Nau Nau !

Atarlı "Piliç"

"Kes sesini!"diye hırladı gırtlaktan gelen boğuk ses.
"Çeneni kapa!"

Geceye düşen gölge gibi iri eller Efkan'ın ağzını sıkıca örterken bir zincir işlevi görüyordu.
İri esmer eller oğlanın ağzını sıkıca kavrayıp üzerine kapanırken kepenkleri kapatılmış bir dükkan gibi hissetmesine neden oluyordu.
Efkan boğuk bir çığlık savursa da ağzına kapanan eller yüzünden net bir ses çıkarmıyordu.
Öyle ki can çekişen bir hayvanın sesi gibi bağırıp durmaktan gayri bir çabası da yokmuş gibi görünüyordu dışarıdan.

"Sikik çeneni kapalı tutmazsan nefessiz bırakana kadar seni..."diye fısıldadı hafif aksanlı ve "R" harfini oldukça baskın söyleyen sesin sahibi Denis.

İri gözleri oğlanın renk cümbüşüne tutunan Efkan ağzından çekilen ellerle birlikte önce derin bir soluk almıştı.
Nefessiz ve bir çare hissediyordu kancaya takılı balıklar gibi kivranir vaziyetteyken.

Efkan ortalama bir insandı. Yani ne ufak tefek elleri vardı ne de ufak tefek ayakları. Ortalama bir boya ve uzuvlara sahipti.
Ta ki insan azmanı Denis ile göz göze gelene dek.
Herif o denli iri yarı bir oğlandı ki Efkan yedi cücelerin evindeki mülteci sekizinci şirin gibi hissediyordu.
Sanırım Pamuk Prenses ile evlenip vatandaşlık almaya gelen sekizinci cüce olabilirdi masalda !

Hassiktir...

Yine ırkçı kara mizah.

Kara...

Velhasıl kara demişken...
Sanki teni ay ışığı ve güneş ışığından çalınmış gibiydi.
Bir zerre çizgi de yoktu,çil,leke ne bileyim sivilce...
Siyah noktası da yok gibiydi.
Adam büst gibiydi bir heykeltıraş elinden çıkma gibiydi ve dahası teninde en ufak zerrecik kadar bir kusur dahi bulunmuyordu.

Çikolatadan bir porselen gibi kusursuz.

"O elini indirecen bilader !"diye gürledi Efkan kalınlaştırmaya çabaladığı sesiyle.
"İndirecen o elini!"

Denis bu beklenmedik tavırla birlikte şaşkınca kaş çatsa da oğlana kulak dibindeki bir sinek muamelesi yapıp savuşturması çok geç olmamıştı.
Efkan'ı yakasından tutup halı gibi silkelerken oğlanın bedenini gürültülü bir biçimde yasladı tuvaletin kabinlerine.

"Sen bana bağırdın mı ?"diye tısladö Denis hırsla.

"Ebatından olmayan adama el kaldırıyorsun..."diye tısladı Efkan.
"Yaman delikanlıymışsın!"

"Kapat oğlum sikik ağzını!"diye gürledi gözleri irileşen ve boyun damarları belirgilenleşen çikolata oğlan.

"Kapatmazsam n'olacak! Türkiye bi hukuk...devletiydi...devletidir yani"diye tısladı ve boğazı sertçe avuçlanırken havada asılı nefessiz çırpındıkça sallandı oğlan.

"Kes..."diye gürledi ve oğlanı halı gibi yeniden çarptı Denis sinirle.
"Yoksa seni onlara yem ederim!"

"Sen..."dedi aydınlanan Efkan hırsla.
"Sen musallat ettin bunları !"

"Ben musallat etsem neden seni buraya alayım..."diye fısıldadı Denis ciddi bir edayla.
"Gerizekalı?"

"İyi polis kötü polis?"diye gürledi Efkan gözlerini belertirken.

"Şaka yapar geçeriz sandım ciddi alacaklarını düşünmüyordum!"diye gürledi ve oğlanı yeniden duvara ittirirken gözlerini belertti Denis.
"Ve senin atarlı sikik bir piliç olduğunu da."

"Bilmiyodun ha? Kız geçen gün ne dedi biliyon mu kantinde!"diye gürledi Efkan.
"Benim şeyim kanıyor ölmüyorum dedi ! Hem de 5 gün !"

"Ve?"dedi Denis sertçe Efkan'ın yüzünü avuçlarken.
"İlla senin de burnunu mu kanatayım sikik sesini yükseltme diye."

"Bırak.."diye tısladı ve kolunu geri çekti Efkan nefesini boynunda hissettiği oğlana.
"Sadece bir şakaydı ve amma abarttın."

"Sikik ve ırkçı."dedi Denis hırsla.
"Özür dileyeceksin."

"Senden değil diğer çikolata elemanlardan dilerim ırkçı şaka yaptığım için..."diye gürledi Efkan.
"Sen bana kafa takmaya bahane arıyorsun !"
Denis oğlanın yüzüne sert bir tokat indirirken Efkan acıyla inlemişti zira tüm hayatı film şeridi olup gözleri önünde yıldız gibi kayar halde akıp gitmişti o an.
Sert bir tokat idi.
Çünkü herifin elleri devasa idi.

"Hala çikolata diyor. Yediririm sana o çikolatayı."diye inledi Denis gözü dönmüş halde Efkan'ın boynunu gırtlaklarken.

"Ne diyim sarı çiçek mi !"diye öksürdü ve Hacivat ile Karagöz neden öldürüldü sorusunu kendine yineledi Efkan.
Sikik çeneleri durmadığı için !

Denis oğlana gerçekten ama gerçekten şiddetli bir tokat savurmamıştı.
Birincisi ırkçı da olsa art niyetli gibi görünmüyordu.
İkincisi oğlan her ne kadar cep boy biri olmasa da Denis'in yanında bir cüceden farksızdı,çelimsizdi bir hayli ve daha da fenası...

Denis ona şiddetli bir biçimde vurmayı gerçekten istemiyordu.
Aslında o şebek suratına bir yumruk hiç de fena olmazdı zira Denis mesaj aldığı ilk günden beri yana döne Efkan'a yumruk yağmuru yapmak üzere sınıf sınıf arıyordu onu!
Buraya gelmeden önce de canı gerçekten oğlanı pataklamak,ağlatana kadar acı vermek idi.

Denis gerçekten oğlanın acı ile inlemelerini duymak için sabırsız ve kontrolsüz hissetmişti.
Şimdi ise eli havada kalmıştı zira oğlana fiske indiremiyordu o an.
Eli sanki bir robot mekanizma gibiydi.
Havada asılı durmuş ,inmeden ve Efkan'ın yüzüne konmadan duraksamıştı.

"Seni..."diye fısıldadı Denis dişleri arasından.

"NE OLUYOR BURADA BU NE REZALET!"diye gürlemişti Gülçin Hoca.

"Eyvah..."diye inledi Efkan telaşla esmerin bileklerine yapıştırken.
"Beni şurada boğsana Denis. Nolur. Boğ şurada..."

"Sen ne sikim.." Denis bileklerine sarılan oğlana hayretle bakarken Efkan telaşla dudak dişlemişti.

"Gülçin Mısır..."diye mırıldandı Efkan fısıltıyla.
"Gülçin ama belalı olan.."

"O bir öğretmen ve..."

"Kesin duvara Gülçin Mısır git çingenenin götünü ısır yazdığımı gördü kameradan !"dedi Efkan hayretle.
"Beni bitirecek..."

"Sen ne yaptım dedin?"dedi Denis hırsla.

"EFKAN! ÇIK ORADAN!"

!!!!!????????????!!!

Tencere dibin kara Efkan seninki daha kara HAHAHAHAHAHHA.

SENİNKİ AMA...

DIBİN OLAN SENİNKİ DEĞİL.

AİDİYET OLAN SENİNKİ.

KARA...

AJJAJAJA.

YAZAR ILE BUZLU ESPRİLER,SİCAK YAZ GÜNLERİNDE İYİ GİDER...

TAMAM DEFOLDUM,TAMAM SUSTUM.