Ya bu dünyanın en huzurlu uykusuydu ya da Efkan acilen kendi odasındaki yatağı değiştirmeliydi.
Tabi sporcu adamın yatak seçimi de ayrı bir rahattı,bilinmez.
Yavaşça gözlerini araladığında üst düzey konfor armağan eden yatakta sola dönmüş ve seslice istemsiz bir biçimde yutkunup durmuştu.Uzun kirpikleri gölgeli halde elmacık kemiklerinde tane tane yansırken biçimli dudakları uykunun vermiş olduğu şişliklerle hafif aralık duruyordu.
Kaydırak gibi olan ivmesi fevkalâdenin fevkinde seyreden ve yaptırılmak istense aynı buruna sahip olmak için ev parası gömülmesi gereken bir burnu vardı Denis'in.Lanet genetik!
Üstü çıplaktı ve...
Çikolata teni siyah nevresime dolanmış halde sırt üstü uzanmaktaydı.Efkan sürekli "Gay" şakası yapmayı severdi.
Mesela trendlerde kendinden yakışıklı ve genç kızların hayran olduğu bir lavuk gördü mü "kesin gay" derdi sanki gözlerinde bir gay reseptör varmışcasına.
"Gay Radar" gibi takılıp renklerden seslere içilen kahvenin tercihinden yenilen tatlı tercihine denk "Gay" etiketi sunabilirdi.
Tabi ki bunu sadece şaka için yapardı.Peki bu bir şaka mıydı?
Okulun ve belki de ülkenin IQ ve güzellik ortalamasını arttıran herifin yatağında uyanmıştı.
Üstelik yanındaki herif çikolata tenini sergiler halde yarı çıplak bir biçimde uzanıyordu yanında.
Efkan "gayce" olmayan bir tavırla kalçasını hafifçe sürükleyip yatağın öbür ucuna kayarken kaçamak bir bakış daha yolladı oğlana.Belki de gizli bir hayranlıktı.
Belki de gizli bir arzuydu.
Yani kendisi ile kıyaslama yapmaktan sebep gereksiz bir takıntı halinde salça oluyordu oğlana.
Ne onun gibi kusursuz bir fizik ne de başarısı vardı.
Belki de onun çalışkan ve her anlamda başarı sahibi oluşunu şaka yoluyla da olsa kıyas yaparak kendinde aramaya çalışıyordu da ondan böyle bakıyordu uzun ve dalgınca.Evet kesinlikle feyz almak kaygısı güttüğünden sebepli -tamam belki biraz da kem gözle- süzüp duruyordu Denis'i !
"Nefes al."dedi uykudan sertleşmiş boğuk sesiyle Denis.
"Ha?"
"Nefes al."dedi Denis gözlerini aralarken alayla.
"Nefesini tutuyorsun tam kırk saniye boyunca.""Yoo."dedi Efkan boğazını temizlerken.
"Ben uyanınca böyle nefes egzersizi yaparım hep.""Eminim yaparsın."dedi Denis alayla başını yastığa gömerken.
"Jelibon çocuk.""Kes şöyle demeyi."dedi Efkan hırsla.
"Ayrıca sen uyumuyor muydun?""Siz Türkler ne der? Su uyur düşman uyumaz."dedi Denis gözlerini yumup yastığa sarılırken.
"Sen de yarı Türksün."dedi Efkan bilgeç bir halde.
"Bende onu diyorum. Su uyur."diye mırıldandı Denis ölümcül bir bakışla.
"Denis uyumaz."Efkan sevimli bir kikirti ile " Düşmanız yani"diye mırıldandı.
"Hala mı?"Denis derin bir nefesle "Bir ırkçı şaka daha yaparsan boynunu gövdenden ayırırım."diye uyardı tek kaşını havalandırıp.
"Cinsiyetçi yapsam ?"diye sırıttı Efkan burun kıvırırken.
Denis oğlanın bileğinden tutup yatağa gömerken yüzünü yastığa gömdüğü oğlanın ensesinden sertçe kavradı.
Yastığa gömdüğü oğlanın saçları dalga dalga yastık kılıfına dağılırken Denis sırıtıp iyice ağırlığını vererek bastırdı oğlanı."Ne dedin?"
Nefessiz kalıp çırpınan oğlanı yastığa iyice gömerken muzip bir sırıtışla "Şaka yapacak mısın Erkan?"
"Ofkon!"diye gürledi yastıkta boğulan sesiyle ensesinden sertçe itilen oğlan.
"Seni duyamadım Erman?"
"Öghh."
"Demek şaka yapmayı bırakmak istemiyorsun Erhan ?"
"Denis.."
Ensesinden yavru bir kedi gibi kavranan uyku sersemi Efkan kaş çatarken Denis oğlanın yüzüne biraz eğilip sırıttı.
Burunları birbirine değiyor ,Denis'in çıplak göğsü ise Efkan'ın omuzlarına çarpıyordu.
Nefesleri bile birbirlerine çarpacak denli yakındı.
Hatta öyle ki Denis'in ılık nefesi usulca Efkan'ın dudaklarını okşuyordu."Benim de böyle bir şaka anlayışım var..naparsın?"diye fısıldadı Denis oğlanı sertçe yatağa bastırırken.
"Kara mizah değil bu fiziksel şiddetti..."dedi Efkan sırıtıp.
"Yoğun bir mizah..."
Efkan uzun bir tebessümle birlikte Denis' in aydınlanan ve mizacinin tam aksine oldukça yumuşak ve sıcak gelen gülüşüne bakınıp gözlerini kırpıştırdı.
"Günaydın ,çikolata.""Günaydın...Jelibon kafa."diye mırıldandı Denis oğlanın uykudan şişik gözlerine ve yanağına düşmüş bir tanecik kirpiğine bakınırken.
Uzun esmer elleri usulca oğlanın yanağına düşmüş kirpiğine doğru kayarken parmak uçları ile narince okşayarak ilerlediği yanaktan kirpiği almak üzere odaklanmıştı Denis.
Efkan sesli bir yutkunma ile gözlerini yumup anın büyüsü ile...İstemsiz bir biçimde dudaklarını aralamak uyku sıcaklığı yükselen esmer bedene sokulmak üzere kaymak istiyordu Efkan.
Yüzünü mümkün gibi oğlana daha da yaklaştırıp dudaklarını aralarken "Bir dilek tut..."diye mırıldandı Denis.
"Böyle yapıyorsunuz,değil mi?"Kirpiğini alıp dilek tutturacaktı.
"Ne dileyeceksin,sonsuz jelibon m"diye gülümsedi Denis kirpiği parmak ucuyla alırken.
Burnu burnuna değen Efkan ise "Şuanı."diye fısıldadı.
"Sadece şuanda kalmayı ve..."Telefonun zil sesi dört bir yanda çalarken ,Denis burnunu oğlanın burnundan çekip yavaşça yastık altındaki telefonuna doğru eğilmişti.
Buri arıyordu.
Basket sahasındaki oğlan...
Jelibon getiren oğlan.
"Hassiktir.."diye mırıldandı Denis.
"Okulda bekliyor geç kaldık.""Sen geç kaldın."dedi Efkan ciddilesen yüz ifadesiyle.
"Okula gelmeyecek misin?"dedi Denis gözlerini aralarken.
"Devamsızlık hakkın yok diye duymuştum ama...""Bir yolunu bulurum."dedi Efkan omuz silkip.
"Ha..."diye mırıldandı.
"Tüm gece evde tek kalmayayım diye yanında tuttuğun için sağol.""Birlikte çıkmak ister misin?"dedi Denis göz kırpıştıp.
"Solgun falan görünüyorsun da.""Yok."
"Annenler evde midir bırakmamı ister misin?"dedi Denis sinirle oğlanı izlerken.
"Biliyor musun."dedi Efkan ayakkabılarına uzanırken.
"En son yedi yaşımdayken biri beni eve bıraktı."Efkan alayla omuz silkip kapıya doğru ilerledi
"Yedi yaşında değilim.
Ya da gerizekalı değilim.
Kendim giderim yani..""Kirpiğin. Kaldı."dedi Denis parmak ucunu işaret edip.
"Dilek dilemeyecek misin?""Dilenmişi dilemek olur.."diye mırıldandı sesi çatallanırken Efkan.
Oysa saniyeler önce neredeyse Denis'i öpecekti ve bir an gerçekten milimetreler kalmıştı.Denis kirpik falları ile ilgilenirken Efkan ise...
"Anlamadım ?"dedi Denis aynı sert sesle terslerken oğlanı.
"Yedi yaşında değilim demiş miydim? Kirpik dileklerinde inanacak değilim."dedi Efkan kapıyı sertçe çekip çıkmadan önce.
Yedi yaşında olmak isterdi.
Dileği gerçek olsaydı şayet.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nau Nau !
RomanceEfkan: Minibüse biniyorum on tane zenciii ben diyorum kalk bana diyor nau nau Efkan : Ya ben kalk oturayım düşüyorum yok diyor nau nau diyor. Denis : O "zenci" kelimesini sana yedireceğim. Nerede ve ne zaman gebermek istiyorsun helvan sade m...