29.BÖLÜM

6.7K 297 8
                                    

Her zamanki gibi gene bedenime sarılan kolların verdiği bunalmışlıkla gözlerimi aralamaya çalıştım. Ama o kadar uykum vardı ki bunu yapmakta bile zorlanıyordum. Dün gecenin bir vakti birden bire uyanıp geri uyuyamamıştım ve bende kalkıp akşam için kek ve kurabiye yapmıştım. 

Karşımda bana bakan bir çift kahverengi göz görünce şaşırdım. Benden önce uyandığı oluyordu ama uyandığı gibi kalkıyordu.

"Günaydın" dedi daha yeni uyandığını belli eden bir sesle.

"Günaydın. Erkencisin."

"Bugün şirkete erken gitmem lazım. Pamir gelecek birazdan" dedi ve alnımdan öpüp yataktan kalktı.

"Aaa. Ne güzel. Bende işkerimi kokayca hallederim" dedim ama onun duyacağını hesaba katmamıştım.

"Ne işi?"

"Şey... Temizlik. Temizlik yapacaktım da bugün. Rahat rahat yaparım artık" dedim. Pek inanmış gibi durmasa da başını sallayıp banyoya girdi. Bende kalkıp aşağı indim. Hemen ısıtıcıya suyu koyup kahvaltılıkları çıkardım. Gerekli olan her şeyi masaya koyduktan sonra çayı demledim. Salata yapmaya başladığım sırada Anıl yerine oturdu. Hızlıca salatayı da yaptıktan sonra masaya koydum. Çayları doldurup bende yerime oturdum. 

"Kaçta gelirsin akşam?" diye sordum normal muhabbet etmek istercesine. 

"Bilmem. Ekstra bir şey çıkmazsa her zamanki saatte. Erken ya da geç gelirsem haber veririm sana da hayırdır?"

"Hiç. Merak ettim. Ona göre yemek falan yaparım."

"Sen de bugün bir tuhaflık var ama hadi bakalım" deyip yemeğine devam etti. 'İlk ayımızı hatırlamadığına inanamıyorum Anıl' diye çığırmak istesemde kendi sürprizimi mahvetmemek için ağzımı açmadım. 

"Neyse ben çıktım. Akşam görüşürüz" deyip yanağımı öptü.

"Görüşürüz" dedim ve evden çıkmasını bekledim. Çıktıktan sonra hemen odaya çıkıp telefonumu buldum. Whatsapptan dün açtığımız Su, Maya ve benim bulunduğum gruba girip Anılın evden çıktığını yazdım.

Su: Hemen geliyorum.

Maya: Su'dan önce orda olacağıma emin olabilirsin.

İkisinin devam eden atışmasını okumak yerine telefonu cebime koydum. Yatağı topladıktan sonra aşağı inip hızla mutfağı topladım. Masayı sildikten sonra yemek yapacağım malzemeleri masaya koydum. Yaprakları yumuşaması için sıcak suyun içine atıp ocağa koydum. Buzdolabından kıymayı, kilerden de pirinç ve soğan çıkardıktan sonra içini hazırlamaya başladım. 

Soğanları tam tencerenin içine boşaltacağım sırada kapının çalmasıyla hızlıca boşaltıp kapıya yöneldim. İkisinin de aynı anda gelmesiyle gülümserken onlarda bu konuya takılmamış gibiydiler.

"Hoş geldiniz."

"Hoş bulduk. Ne yaptın? Başladın mı?" diye sordu Masal içeri girip kapıyı kapatırken. 

"Sarmanın içini yapıyordum. Gelin hadi." Hep birlikte mutfağa girdikten sonra hepimiz bir işe bulaştık. Masal yaprakları suyun içinden çıkarırken Su da içliği tabağa boşaltıyordu. Masal yaprakları biraz soğuk suyla duruladıktan sonra masaya getirdi. Yapraklar büyük olduğu için elimdeki bıçakla kesip sarılabilecek vaziyete getirdim ve sarmaları için önlerine uzattım. Kesme işi bitince bende onlara katılıp sarmaya başladım. 

"Maya. Sen sarmayı bırak da diğer şeyleri yap" dedi Maya bir süre sonra. Sarma neredeyse bitmişti zaten.

"Kek ve kurabiye yapmıştım dün. Bir tek tatlı kalıyor ama ne yapsam ona karar veremedim."

Adını Sen KoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin