Levent bey söylediği şeyden sonra bizi bir jinekolağa yönlendirmişti. Allahtan orası da boştu da çok beklemeden doktorla görüşebilmiştik.
Olayın şokundan ilk çıkan ben olduğum için tüm soruları ben sormuştum. Böyle bir şeyin olması neredeyse imkansız dediğimde doktor neyle korunduğumuzu sormuştu. Karşımdaki bir kadın olmasına rağmen bu soru beni utandırsada cevaplamıştım. Doktor ise bu koruma yönteminin yüzde yüz korumadığını, böyle durumların yaşanacağını söylemişti.
Onun dışında karnımdakinin 3 haftalık ve gayet sağlıklı olduğunu söylemişti. Onun dışında hamilelik boyunca yaşayacağım değişikliklerden bahsetmişti.
Şimdi ise arabayla eve gidiyorduk ve Anıl tek kelime dahi etmemişti. Onun sessizliği olan gerginliğimi daha da arttırıyordu. Bakışlarımı, öğrendiğimden beri karnımda tuttuğum ellerime çevirdim. Karnımın içinde bize, ikimize ait bir şey vardı ama Anıl tek bir kelime konuşmuyordu.
Apartmanın önüne geldiğimizde arabayı park edip arabadan indi. Bende arkasından inince arabayı kilitleyip önden yürümeye başladı. Neden böyle davranıyordu şimdi? İlk başlarda çocuk isteyen o değil miydi? Ben mi yanlış anlamıştım?
"Sonunda geldiniz" diyen Pamirin sesini umursamadan kapıyı açıp içeri girdik. Kapanan kapının sesiyle onlarında içeri girdiğini anladım.
"Neden bir şey söylemiyorsun?" diye mırıldandım dolan gözlerime lanet ederek. "Bir şey söylesene."
"Ne oluyor burda?" dedi Masal anlamayarak. Biri kolumdan tutup kendisine çevirince dolan gözlerimden bir damla yaş aktı. Pamir şaşkınlıkla bir süre yüzüme baksada kendine gelip Anıla döndü.
"Ben sana ne dedim lan?" diye kükreyerek bir yumruk geçirdi. Masalla birlikte çığlık atarken Anıl yere düşüp gülmeye, hatta kahkaha atmaya başlamıştı. Hepimiz bu haliyle afallarken Pamir de kaldırdığı kolunu indirip ona bakmaya başladı. Anıl gülerek ayağa kalktı ve bana bakmaya başladı.
"Baba oluyorum" diye mırıldandı. Pamir ve Masal gözlerini belerterek bize bakarken ben sadece Anılı izliyordum. "Baba oluyorum lan" diyerek beni kucağına alıp etrafında çevirmeye başladı. "Baba oluyorum oğlum. Baba."
Gözlerimdeki yaşlar bu sefer mutluluktan akıyordu. En azından istemiyor değildi. Beni yere indirdikten sonra yanağımdaki yaşları silip dudaklarıma kısa bir öpücük kondurdu. "Baba oluyorum. Anne oluyorsun" diye fısıldadı. Başımı sallayıp onayladım.
"Biri bize de anlatacak mı ne olduğunu?" Masalın sesiyle gülümseyerek ona döndük.
"Açıklayacak bir şey yok" dedi Anıl neşeli bir sesle.
"Sen" diye fısıldadı Pamir. Onun sesiyle ona döndük. Yüzündeki ifadeyle yüzümdeki gülümseme kayboldu. "Ciddi misiniz siz?"
"Şey, evet" dedim korkarak. "Sevinmedin mi?"
"Dalga mı geçiyorsunuz lan siz?" diye bağırdı. Gözlerim dolmaya başlayınca Anılın vücudu kasıldı.
"Pamir" dedi Anıl uyarıcı bir tonda. Pamir bana yaklaşıp yüzümdeki yaşları sildi.
"Sen deli misin kızım" dedi yüzündeki gülümsemeyle. Ani duygu değişimiyle şaşkınlığa uğrarken birden kucağına alıp oda döndürmeye başladı. "Dayı oluyorum kızım. Nasıl sevinmem."
"Yeter" dedim gülüşlerimin arasında. "Başım döndü."
"Ya indir bende sarılıcam arkadaşıma" diye bağırdı arkadan Masal. Pamir beni bırakıp yüzümdeki saçları geri itti. O sırada Masal araya girip Pamiri iterek kendisi bana sarıldı. "Teyze oluyorum."
"Aslında" dedim kollarının arasında zorlukla nefes alarak. "Biraz daha sıkarsan olamayacaksın galiba."
"Ay tövbe de kız" deyip benden ayrıldı. Ellerini yanaklarıma koyup sıkmaya başladı. "Aman da aman benim biricik arkadaşım anne mi olacakmış. Mini mini elli bebeği mi olacakmış."
"Yeter" dedi Anıl beni kendisine çekerken. "Yedin bitirdin karımı."
"Ay vallahi ömrümü yediniz. Afedersiniz de sabahtan beri kıçımı yere koyamadım. Ayaklarım sızlıyor artık. Bir oturalım" dedim sonunda dayanamayarak. Arkamdakileri umursamadan koltuğa oturdum.
"Maya" dedi Masal muzip bir sesle yanıma oturup.
"Hı?"
"Sen şimdi hamilesin ya?"
"Eee" dedim sabırsızca.
"E senin birkaç aya karnında çıkar."
"Evet" dedim gülümseyerek karnıma bakıp.
"E sen kiloda alırsın."
"Sence ben bunu takacak birisi miyim?" diye sordum tek kaşımı kaldırıp. "Manyak mısın kızım. Bunun olayı bu değil mi? Hamile kalırsan kilo alırsın. Bebeğin için."
"Öyle ama kilo almadan da bebeğini sağlıklı doğurabilirsin?" dedi.
"Yeter" dedi Anıl Masalı yanımdan kaldırıp. "Pamir, al abi şu sevgilini. Daha şimdiden bıktırdı kızı."
"Ya ben arkadaşımın iyiliğini düşünüyorum ama" dedi Masal kırık bir sesle. Pamirin uzattığı elini tutup kalktıktan sonra beline sarıldı.
"Siz karışmasanıza arkadaşımla benim aramdaki olaya" dedim kızgınca. "Ben alınmıyorum ona. Ne demek istediğini anlıyorum."
"Neyse biz gidelim burda daha fazla duygusal alan oluşmadan" dedi Pamir ve Masalla birlikte oturmadan çıktılar. Anıl da onları yolcu ettikten sonra gelip yanıma oturdu.
"Sonunda baş başa kalabildik" dedi elini karnıma koyup okşarken. Bende gözlerimi ellerine dikip hareketlerini izledim.
"İstemiyorsun sandım" diye mırıldanınca başını kaldırıp bana baktı. "Sen hiç konuşmayınca daha erken olduğu için istemeyeceğini düşündüm."
"Ben şoktan konuşamadım. Böyle bir şey beklemiyordum" dedi oda benim gibi fısıldayarak. "Yoksa ne kadar çok istediğimi biliyorsun. Tamam erken. Daha ikimizde çok genciz ama bununla başa çıkabiliriz."
"Çıkabiliriz" dedim bende elimi elinin üstüne koyup. "Sence cinsiyeti ne olacak?"
"Sağlıklı olsun da. Ne olursa olsun."
"Hadi ama" diye mırıldandım huysuzca. "Mutlaka birini daha fazla istiyorsundur. Mesela ben hep ilk çocuğumun erkek olmasını istemişimdir. Kızları çok sevmeme rağmen."
"He ikinciyi de yapıcaz yani" dedi sırıtarak. Elimle omzuna vurup gülmesini engelledim. "Peki. Neden?"
"İlerde kızım olursa ona abilik yapsın. Korusun kollasın diye."
"Hele bir kollamasın kafasını kırarım onun" dedi sinirle.
"Daha doğmayan çocuğa kin besliyorsun Anıl ya" diye homurdandım bende. Elini karnımdan çekip sırtıma yerleştirirken diğer elini de ayaklarıma koydu ve koltuğa uzanmamı sağladı.
"Çok konuşuyorsun" dedi kendisi de yanıma uzanıp. "Dinlen biraz."
"Sen söylemedin."
"Neyi?"
"Erkek mi yoksa kız mı istediğini."
"Bende her erkek gibi oğlum olsun isterim heralde" diye mırıldandı. Başımı göğsüne yaslayıp sıkıca sarıldım.
"Senden çok iyi bir baba olur."
"Senden de çok güzel bir anne."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Sen Koy
Teen Fiction"Evet gençler sizin ödevleriniz nerde?" diye sordu hoca bize bakarak. "Benimkini bir öküz suya attı hocam" dedim sinirle. "Bir ayı da bana çarparak ödevimi suya düşürdü" dedi bay öküz. "Sensin ayı." ...