Julio, Justus ve Jovia çok geçmeden Lisentus 'a yola çıktılar. Gece yarısı saraya vardıklarında zaman kaybetmeden Prens' in odasına gittiler. Prens ateşler içinde yanıyordu. Başhekim ne yaptıysa ateşini düşürememişti. Odada sadece başhekim ve Prens vardı. Kral gitmiş olmalı diye düşündü Justus. Başhekimin yanında bir büyücü getirdim demeyecekti elbette. Justus,
"Bu benim kız kardeşim Jovia, bu da onun tıp okuyan çok yakın bir arkadaşı Julio. Prens 'e bakmaları için getirdim."
Julio neden böyle tanıtıldığını pek tabi biliyordu. Başhekimi inceledi önce. Yaşlı bir adamdı. Bilgili olduğu kesindi. Ancak büyü bilgiden çok sezgiseldi. Ve Julio bu adamdan hoş bir enerji almıyordu. Sonradan büyücü olanlar da büyünün sadece kitapsal kısmını biliyordu. Bir yemeği tarifinden okuyup yapmakla eşdeğerdi. Oysa Julio bunu tek bakışıyla çözebilirdi. Julio hekime selam vererek konuşmaya başladı ,
"Efendim, namınızı duydum. Bizim okulumuzda da sizin gibi saray başhekimliği için çalışan çok öğrenci var. Mesleğinize ve size saygım sonsuz. Ancak Prens 'i yalnız muayene etmek istiyorum. Çevremde insanlar varken yapamıyorum. Affınıza sığınarak söylüyorum, rica etsem dışarıda bekleyebilir misiniz? "
Julio o kadar güzel konuşuyordu ki ona bir insanın hayır demesi mümkün değildi. Başhekim, Jovia ve Justus odadan çıkarken Julio çoktan Prens'in yanına gitmişti.
Yaklaşık 10 dakika sonra Julio odadan çıktı. Başhekim,
" Bir şey bulabildiniz mi? "
" Ne yazık ki sizden farklı hiçbir şey bulamadım. Saygınız ve anlayışınız için çok teşekkür ederim"
Başhekim bir kafa selamı verip Prens 'in odasına girdi.
Justus endişeyle,
"Şimdi ne yapacağız? Ölmesini mi izleyeceğiz?"
Julio,
"Sakin olun. Sessizce konuşabileceğimiz bir oda bulabilir misiniz bize Komutan?"
Justus hemen koridorun sonundaki odayı işaret etti. Julio, Jovia ve Justus içeri girdikten sonra kapıyı kapattı. Ve bir şeyler mırıldanarak bir şeyler oluşturdu. Justus onu şaşkınlıkla izliyordu. Julio,
" Elbette bir sürü şey buldum. Bunu sarayın hekimine söyleyecek kadar aptal değilim sadece"
Justus,
"Ama o senelerdir bu sarayın hekimi, neden böyle söylüyorsunuz?"
Julio,
"Benim hislerim yanılmaz Komutan. Ne olduğunu veya ne yaptığını bilmiyorum. Ancak başka niyetleri olduğunu hissediyorum. Ayrıca konumuz bu değil şuan."
"Bu şey de ne?" diye sordu Justus. Sanki koruma kalkanı yapmıştı Julio onlara. Julio,
"Bu ses geçirmeyen bir tür kalkan. Söyleyeceklerim önemli Komutan. Prens 'in etkisi altında olduğu şey bir büyü doğru. Ancak bu büyü aynı sizin hissettiğiniz gibi yeni bir şey değil. İleri zamanlı bir büyü olarak yapılmış."
"Koşullu bir büyü mü?" Jovia araya katılmıştı. Julio,
"Keskinlikle. Bu gördüğüm en güçlü büyülerden biri. Bu bir kilitli aşk büyüsü."
Justus cümlenin içerisinde geçen aşk kelimesine normalden biraz farklı tepki vermişti. Ve bu Julio gibi bir büyücünün gözünden kaçmayacak bir ayrıntıydı. Yine de konuşmasına devam etti,
" Bu çok eski ve yasaklı bir büyü. Bunu yapan büyücü çok yetenekli ve güçlü birisi olmalı. Ayrıca Prens ya da onun aşkı hakkında çok şey biliyor olmalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lisentus Kingdom
Fanfiction"Başka bir evrende yeniden başlama imkanımız olsaydı eğer. Yeniden sana aşık olmak, yeniden senin için ölmek isterdim"