"Güzelim."dedi boğuklaşan sesiyle Denis çenesini sıkarken. "Kıpırdanma."
"Hıı?"
Efkan bir ahtapot idi ve tüm kollarıyla Denis'i işgal etmek için varlığını sürdürüyordu adeta. Oğlan önce bacaklarını sarmıştı esmerin beline sonra kendi burnunu boynuna dolamıştı burun ucunu sürte sürte."Çikolata gibi kokuyor.."diye mırıldanıp kendi kendine gülümsediğinde Denis'in yakalarını tutup elllerini de sarmıştı.
"Güzelim."dedi Denis acı çekerken. "Yapma."
"Neyi?"diye mırıldandı Efkan geriye kayan gözleriyle.
"Uyu artık."dedi sabah gün ışığı odanın içine dolduğunda Denis dudaklarını dişlerken. "Şu sikik uykuyu uyu."
Efkan'ın elleri rahat durmuyordu,esmerin uzun ve ince boynunu parmak uçlarıyla okşamıştı. Köprücük kemiklerini...Ve adem elması okşanırken Denis öyle sesi yutkunmuştu ki adem elması yerinden oynamıştı hazdan.Sarhoştu. Efkan zil zurna sarhoştu. Ne Denis'i azad edip gitmesine izin veriyordu ne de elleri rahat duruyordu.
Efkan dudaklarını Denis'in boynunda gezdirirken "Arkadaşının böyle hissetirmesi çok saçma."diye fısıldadı kendi kendine. "Arkadaşlar böyle hissettirmemeli."
"Biz arkadaş değiliz,çocuk."diye tısladı Denis terli avucu içerisinde yorganı sıkıca kıstırırken. Acı çekiyordu ve erkekliği o denli sertleşmişti ki acıdan gerçekten delirecekti.Zihnindeki "ayık" doğruları ile erkekliğindeki "sarhoş" yanlışları çatışıyordu.Efkan ıslak dudaklarıyla adem elmasını usulca emerken kendini hafifçe Denis'in bacağına bastırıp tiz bir inilti koyvermişti.
Denis alnından süzülen terin yavaş bir çekimde yastığa damladığını hissedebiliyordu.Efkan'ın dili Denis'in ağzının içine yollandığında Denis ona karşılık vermeyerek ittirmişti.
"Sarhoş bir itten başka bir şey değilsin."demişti Denis gözleri kararırken. "Efkan,arkanı dön."
Efkan ise ses çıkarmadan gerçekten arkasını dönmüştü ama bu hiç bir şeyi daha berrak ve net hale getirmemişti. Kalçalarını Denis'in kabaran erkekliğine o denli yaslamıştı ki "kumaşı" delip geçen iriliği kendi arasında sıcaklığına varana dek hissetmekle birlikte kıkırdamıştı.
"Hass.."
Efkan omzu üzerinde dönüp Denis'e tekrar öpücük kondurduğunda bu sefer dilini şevkle emen esmerin boğuk iniltisini kendi ağzında hissediyordu. Üstelik Denis karnına sarıldığı oğlanı öyle sıkı bastırıyordu ki kendisine Efkan bir an için gerçekten anne ve babasını uyandıracak kadar zevkli bir inilti koyvermişti.Denis,saatlerdir çok sağlam direnmişti. Efkan normalde yeterince "sakız" olması yetmiyormuşçasına sarhoşken yapışkanlık derecesini daha da arttıracak denli sakızlaşmıştı.
Oğlanın ıslak dilini kendi dudakları arasında emip çekiştirirken "Denis.."diye inleyişi ile birlikte vücudundaki tüm tüylerin şaha kalktığını hissediyordu Denis.Ve bu öyle bir histi ki aynı anda buz dolu kovalarla ve kaynar sularla tenin buluşması kadar sarsıcı şiddetliydi.
Efkan ağzının içine inlediği Denis'in iriliğiyle birlikte gözlerini yumarken elleriyle birlikte yoklamıştı eşofmanın üzerinden. O kadar iri ve kalındı ki Efkan yine yan komşuyu uyandıracak kadar şiddetli bir mırıldanma koyvermişti.
Efkan kendi altındaki şortu sıyırıp baygın gözlerle Denis'in alacalarına bakındığında yeniden sertliği avuçlayıp kendine doğru bastırmıştı.
"Bebeğim."dedi Denis acıdan kendini kasarken. "Dur.."
"Burki kadar güzel mi değilim ?"diye sayıkladı Efkan lakin ne dediği o denli anlaşılmıyordu ki ağzında su varmış gibi konuşuyordu yalpak halde.
"Efkan.."diye fısıldadı Denis acıdan dudak dişlerken sabrının son demlerinde.
Oğlanın ellerini kendi iri elleri arasına almış,belinden tutup yüz yüze gelecek şekilde göğsüne yaslamıştı. Kelepçe gibi tuttuğu ellerini kendi avucunda sabitledikten sonra iriliğine temas etmesini namümkün kılarak Efkan'ın avuç içlerine öpücük kondurmuştu uzunca.
"Güzelim,yapma duramam,yapma.."
Düz çevrilip düz yatmak bir sarhoş için şu demekti.
Yatak bir pervane gibi dönecek ve sen de içi dışına çıkmış bir halde yerle yeksan olacaksın!
Öyle de olmuştu zira midesindeki alkol oranı genzine dolan Efkan öyle sağlam bir öğürtü koyvermişti ki o telaşla "acı veren erkekliği" göbek deliğine kadar şişmiş olan Denis oğlanın odasındaki çöp kutusuna can havliyle yetişmişti.Kusması için ona teneke tutarken acıyla kasılan oğlanı sabit tutmuş ve ekşi ekşi alkol kokan kusma serüveninde terleyen saç diplerini okşamıştı usulca.
Kendi canı çok yanıyordu. Ama Efkan alkolden neredeyse mide öz suyuna varana dek çıkarmıştı.
Bilinci kapanmış gibi dönen başıyla yatağa uzandığında kusmuk dolu çöp kutusunu dışarı koymakta,pencere açıp odayı havalandırmak da ,baş ucuna su ve ağrı kesici getirmek de Denis'e kalmıştı.
O sabah gün ışıkları dolarken sayıklamıştı Efkan.
"...Gelip konuşmak istemiştim. Normal...konuşmak.."
"Sen."dedi Denis kasıkları sızlarken. "Gerçekten başıma belasın değil mi güzellik ?"
"Denis,eve gitme.."diye mırıldanmıştı alkolden başı dönen ve yarı uyur halde sızan Efkan.
"Seni dövemiyorum."diye fısıldadı Denis dalgınca. "Senden ayrı da kalamıyorum. Ne yapacağım ben seninle?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nau Nau !
RomanceEfkan: Minibüse biniyorum on tane zenciii ben diyorum kalk bana diyor nau nau Efkan : Ya ben kalk oturayım düşüyorum yok diyor nau nau diyor. Denis : O "zenci" kelimesini sana yedireceğim. Nerede ve ne zaman gebermek istiyorsun helvan sade m...