeceğim."
"Peki... Başlayabilirsin" deyip eliyle sahneyi gösterdi hoca. Sahneye çıkıp sandalyeye oturdum ve mikrofonu boyuma göre ayarladım. Anıl ufak bir tebessümle beni izlerken bende onun gözlerine bakarak şarkıyı söylemeye başladım.
"Kan ter içinde uykularından uyanıyorsan eğer,
Yalnızlık sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa,
Koynuna.
Olur olmaz yere ıslanıyorsa kirpiklerin artık,
Her şeye.
Anneni daha sık anımsıyorsan hatta anlıyorsan.
Kalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmış,
Kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan."
Gözlerimi kapatıp şarkıya öyle devam ettim.
"İçindeki çocuğa sarıl, sana insanı anlatır.
Eller günahkar,
Diller günahkar,
Bir çağ yangını bu bütün,
Dünya günahkar,
Masum değiliz, hiç birimiz." Şarkıya ikinci kez gireceğim sırada gitar sesi gelince şaşkınlıkla gözlerimi açtım. Anıl elinde gitarla yanımda oturuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Sen Koy
Teen Fiction"Evet gençler sizin ödevleriniz nerde?" diye sordu hoca bize bakarak. "Benimkini bir öküz suya attı hocam" dedim sinirle. "Bir ayı da bana çarparak ödevimi suya düşürdü" dedi bay öküz. "Sensin ayı." ...