Pekala...

6K 598 89
                                    

"N'aber. Biz dün gece azıcık sikişir gibi olduk da takılmak ister misin ?"
Fazla laçka!

"Selam Denis. Geçen gece hakkında konuşmaya geldim."
Hadi ama "biz şimdi neyiz ?"tribi oldu bu !

"Dün gece aklımda. Senin de aklından çıkmadığını biliyorum."
Hassiktir.
Sepet sepet yumurta sakın beni unutma dese yeridir.

Efkan elleri cebinde ,üzerinde Denis'in ceketiyle dikiliyordu kapıda.
Oğlanın evinin önünde duruyordu öylece ve ne diyeceği hakkında kendi kendine cümleler düşünürken iyice sıvamakta olduğunu düşünüyordu.
Ne demesi gerektiğini bile bilmiyordu ki.

Bilmezden gelmek ve hiç hatırlamıyormuş gibi davranmak belki de en iyisiydi.
Lakin Efkan mizaç olarak taktik ve entrika kuramayacak kadar boşboğazlı bir oğlandı.
Bu eşşeğin üzerine altın bir semer vurmakla eş değerdi.
Eşşek yine eşşekti.
Dilini kesip lal eylemedikleri sürece muhtemelen Efkan da yine Efkanvari hareketlerine devam edecekti.

Denis'in evine uğramadan önce banyoda günahlarından arınırcasına liflenmişti,uzun bir duş süreci yaşamıştı.
Yetmemişti bir fabrika dolusu parfümü üzerinden de boşaltmıştı.
Porsuk kafalı saçlarını annesinin henüz taksidini bitirmediği Dyson fön makinesiyle halledivermişti.
Golden köpeklerin tüylerini bile "yar saçların lüle lüle" kıvamına getiren bu mucizevi alet Efkan'ın Habeş maymunu kıvamlı saçlarını da hizaya getirmişti nihayetinde.

Efkan dudaklarını dişleyip heyecandan ekşiyen midesiyle kapı ziline bastığında doğaçlama takılmaya karar vermişti.
Kesinlikle ama kesinlikle içinden geldiği gibi konuşacaktı.
Hatta belki onu minibüs durağında ilk gördüğü gün yapması gerektiği gibi davranmalıydı.
Bazı şeyleri basit tutmak gerekliydi çetrefilli bir zemine sokmak demek Arap saçına düğüm yollamaktan farksızdı.

"Denis ,ben sana..."dedi Efkan gözleri sıkıca yumulu haldeyken.
Lakin gözlerini açtığında karşısında gördüğü kişi Denis değildi.
Denis'in alacalı gözleri de esmer teni de değildi gözlerinin maruz kaldığı.

"Buricik..."diye tısladı Efkan tatsız bir biçimde.

Denis'in evinde kapıyı o basketbol oynadığı ve jelibon ısmarladığı oğlan açmıştı kapıyı.
Böylelikle Efkan'ın lime lime edip seçtiği kelimelerin de kafasında tasarladığı olasılıklarında bir anlamı kalmamıştı.
Oğlanın üzerinde Denis'e ait bir eşofman vardı.
Ev kalabalık görünüyordu yani en azından bir kaç kişi daha vardı Denis'in arkadaş grubundan.

"Selam."dedi Efkan keyifsiz bir şekilde.

"Ha..Merhaba ?"
İçeriden gelen müzik sesiyle birlikte gözlerini kısan oğlan Efkan'a 'ne vardı?' biçiminde bir boş bakış yolladığında Efkan yeniden yanağını ısırdı.

"Denis'e bir şey söylemem lazımdı."dedi Efkan tersce.
"Yanlış adrese gelmediysem evi burada ?"

"Duşta."diye yanıtladı omuz silken oğlan.

"Ha."dedi Efkan burnunu çekerken.
"Süper. Haftasonu sınav var malum. Ben daha telefona falan bakmayacağım. Kalan notları WhatsApp üzerinden yollarım ona.
Telefona bakmayacağım diye haber vereyim dedim, iletirseniz."

"Ders notları mı?" diye mırıldandı oğlan.
"Tamam ben söylerim,başka bir şey var mı?'

"Yok."diye kestirip attı Efkan yutkunurken.
"Ders notları için konuşmaya gelmiştim.
Bir de sınavında başarılar dilemeye."


Nau  Nau !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin